0
0
Ticari Eğitime Karşı Gençlik Koordinasyonu 4. toplantısı gerçekleştirildi!
(11.03.07) – Ticari Eğitime Karşı Gençlik Koordinasyonu'nun 4. toplantısı, DİSK OLEYİS Sendikası'nda gerçekleşti. Etkinliğe çeşitli üniversitelerden 50'yi aşkın öğrenci katıldı. Toplantı gençliğin öne çıkan gündemlerinin ve sorunlarının tartışıldığı bir platform olarak gerçekleştirildi.
Yaklaşık 20 üniversiteden katılımcının yer aldığı toplantıda öne çıkan iki temel gündem üzerinden etkili tartışmalar gerçekleştirildi.
Toplantı saat 11.00'de divan tarafından yapılan açılış konuşması ile başladı. Ticari Eğitime Karşı Gençlik Koordinasyonu'nun nasıl bir tartışma platformu olduğu kısaca anlatılarak toplantının gündemleri okundu.
İlk gündem olarak belirlenen "Neoliberal politikalar ekseninde mesleki alanlarda yaşanan dönüşümler" başlığının tartışılmasına geçildi. Tartışma Toplumcu Mühendislik ve Mimarlık Öğrencileri'nden Tuncay Karaca'nın gerçekleştirdiği "Ticari eğitim, mesleki dönüşümler ve geleceksizlik sorunu" başlıklı sunum ile başladı. Sunumda GATS ve AB uyum sürecinde neo-liberal dönüşümler ve bu dönüşümlerin eğitim alanına yansımaları tartışıldı. Ticari eğitimle gelecek sorunu arasındaki bağın tartışıldığı sunumda mesleki dönüşümlerin arka planı etkin bir biçimde anlatıldı. Meslek ve alanlarda yaşanan dönüşümün sermayenin bütünlüklü bir saldırısı olduğunu vurgulayan Karaca, çözümün ancak birleşik bir mücadele hattı ile mümkün olduğunu ifade etti. Sunum çeşitli sorunlar, sunumu destekleyen konuşmalar ve anlatımlarla geliştirildi.
Oturum, Makina Mühendisleri Odası YTÜ öğrenci komisyonu bileşenlerinden Fırat Atman'ın gerçekleştirdiği "Yetkin mühendislik ve mesleki dönüşümlerin mühendislik-mimarlıktaki etkileri" sunumu ile sürdürüldü. Sunumda mesleki yeterlilik ve yetkinlik saldırısının arka planı neo-liberal dönüşümler çerçevesinde gerekçelendirilerek, mühendislik ve mimarlık öğrencilerini bekleyen geleceksizlik sorunu etkili bir anlatıma konu edildi. Sunumda yetkin mühendisliğin bir çırak mühendis ve patron mühendis kastlaşması yaratacağı, bunun sonucu olarak mühendislik/mimarlık öğrencilerinin ücretli köleler haline getirileceği ifade edildi. Sunumun ardından soru cevap kısmında meslek odası olarak TMMOB'nin yaşadığı dönüşüm ve meslek örgütlenmelerine nasıl sahip çıkılması gerektiği ifade edildi.
Oturumun bundan sonraki kısmında ağırlıklı olarak 13-14 Şubat "Meslekler Nereye" asmpozyumu bileşenlerinin sunumları ve anlatımları gerçekleştirildi. Sempozyumun çağrıcısı ve bileşeni olan Mimarlar Odası Gençlik Komisyonu adına konuşan Burçin Kuz asmpozyumun gerekçelendirmesiyle örgütlenme sürecini ve hedeflerini anlatan bir sunum yaptı. Ardından mühendislik ve mimarlık dışında avukatlık, tıp ve öğretmenlik gibi alanların da katılımı ile toplantının daha geniş bir bileşen tarafından örgütlenmesi kararlaştırıldı.
Sempozyumu öncesi ve sonrası ile birlikte bir süreç olarak tanımlayan Kuz, tartışmaların sonuç alıcı bir perspektifle yapılacağını vurgulayarak, mesleki dönüşümlerle ve geleceksizlik sorunu ile ilgili çalışmaların etkin bir çabayla devam edeceğini vurguladı.
Sempozyum bileşenleri arasında yeralan Çevre Mühendisleri Odası Öğrenci Komisyonu'ndan Elif Alçınkaya asmpozyuma katılma nedenlerini ve kendi hedeflerini kısaca anlatan bir konuşma yaptı. Sempozyumun sonrasında devam eden tartışmaların ve çalışmaların etkili bir başlangıç noktası olması gerektiğini vurguladı.
Oturumun son konuşmasını Toplumcu Mühendislik ve Mimarlık Öğrencileri'nden Bertan Koyuncu gerçekleştirdi. Konuşmada asmpozyumun, gençlik hareketi ve gündemleri ile bağını anlattı. Sempozyumu desteklemenin politik ve güncel önemini dile getirdi. Sempozyumun gençliğin gelecek sorunu ile ilgili güçlü bir tartışma zemini ve birleşik bir mücadele hattı için etkin bir başlangıç olduğunu vurguladı. Koyuncu, konuşmasını birleşik bir gençlik mücadelesinin güncel önemine vurgu yaparak sonlandırdı.
Yarım saatlik aranın ardından saat 14.30'da toplantının ikinci gündemi olan "Gençlik hareketinde örgüt sorunu ve Genç-Sen tartışmaları" başlığına geçildi. Oturum gençlik örgütlenmesi sorununun politik çerçevesi ve hareket-örgüt diyalektiğinin gerekçelendirildiği bir sunumla başladı. Sunumda gençlik örgütlenmesinin hareketin güncel ihtiyaçları ve sorunları üzerinden tartışılması gerektiği ve çözümün ancak bu zeminde olacağı vurgulanarak, gençlik örgütlenmesi sorununun güncel tartışmaları üzerine bir yöntem çizildi.
Ardından "Gençlik hareketinin tarihsel örgüt deneyimleri" başlıklı sunuma geçildi. Sunum öncelikli olarak hareket-örgüt ilişkisine genel bir yöntemsel çerçevenin çizilmesi başladı. Çeşitli tarihsel kesitlerde ortaya çıkan örgütlerin hareketin mevcut düzeyinin ürünü olduğu ve bununla uyuştuğu ölçüde başarılı olabileceği çeşitli dönemsel örnekler üzerinden tartışıldı. İlk olarak FKF ve DEV-GENÇ örgütlenmelerinin hareket ve örgüt ilişkisi içerisinde tuttuğu yer anlatıldı. FKF'den DEV-GENÇ'e yaşanan dönüşümün nedenleri tanımlandı. Ardından ‘71 sonrasının gençlik örgütlenmesi konusundaki olumsuz mirası anlatıldı. Sonraki dönemde gençlik örgütlenmesi üzerine yapılan tartışmalar ve ortaya çıkan pratikler örnekleri ile tartışıldı. 12 Eylül sonrasında süren ve dernekler üzerine yoğunlaşan örgüt tartışmalarının yanlışları ve hareket-örgüt ilişkisinden kopuk yönleri vurgulandı. ‘96 döneminin iki örgütlenmesi olan koordinasyon ve ÜÖP tartışıldı. Güncel boyutu ile devam eden tartışmalara atıflarda bulunularak sürdürülen tartışma birleşik bir gençlik örgütlenmesinin güncel ihtiyacının tanımlanması ile sonlandırıldı.
GENÇ-SEN temsilcisi ve sürecin başlangıcından bu yana Genç-Sen aktivisti olan DİSK Uluslararası İlişkiler Uzmanı Kıvanç Eliaçık "DİSK ve GENÇ-SEN" üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Sunum DİSK'in sınıf hareketi içerisinde tuttuğu yerin tarihsel ve güncel planda anlatılmasıyla başladı. DİSK'in ilk oluşum süreci ve ilkelerinin ifade edildiği tartışma sonrasında GENÇ-SEN'in nasıl bir proje olduğu tanımlandı. Halen tartışmaları süren GENÇ-SEN'in sendikal bir örgütlenme olarak avantajlarına ve olanaklarına vurgu yapıldı. Sunumda "Pasosu olan herkese sendika!" şiarı gerekçelendirilerek toplantıya katılan herkesin GENÇ-SEN'e destek olmasının önemi vurgulandı.
Sunumların ardından sorulara ve yorumlara geçildi. Onlarca sorunun sorulduğu tartışmada soruların ağırlık merkezini GENÇ-SEN'in gençliğin gündemleri ile kurduğu pratik ve politik bağın yetersizlikleri oluşturdu. İlk soru "DİSK neden gençliğin temel gündemleri üzerinden bir kampanya yaparak veya gençliğin örgütlenmesi sorunu eksenli bir tartışma ile başlamak yerine sendika tartışıyoruz başlığı ile tartışma süreci başlattı" şeklindeydi. Bu soruya yanıt veren Kıvanç Eliaçık, bir sendikal örgütlenme olarak DİSK'in tartışmaları bu biçimde oluşturduğunu dile getirdi. Bu nedenle de tartışmaları soyut bir çerçevede yapmak yerine daha somut bir başlık üzerinden gerçekleştirmenin önemini vurguladı. Ardından ağırlıklı olarak GENÇ-SEN'in İstanbul, Ankara, İzmir ve Trabzon forumları değerlendirilerek bu forumlarda gençlik sorunu ile GENÇ-SEN'in kurduğu bağı eleştiren soru ve yorumlar geldi. Özellikle GENÇ-SEN Ankara forumunda ODTÜ'de yaşanan yemekhane sorununu gündemleştirmek yerine "şenlik örgütlemek gerekir" tartışması eleştirildi. Ölü doğan bir gençlik örgütlenmesi oluşturulmak istenmiyorsa, GENÇ-SEN gençlik sorunu ve gündemleri ekseninde hızla pratik bir tartışma süreci başlatmalıdır denildi. Bu tartışmaları anlamlı bulduğunu ifade eden Kıvanç, tartışmaları GENÇ-SEN içinde sürdürmenin önemini vurguladı.
Son olarak GENÇ-SEN tartışmaları üzerine bir sunum gerçekleştirilerek, GENÇ-SEN'in hata ve eksiklerine vurgu yapıldı. GENÇ-SEN'in gençlik hareketi içinde bir araca dönüşmesi için yapılması gerekenler vurgulandı.
Divanın tartışmaları bütünleyecek bir sonuç deklarasyonunu en kısa sürede oluşturacağını ifade etmesinin ardından Ticari Eğitime Karşı Gençlik Koordinasyonu 4. toplantısı sona erdi.
Ticari Eğitime Karşı Gençlik Koordinasyonu
http://www.kizilbayrak.net/ sitesinden alınmıştır.
