0 0
Read Time:3 Minute, 10 Second

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN!

8 Martın tarihsel arka planında emekçi kadınların ağır bedellere mal olmuş bir mücadelesi var. Özü mücadele ve devrimcidir.

Kürdistan ulusal kurtuluş mücadelesinin doğuş ve yükseliş yıllarında da 8 Mart böyle algılanıyor ve kadının kurtuluşu ve özgürleşmesi perspektifine oturtuluyordu. Bundan dolayı devrimci yurtsever Kürt kadını, 8 Marta büyük bir coşku ve heyecanla hazırlanıyor, onun devrimci ve mücadeleci ruhuna uygun kutluyordu.

Devrimci Kürt kadını yeterince bilincinde olsun veya olmasın ülkesinin bağımsızlığı, halkının kurtuluşu ve cins olarak kendisinin özgürlüğü istemleriyle mücadeleye akıyor; aileye, topluma, onun değer yargılarına kafa tutuyordu. Bu, kuşkusuz özgürleşeme doğrultusunda atılmış cesaretli bir adımdı. Ancak, mücadelenin büyümesi, kadınlarının katılımının kitlesel boyutlar kazanması süreci onun özgürleşme istemlerinin bir programa bağlanması sürecine tekabül etmedi. Öcalan sisteminin kurumlaşmasına paralel olarak kadının özgürleşme istemi ve mücadelesi büyük bir darbe aldı, yönü ve hedefi saptırıldı. En çok özgürlükten söz edilmesine rağmen saflardaki kadın yeni kölelik bağlarıyla büyük bir paradoksun, büyük bir kaosun içine çekildi. İmralı ile birlikte özgürleşme istemi ve kazanımları tasfiye sürecine alındı, kadın her açıdan düzenin, İmralı çizgisinin etkin bir malzemesi yapıldı. Bu, Kürdistan kadını için çok büyük bir trajedidir! Bu trajedi aşılmadan Kürdistan’da ulusal kurtuluş ve kadın devrim mücadelesinin toparlanması ve yeniden ayağa kalkması hemen hemen mümkün değildir!

8 Martı devrimci yurtsever Kürt kadını bir mücadele, her açıdan düzene bir kafa tutuş olarak algıladı ve kutlayageldi. Ya şimdi?

Son birkaç yılda olduğu gibi bu yıl da Kürt kadınları 8 Mart için alanlara çıkıyor, bir dizi etkinlikte bulunuyorlar, bundan sonra da bunu sürdüreceğe benziyorlar. Bunu yeni “ittifaklar ve dostlarla” yapıyorlar… Ancak bu eylemlerin ve etkinliklerin sloganlarına, mesajlarına bakıldığında kadının kurtuluşunu hedefleyen bir çizgiye, bu etkinliklerin siyasal bir programa bağlı olmadığı rahatlıkla görülecektir. Atılan sloganlar, “Töre cinayetlerine hayır”, “Tecride hayır”, Öcalan’a ilişkin kimi sloganlar, “Savaşa hayır” ve barış istemini dile getiren sloganlardır. Bu sloganların hiç biri kadının gerçek kurtuluş ve özgürlük programını ifade etmiyor.

Peki, 8 Mart bu mudur?

Kadın güncel siyasetin, tasfiyeci çizgilerin nesnesi mi?

8 Mart, kendi kaderine, geleceğine sahip çıkma, kendisi ve toplumun geleceği üzerinde söz ve karar gücünü yakalama günü değil mi, bir mücadele günü değil mi?

Peki, bu yapılanlar, 8 Martın özünü ve devrimci ruhunu boşaltma, kadının devrimci enerjisini düzen sınırları içine akıtma çabaları değilse nedir?

Yine 8 Martı Öcalan için karanfil dağıtma, suya karanfil bırakma eylemi olarak algılamanın 8 Mart ile onun devrimci özü ve biçimiyle ne ilgisi var?

Kısacası İmralı tasfiyeciliği mücadele ile belli ölçüde toplumun ve siyasetin içine çıkan Kürdistan kadınını silahsızlandırıyor, 8 Mart gibi mücadele değerlerini tersine çeviriyor. Bu, yeni türden bir siyasetin dışına çıkarma, alıklaştırma ve en temiz duygularını tersine işleyen bir araca dönüştürme operasyonudur!

Oysa mücadelenin yükseliş döneminde 8 Mart her türlü erkek egemen anlayışa karşı, sömürgeci düzene, emperyalist sisteme karşı bir mücadele bayrağı değil miydi?

Ya şimdi, barış dilenciliğinin, karanfil dağıtıcılığının, sömürgeci ve emperyalist sistemi allayıp pullayan “Demokratik Cumhuriyet” ve “Demokratik Ekolojik Uygarlık” safsatalarının ardında nefes tüketme çabalarından başka ne anlam ifade ediyor ki?

Ama her şeye rağmen 8 Martın devrimci özüne sahip çıkan devrimci kadınların olduğunu, kadın özgürlük mücadelesini yeniden geliştirme kararında olan kadınların olduğunu bilmek sevindiricidir, bu toprakların bu konuda da yeni gelişmelere gebe olduğunu bilmek umut vericidir!

Her şeye rağmen 8 Marta, onun devrimci ve emekçi kimliğine sahip çıkmak, bunu devrimci bir program ve harekete bağlamak Kürdistan Devrimci Sosyalistlerinin görevidir!

Çok iyi biliyoruz ki,

Kadın sorunu bir dizi reformlar, iyileştirmeler sorunu değil, sözcüğün gerçek anlamında “kadın devrimi”ni de içeren bir dizi ve süreklileşmesi gereken devrim sorunudur!

Bunu başaracak olan ise emekçi kadınlar ve erkekler; buna yanıt verebilecek ideoloji devrimci sosyalizmdir!

Bu duygu ve düşüncelerle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyor, özgürlük mücadelesinde yaşamlarını veren şehitlerimizi saygıyla anıyoruz!

Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!

7 Mart 2005

Sosyalistên Şoreşgerên Kurdistan

(Kürdistan Devrimci Sosyalistleri)

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %
News Reporter