0 0
Read Time:6 Minute, 31 Second

13-14 Nisan "GATS, AB Uyum Sürecinde meslekler Nereye? asmpozyumu"…
Tüm dünya ölçeğinde süren bir değişim dalgasının içinde birçok şeyin yeniden tanımlanmaya çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz. Bu değişim elbette ki öyle kolayından olmuyor. Dünya bir yandan bölgesel savaşlar ve işgallerle sarsılırken öte yandan birçok ülke ekonomik krizlerle boğuşuyor.

Üçüncü dünya diye adlandırılan dünyanın lanetli coğrafyalarında ise küreselleşme açlık ve hastalık üretmeye devam ediyor. Kapitalizm açısından hiç de yeni olmayan bu gerçekler hangi paket veya isim altında sunulursa sunulsun, biçimi şekli ne olursa olsun üreteceği şey kapitalist üretim biçiminin doğasının bir parçası olacaktır. Kapitalizmin yapısal krizleri dönüşüm adı verilen bu saldırı dalgası ile giderilmeye çalışılırken, kapalı kapılar ardında geleceğimiz bu dönüşümler eliyle kapitalizmin sahte tanrılarına kurban edilmek istenmektedir. "Mesleksizleştirme-geleceksizlikleştirme" başlığı altında toplayabileceğimiz saldırıların bu gün için karşımıza çıkan en net biçiminin yetkin mühendislik tartışmaları olduğunu birçok kez söylemiştik.

"Yetkinlik" ve "mesleki yeterlilik" tartışmaları ile mühendislik ve mimarlık öğrencileri bu günden geleceği düşünmek durumunda kalacaktır. Bireysel kurtuluş umutlarını dahi karartan bu yeni saldırı dalgası ile yeni mezun mühendis-mimarların ve şu an öğrenim görenlerin gelecek üzerine kurduğu güzel düşler temellerinden sarsılmaktadır.

Her dönemde toplumsal muhalefetin en ön saflarında yer alan üniversiteli gençlik güçlerini dizginlenmek üzere kurulan YÖK, bu büyük resim içinde oldukça önemli bir görüntüye sahiptir. YÖK, sermayenin üniversiteler içine koyduğu bir katalizördür. Bu biçimiyle baskının kurumsallaştırılması ile yükümlü olan YÖK, öte yandan kapitalizmin üniversitelerdeki tüm yönelimlerinin dayanak noktasıdır. Bu gün için bu dönüşümlere karşı çıkmak; eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim sloganında somutlaşan mücadeleyi daha güçlü ve daha fazla olanakla sürdürmek demektir. Elbette bu saldırının bütünlüklü bir saldırı olduğu gerçeği bu kapsamda göz ardı edilmemelidir. Özellikle İnşaat Mühendisleri Odası'nın hazırladığı "Yetkin İnşaat Mühendisliği Yönetmeliği"nin, tıp alanında başlayan aile hekimliği gibi uygulamaların ve avukatlık mesleğine dönük somut saldırıların AB ve GATS patentli emperyalist politikalar merkezli olması birleşiklik vurgusunu daha da önemli kılmaktadır.

Kapitalizm, bu şekliyle gençliğin gelecek özlemine yanıtsız kalmakta ve bu özlemi karşılayacak sonuçlar oluşturamamaktadır. Yeni bir oyun sahneye konmaktadır. Bir yandan eğitim süreci kendi içinde sistem için yeniden tanımlanırken, buna paralel olarak meslek tanımlamaları da bu sürece paralel olarak değiştirilmektedir. Saldırı bütünlüklü ve çok boyutlu bir kapsama sahip olmasına karşın karşımıza somutta unvansız diplomalar, stajlar, kurullar, sınavlar, yeterlilik belgesi, zorunlu çıraklık olarak çıkmaktadır. Bunun ötesinde sonuç olarak karşılaşacağımız işsizlik ve kölelik koşullarında çalışma şartları da gençliğin kafasında uzun yıllar boyunca oluşturulan rüyaları bölen gerçekler olacaktır.

Bugünün gençlik mücadelesinin en temel gündemlerinden birini oluşturan "gelecek(sizlik) sorunu" belki de en az tartışılan sorunların başında gelmektedir. Buna karşı ortaya konulan tepki de aynı biçimde çok cılız kalmaktadır. Hatta bu sessizlik tersinden sermayeyi yüreklendirmekte ve deyim yerindeyse motive etmektedir. Bu, sermayeye geniş bir manevra imkânı tanırken süregelen kural tanımaz değişimler de baş döndürücü bir hızla ilerlemektedir. Başta sorunun bütünsel karakterine vurgu yapmıştık. Ancak bu gün bir takım alanlarda ayrı ayrı yürütülen çalışmalar ise bu bütünselliğe uygun ele alınamadığı ölçüde bir mücadele kanalını, olanağını oluşturamamaktadır.

Tüm bunları uzun zamandır söylüyoruz. Ancak tüm bunların bizim tarafımızdan tartışılıyor olması elbette ki tek başına sonuç üreten bir şey değil. Yapılması gereken bu tartışmaları en geniş bileşenle beraber yapmak ve somut hedefler oluşturabilmektir. Bu yüzden Toplumcu Mimarlık-Mühendislik Öğrencileri 13-14 Nisan tarihleri arasında YTÜ'de gerçekleştirilecek olan "GATS, AB Uyum Sürecinde Meslekler Nereye?" başlıklı asmpozyumun örgütleyicisi olmuştur. Sempozyum, öncesiz ve sonrasız bir etkinlik olarak kurgulanmamaktadır. Bu asmpozyumda ilk kez olarak konunun muhatapları tartışacak, çözüm oluşturma iradesini ortaya çıkaracaktır. Örgütleyen bileşen de bu açıdan oldukça anlamlıdır ve bu örgütlenmeler ilk kez ortak bir tartışma platformunda bir araya gelmektedir. Hali hazırda beş meslek odasının öğrenci komisyonu, TÖK (Tıp Öğrencileri Komisyonu) ve Çağdaş Genç Avukatlar bu asmpozyumun çağrıcısı konumundadır. Tüm bu örgütlenmeler sadece İstanbul çapında binlerce öğrenciyi bünyesinde barındırmaktadır. Bu açıdan asmpozyumun böylesi bileşeni bu sorun etrafında yan yana getirmiş olması ile bile büyük bir iş başarmış olduğunu söyleyebiliriz.

Çalışma İstanbul'un tüm alanlarına yayılarak sürdürülecek; hedeflenen neo-liberal dönüşümlere karşı geniş gençlik kesimleri asmpozyum aracılığı ile geleceklerine sahip çıkmaya çağırılacaktır. Elbette asmpozyum sadece bir adımdır. Bu adımı etkin kılmak, geleceğimizin gasp edildiği bir süreçte bu aracı bir mücadele aracına dönüştürmek bizlerin ellerindedir. Bu kapsamda asmpozyumun ortak çağrı metninde aşağıdaki yönelimler çalışma biçimi olarak belirlenmiştir:

* Çalışmayı dönüşümlerin yaşandığı tüm alanlara yaymak,

* Hazırlanacak ortak afiş, bildiri, broşür gibi araçlarla dönüşümlerin genel kapsamını anlatmak,

* Dönüşümlerin her alanda farklı yansımaları olduğundan, komisyonların kendi somut sorunlarıyla ilgili yerel çalışmalarını yapmak,

* Konuyu üniversitelerde geniş katılımlı toplantılara konu edebilmek,

* Sempozyumu, sonrasına bir şeyler bırakma hedefiyle örgütlemektir.

Sempozyum bugün dönüşümlerin bu ölçüde yaygınlaştığı bir dönemde tek başına çağrıcısı olan örgütlenmelerin değil gençliğin tüm kesimlerinin ortak tartışma ve çözüm platformuna dönüştürülmelidir. Yaşanılan dönüşümlerin kapsamı asmpozyumu aşarak gelecek sorununa sahip çıkan tüm kurumların ve kişilerin ortaklaştığı bir mücadele döneminin başlangıç adımına dönüştürülmelidir. Bu nedenle geleceğine sahip çıkan, mesleki dönüşümlere, işsizlik saldırısına hayır diyen herkes bu asmpozyumun bir bileşeni olmalı ve asmpozyumun ortaya çıkaracağı sonuçların yaygınlaşması için çaba harcamalıdır.

Toplumcu Mimarlık-Mühendislik Öğrencileri

http://www.kizilbayrak.net/ sitesinden alınmıştır.

 

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %
News Reporter