0
0
Kürd Federe Devleti'ndeki çift başlılık ortadan kalkmaya başlayınca..Ufukta Kürdlerin düşlerin gerçekleşme işaretleri görününce..Kürd partilerinin ‘az olsun benim olsun' anlayışını terkedip, kollektif bir mutluluğu yakalama arayışları yoğunlaşınca..Yapılan işlerdeki kalite ve beceri de artıyor..
Güneydeki kardeşlerimiz tam kapasite ile bile olmasa bile, artık becerilerinin büyük kısmını kalıcı bir özgürlük ve demokrasi için harcamaya başladılar. İşin içine biraz demokrasi girince..
Beceri ve yetenek , beceri ve yeteneğe göre iş prensibi de öne çıkmaya başlıyor..
Herkes yapabildiği en iyi işi yapmaya çalışıyor..
Hoşyar Zebari Irak Dışişleri Bakanı. Dr. Barham Salah Irak başbakan yardımcısı.
Aralarında Siamend Bana'nın da bulunduğu birçok Kürd şu anda Irak'ın Hollanda, Fransa, Çin, İsveç, Kanada gibi büyükelçiliklerini yapıyorlar.
Dışişlerindeki Kürd ağırlığı kendisini açıkça hisettiriyor.
Kürd Federe Devleti kabinesinde ve kurumlarında İngilizce bilenlerin sayısı bir hayli fazla.
Bunların bir kısmı mükkemmel derecede İngilizceye hakimler.
Emektar Dr Şefik Qazaz, Dr. Muhammed İhsan, Falah Bakır, Safin Dızai, Dr. Ashti Hawramani , Dr Xalıd Salih bunlardan bazıları.
Bu sözettiğim Kürd yöneticilerin çoğu Avrupa'da eğitim görmüş, bilgi ve deneyimlerini kendi ülkelerine taşımak için Kürdistan'a dönmüşler.
İnsan malzemesi böyle kaliteli olunca, artık Kürdlerle ilgili konular da en üst düzeyde, seçkin ortamlarda ve layıkiyle konuşuluyor.
Bugün iki Kürd diplomatından ve bir asminerden sözetmek istiyorum.
Bunlardan birincisi Bayan Rahman.
Büyük Kürd şehidi Sami Abdurrahman'ın büyük kızı.
Kürd hükümetinin Londra Bayan Rahman çıktığı her programdan sonra büyük övgüler alıyor. 2-3 yıl içinde Kürd hükümetinin temsilciliğini çok aktif ve fonksiyonel hale getirmeyi başardı.
Onu bazen Bob Spink gibi bir İngiliz politikacıyla Erbil'e seyahat ederken, bazen ‘Other Iraq' adıyla ABD'de yayınlanan reklamın yarattığı fırtınaların ortasında Arianna Huffington'un ‘Kürdler Saddam zamanında da özgürdü' gibi saçma görüşlerine cevap verirken gördük.
David Dimblebey ve Jeremy Paxman gibi ünlü İngiliz programcılardan, Amerikalı Rob Port, John Hawkins'e kadar birçok ünlü gazetecinin karşısında eski bir gazeteci olarak sergilediği performans büyük beğeni topladı.
Financial Times gibi bir gazetenin Japonya'da muhabirliğini yaparken, Kürd Federe Devleti'nin Londra temsilcisi oldu.
Babası merhum Dr.Sami Abdurrahman'ın genlerini taşıyor ne de olsa.
Şu kısa süre içinde Saddam'ın Iraq'ta ‘yeraltında oluşturduğu kitlesel mezarlıklar ve yer üstündeki işkencehaneleri' başarıyla teşhir etti.
Dr. Xalid Salih de İskandinavya'da eğitim görmüş, Danimarka'da üniversite hocalığı yapmış bir Kürd akademisyen.
Şu anda Kürd hükümetinin sözcülüğünü yapıyor.
İngilizceyle birlikte birkaç yabancı dil biliyor. Ve latin Kürdçesiyle, hem Kurmanci hem Sorani okuyup yazan komple bir Kürd aydını.
Kürd meselesine, Ortadoğu'ya çok vakıf.
Batı dünyasını ve reflekslerini, politikalarını iyi biliyor.
2005'ten itibaren çok yükselen bir grafik çiziyor.
Mayıs 2005'te Pennsylvania üniversitesinden Brendan O'Leary ve Kanada üniversitesinden John McGarry ile ‘Future of Kurdistan' isimli bir kitabı yayınlandı.
Bu kitap büyük yankı uyandırdı.
Kitabın tanıtımı 31 mayıs 2005'te İngiltere'nin en önde gelen düşünce kuruluşlarından Chatham House'de yapıldı.
Ve sonra da SOAS üniversitesinde.
Geçtiğimiz Perşembe günü 22 Mart'ta , ‘Iraq geçici petrol yasası'nın tanıtımının yapıldığı toplantıyı Dr.Salih başarıyla yönetti.
Dr. Ashti Hawrami, ‘özgürlük elçisi' Peter Galbraith ve Hamid Dhiya Jafar dünya petrol endüstrisi, uzmanlar, gazeteciler ve istihbaratçılara geçici petrol yasasını anlattılar.
Dr. Hawrami Kürd pozisyonuna dair bilgiler verdi Crescent Petroleum Başkanı Hamid Jafar ise deneyimlerinden yola çıkarak tam kapasiteyle çalıştığı takdirde günlük kapasitesi 3.5 milyar dolar varil olan Iraq petrolünün geleceği hakkında öngörülerde bulundu.
Galbraith ise Kürdlerin bugünü ve geleceğini anlattı.
Petrolün Kürdler ile Iraq'ın geriye kalan bölümleri arasındaki ilişkiyi nasıl etkileyebileceği üzerinde görüşler, Iraq petrolünün geleceği üzerinde yapılan böylesi önemli bir toplantıyı Dr. Salih'in başarıyla yönetmesi..
Dr. Hawrami'nin slayt gösterisi eşliğinde Kürdlerin pozisyonunu çok ikna edici bir şekilde anlatması asminere katılanları çok memnun etti.
Dr. Salih ve Dr. Hawrami'nin performansları bir Kürd olarak beni çok gururlandırdı.
Kürdlerin önünde olanaklar olunca ne kadar yetenekli oldukları da anlaşılıyor.
Konuştuğum herkes asminerden çok memnundular.
Seminerde sadece petrol konuşulmadı.
Kerkük de konuşuldu.
Kerkük konusunda Kürdler referandumda ısrarlı olduklarını bir kez daha ortaya koydular.
Kürdlerle iyi ilişkide olan Türkmenlerin de şu sıralar büyük çaplı bir saldırıya maruz kaldıklarına dair bilgiler de aktarıldı.
Kerkük konusunda referandum yapılmadan bir ‘anlaşmaya' gidilebileceği olasılığı da die getirildi.
Katılımcılar asminer sonrası Dr. Hawrami, Dr. Salih, Bayan Rrahman ve Galbraith'le konuşabilmek için birbirleriyle yarıştılar.
Biraz da asminerden sözetmek istiyorum.
Iraq dünya petrol rezervleri bakımından üçüncü sırada ve gelirinin yüzde doksanı petrolden geliyor.
Teknik yetersizlik ve insan kaynağı eksikliği gibi nedenlerden dolayı şu anda petrol üretimi en alt seviyede. Günlük 3.5 milyar varil petrol çıkarma kapasitesi olan Iraq'ın bu seviyeye ulaşmasının ancak 5 yıl içinde mümkün olabileceği belirtildi. Tabii bu noktaya gelebilmek için de milyarlarca dolarlık sermaye gerekiyor.
Geçici Petrol yasası taslağı geçtiğimiz şubat ayı sonlarında Iraq hükümeti tarafından kabul edildi. Bu taslakla petrolden elde edilecek gelir Iraq'ta yaşayan farklı etnik topluluklar tarafından paylaşılacak.
Geçici yasa taslağı bölgesel Kürd hükümeti tarafından hem Arapça ve hem de İngilizceye çevrilip internette kullanıma açıldı.
Dr. Hawrami şu anda önlerinde yapılmış 6 dolayında anlaşmanın olduğunu söyledi.
Kürdlerin halen çıkarılmamış petrol ve gelirleri konusunda söz sahibi olmasına artık bir itiraz olmadığı anlaşılıyor.
Fakat Iraq petrolünde petrolün devlet tekelinden çıkarılıp özelleştirilmesi, petrolden elde edilen gelirin nasıl harcanması gerektiği tartışma noktalarının başında gelmeye devam ediyor.
Çukurova grubuna bağlı Genel Enerji de bilindiği gibi Kanadalı Addax şirketi ile birlikte Taq Taq'ta petrol çıkarma çalışmaları yapıyor. Kürd bölgesel hükümeti ile 2002'de anlaşma yapan ilk firma olma özelliğine sahip. 21 Aralık 2006'da da Kürd Petrol Bakanı Dr. Ashti Hawramani ile ‘üretim paylaşım anlaşmasını' yenilediler.
İletişim, bankacılık, tekstil,medya , otomotiv ve enerji alanlarında faaliyet gösteren Çukurova grubuna bağlı Genel Enerji yetkililerinden Mehmet Sepil de petrol asminerinde, Kürd temsilcisi Bayan Rahman'ın hemen arkasında oturuyordu.
Mehmet Sepil ODTÜ mezunu ve eski TİP'li.
Onunla da asminer sonrası sohbet ettik. Saplantısı olmayan, Kürd realitesini kabul eden, politik konulara girmek istemeyen çağdaş bir işadamı..
Kenan Evren'in açıklamalarına büyük değer biçtiğini gördüm.
Ayrıca Fenerbahçe eski başkanlarından Ali Şen'in yaptığı açıklamaları da merak ediyordu.
Ona göre ‘askere karşı biraz daha yumuşak bir üslup geliştirmek lazım..'
Ekonomi yoluyla bir çok sorunun çözüleceğine inanıyor.
Ortakları arasında İsveç Dışişleri Bakanı'nın da olduğu OYAK gibi askeri sermayenin de Kürd bölgesinde yatırım yapmaya başlamasıyla ilgili Kürdler arasında endişeler olsa da..
Ekonominin realiteye uygun bir siyasetin oluşturulmasında oynayacağı rol yadsınamaz..
Seminere Kore Ulusal petrol şirketinden Kim Jin Seok ve Jınyoung Jeon ve elçilik görevlileri de büyük ilgi gösterdiler.
Mayıs ayına kadar son şeklini alması beklenen petrol yasası uluslararası yatırımcıların dört gözle beklediği bir yasa.
Yatırımlar için Iraq'ta istikrarın sağlanması gerekiyor.
Kürd bölgesindeki istikrarsızlık yaratmaktan en fazla zarar göreceklerden birisi ise en başta OYAK olmak üzere, Genel Enerji ve diğer Türk firmaları olacaktır.
Türkiye'nin ekonomide izlediği rasyonel ve realist politikanın artık izlediği siyasete de uyarlanması, Kürdleri düşman gören politikaların bir kenara bırakılması gerekiyor.
http://www.rizgari.com/ sitesinden alınmıştır.
