KANİ YILMAZ VE SABRÎ TORÎ’IN HÜNHARCA KATLEDİLMESİNİ LANETLİYORUZ!

Read Time:4 Minute, 14 Second

Bugün yerel saat’le sabah 9:00 civarında, Sılêmanî’de, araçlarında patlayan bir bomba sonucunda, PWD Koordinasyon Kurulu üyesi Faysal Dumlayıcı (Kanî Yılmaz) ve PWD üyelerinden Serdar Kaya (Sabrî Torî)’nın yaşamlarını yitirdiklerini büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.

Bu hunharca cinayeti lanetliyor, arkadaşlarına ve ailelerine baş sağlığı dileklerimizi sunuyoruz.

Kanileri kim, kimler katletti?

İlk ortaya çıkan işaretler, İmralı ve onun partisini, PKK/Kongra-Gel’i, onun Özel Kuvvetler denilen kontra örgütünü gösteriyor. “Özel Kuvvetler”in, adı, örgütlenme biçimi, eğitimi ve diğer özellikleriyle TC’nin Özel Harp Dairesini, Özel Kuvvetler Komutanlığı olarak adlandırılan Kontrgerillayı kendisine model alması son derece ilginç değil mi?

Peki, bu kontra gücün yurtseverleri, farklı düşünenleri ortadan kaldırma dışında bir eylemeleri olmuş mudur? Türk devleti o kadar cinayet işledi, işliyor? Buna karşı ciddi ve ses getiren bir eylemi oldu mu? O zaman bu Özel Kuvvetlerin işlevi nedir?

Tek bir işlevi var:

Bir iç baskı ve susturma, kontra gücü olarak Öcalan iktidar sistemini korumak ve sürdürmek?

Devlete “barış”, kendisi dışındaki Kürtlere, yurtseverlere, özellikle kendilerine tavır alanlara karşı cinayet tutumu içinde olanlar, nasıl büyük bir suç süreci içinde olduklarını bilmek ve bunun er geç hesabını vermek durumundadırlar.

Kürtleri inkâr ve imha sisteminin başka bir tanımı olan “Türkiye ulusu” kavramını tekrarlayan, “Türkiye ulusu bayrağı altında birleşmeye davet ediyorum” (Son görüşme notlarında…) diyen Öcalan’ın partisi ve kontra güçleri işledikleri cinayetlerle Kürt halkını teslim almak, teslimiyeti süreklileştirmek ve böylece Kürt halkının devrimci dinamikleri ve potansiyelleri üstünde ipotek kurmak istiyorlar.

Kuşkusuz bu cinayetler dizisi, İmralı eksenli ve TC genel stratejisinin güncel bir parçasıdır. Yani sorun, salt Öcalan sistemini koruma ve sürdürme politikasının bir parçası değildir! Bu cinayetler, TC’nin Kürt halkını devrimci yurtsever seçeneklerden yoksun bırakma ve böylece geleceğini bugünden denetleme politikası bağlamında değerlendirilmelidir! İmralı Partisi ve onun kontra güçleri bu politikanın tetikçileridir. Burada Öcalan iktidar sistemini sürdürme ile devletin inkâr ve imha sistemi, bu sisteme karşı duran, durma potansiyeli taşıyan her bireyi ve çevreyi, eğilimi susturma politikası örtüşüyor, bir bütünlük oluşturuyor.

Dolaysıyla Kanilerin hunharca katli, daha geniş bir politik bağlama oturuyor, öncelikle bunun görülmesi gerekiyor. Yani sorun salt PWD sorunu dağîlidir. Sorun, TC ve onun aleti konumuna gelmiş İmralı çizgisini durdurma ve aşma sorunudur!

Bu nedenle bu cinayetlere karşı tavır, öncelikle bu cinayetleri yönlendiren politikaları görmeyi ve buna karşı devrimci bir duruşu, bu duruşu devrimci bir seçenek haline getirmeyi dayatıyor!

Bir kez daha Kani Yılmaz ve Sabrî Torî cinayetlerini kınarken, ailelerine ve arkadaşlarına baş sağlığı dileklerimizi sunarken, bu cinayetlere karşı devrimci çizgide durmanın yaşamsal önemini vurgulamak istiyoruz!

11 Şubat 2006

SOSYALİST-ŞOREŞGER

(Kürdistan Devrimci Sosyalistleri)