0 0
Read Time:4 Minute, 24 Second

Dünyanın saygın haber dergilerinden Newsweek'in başyazarı Fareed Zakaria, derginin bu haftaki sayısında Türkiye'de son dönemde yaşanan siyasi gelişmeleri ve Abdullah Gül ile telefonda yaptığı röportajı yazdı. 

Daha önce Financial Times gazetesine verdiği demeçte kendisine cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde orduya bilgi verilip verilmediğine ilişkin sorulara sinirlenen Gül, Newsweek röportajında da orduyla ilgili sorulara maruz kaldı. Gül, dergiye çok ilginç açıklamalar yaptı. İşte Gül-Zakaria röportajı:

Zakaria:AKP'nin sizi Cumhurbaşkanlığı köşküne çıkarttıktan sonra uygulamak istediği gizli bir İslami gündemi mi vardı?

Gül: Hayır. Şu söyleyeceklerime bir kulak verin. 4.5 yıllık hükümetimiz döneminde yaptıklarımıza bir bakın. Bu ülkeyi Avrupa Birliği'nin bir üyesi yapabilmek için Türkiye tarihindeki tüm partilerden daha fazla çalıştık. Ekonomiyi serbestleştiren, insan haklarını geliştiren yüzlerce yasayı geçirdik. Eğer Türkiye'yi İslamize etmek isteseydik bunları yapar mıydık?

Zakaria: Sizce Türkiye, gelecekte bir gün şeriat yasalarını adapte etmeli mi?

Gül: Hayır. Türkiye'ye şeriatın gelmesi gibi bir olasılık kesinlikle olamaz. Biz Türkiye'nin yasalarını Avrupa Birliği normlarına uygun olarak değiştiriyoruz. Bu şeriat mı?

Zakaria: Peki ya başörtüsü konusu?

Gül: Kimseyi başörtüsü takmaya davet etmek ya da zorlamak gibi bir niyetim yok. Bu, kişisel bir tercihtir. Ailemdeki tüm kadınlar baş örtüsü takmıyor. Ben kendi ailemdeki kadınlara baş örtüsü konusunda bir şey söylemezken, neden diğerlerine söyleyeyim? Böyle bir şey yapmaya kalksam, zaten en başta kendi ailemden olumsuz tepki alırım.

Zakaria: Ordunun bundan sonraki tutumu sizce nasıl olacak?

Gül: Son bir hafta içinde komutanlarla birkaç kez görüştüm. Demokrasiye saygı göstereceklerine eminim. Modern demokrasilerde ordunun müdahale gibi bir rolü olamaz. Ancak onların kaygılarını da anlıyorum. Ve bunları çözmek için beraber çalışacağız. Bir Türk olarak ordumuzla gurur duyuyorum. Ve Türk hükümetinin Dışişleri Bakanı olarak onlarla çok iyi ilişkilere sahibim.

Zakaria: İslam ve demokrasi birbirine uygun mu?

Gül: Tabii ki… Türkiye bir Müslüman ülke. Ancak bu bizim İslam ile politikayı karıştırmamız anlamına gelmiyor. Bu her ikisi için de kötü olur. Biz Mısır'daki Müslüman Kardeşler gibi değiliz. Biz İslami bir parti değiliz. Din, bireysel bir kavramdır, politik değil. TC Anayasası devletin statüsünü laik olarak belirtir ve biz de aynı kanıdayız. Ayrıca ben İslami partileri sevmiyorum. Müslüman toplumlar daha fazla demokrasiyle tanıştıkça insanların dinden daha fazla bahsettiğini görürsünüz. Bu demokrasinin sonucudur. Müslüman ülkelerde insanlar dindar ve sosyal anlamda muhafazakardır. Bununla mücadele edemezsiniz. Bu fikrin dile getirilmesine izin vermek zorundasınız.

Türkler muz cumhuriyeti olmak istemiyor

Zakaria, Abdullah Gül ile yaptığı röportajın ardından Türkiye'deki gelişmeleri Newsweek'deki başyazısında şöyle değerlendirdi:

Amerika ve Başkan Bush, son 5 yıl içinde Arap dünyasında reform için çok geniş çaplı çabalar gösterdi. Ancak hep önüne bir engel çıktı. Bu ülkelerde seçimleri kazananlar hiçbir zaman demokratlar olmadı. Bu insanlar seçimlere inanıyor ancak liberal demokrasilerde olması gereken insan hakları, yasalar ve geleneklere inanmıyordu. Irak, Filistin, Lübnan ve Mısır'da hep seçimler için baskı yapıldı. Ancak iktidara gelenler hep radikaller oldu. Sadece Türkiye hariç… Türkiye'de hükümet olan AKP, İslami kökleri olmasına rağmen Türkiye tarihinin en açık, modern, liberal siyasi hareketi oldu. Şimdi bu kaydedilen olağanüstü başarı laik kesimin aşırı tepkisi yüzünden tehlikeye düşebilir. Laik çevrelerin bu şüpheleri, "Gerçeklerden uzak bir paranoya"dır. Genelkurmay bildirisinde yer alan örnekler de Türkiye'nin teokrasiye doğru gittiğini göstermekten uzak. Condoleezza Rice ve Avrupa Birliği Türk generallerini demokrasiye saygı duymaları konusunda uyardı. Bence uyacaklar da… Ama sadece dışarıdan gelen bu baskı yüzünden değil. Son 5 yıl içerisinde Türkiye sessiz bir devrim geçirdi ve şu an giderek daha da gelişen liberal bir demokrasiye sahip. AKP aleyhine gösteri yapan laik çevrelerin taşıdıkları, "Ne şeriat ne darbe" şeklindeki pankartlar da tüm Türk halkının isteğini gösteriyor. Türkler kendilerine bir muz cumhuriyetinin vatandaşları gibi davranılmasını kabul etmeyeceklerdir.

Hazırlayan. Zilan Dersim

http://www.rizgari.com/ sitesinden alınmıştır.

 

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %
News Reporter