Read Time:2 Minute, 29 Second
Biraz gecikmeli de olsa bir kez daha karşınızdayız. Bültenimizin 3. Sayısını biraz gecikmeli olarak hazırlayabildik. Yoğun bir ay yaşadık. Newroz kutlamaları, diğer yoğun ve mutlaka yapılması gereken işler bu sayımızı zamanında yetiştirmemizi engelledi. Bundan sonraki sayılarımızı zamanında, niteliğini ve kapsamını daha da geliştirerek çıkarmaya çalışacağımızı vurgulamak isteriz.
Mart ayında Kürdistan’da önemli gelişmeler oldu. Güney Batı Kürdistan’daki ayaklanma ve Suriye devletinin bastırma hareketi, bu bağlamda bu parçadaki Kürt sorununun gündeme gelmesi, bunun Büyük Güneydeki gelişmelerle bağlantıları tartışma konusu oldu. Biz de yayınladığımız bir bildiri ile bu konudaki görüş ve tutumumuzu ortaya koymaya çalıştık. Bu bildiriye bu sayımızda “Bildiriler” başlığı altında yer vereceğiz.
Newroz kutlamaları, gündemde kendisine yer bulan başka bir konu oldu. Newroz kutlamaları coşkuluydu. Özellikle İmralı cephesi bu kutlamalardan kendilerine pay çıkarmaya çalıştı. Ama Newroz kutlamaları, İmralı çizgisinin reddidir. Halkımız bu kutlamalarla değerlerine, ulusal istemlerine çok net bir biçimde sahip çıkmıştır. Aynı tutumunu 28 Mart Yerel seçimlerinde dayatılan politikayı protesto ederek göstermiştir.
Mart ayının diğer bir önemli konusu da Kongra-Gel cephesinin içinde yaşanan çözülme, bölünme ve yeniden yamama hareketi oldu. Bu konu da önemli bir tartışma yarattı. “Neler oluyordu”, “bu gelişmeler neler ortaya çıkarabilirdi” soruları kafalara takılan sorulardır. Biz de bu soruları ve başka soruların yanıtlarını Bültenimizin “Kapak” sayfalarına taşıdık. İlgiyle okunacağını ve tartışılacağını umuyoruz.
Mart ayı Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesi açısından önemli olaylara ve gelişmelere sahne olan bir ay. Newroz, Mazlum, Mahsum, “Ulusal Kahramanlık Haftası”, bu önemli olayların belli başlı olanlarıdır. Mazlum ve Mahsum, diğer Newroz şehitleri, Zekiler, Ronahi ve Beriwanlar, Rahşanlar ve Semalar daha derinlemesine anlaşılmayı dayatıyor. Bu şehitlerimiz, şimdi teslimiyet ve tasfiyeciliğin dayanağı yapılmaya çalışılıyor. Dolayısıyla şehitler, yaşamları, anıları ve mesajlarını konu edinen yazılara yer vermeye çalışacağız.
Teknik sorunlarımız, dağıtımla ilgili sıkıntılarımız devam ediyor. Bu, olanaklarla da bağlantılı bir şey. Deyim uygunsa olanaksızlıkları ve çok yönlü engelleri “imam gücü” ile aşmaya çalışıyoruz. Ama bunun da sınırlarını biliyoruz. Öyle de olsa sonuna kadar gitmekte kararlı olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isteriz. Ülke çalışmalarının belli yönleriyle oturtulmasına paralel olarak sorunlarımızın büyümesi kadar çözüm olanak ve olasılıklarının da artacağını belirtmek durumundayız. Dolayısıyla esas yönümüzün ülkemiz ve emekçi sınıflar olduğu açıktır. Ülkemizin ve halkımızın devrime ve onun temel araçlarına ihtiyacı var. Halkımızın coşkusu, ilgisi ve taşıdığı devrimci dinamizm bunu çok net gösteriyor. Biz de bunun için varız!
Yeni sayımızda buluşmak dileğiyle…
Saygılarımızla…