0
0
Susurluktan Şemdinli'ye ve oradan da Ankara ulus'ta kontrgerilla gerçeği, işte tastamam özel kirli savaş yöneticilerinin yüzü. Ne diyorlar ya da kime söylüyorlar biliyoruz ki hizaya getirme konusundaki kirli oyunları Bizans'ı aratmayacak kadar çok olan bir güç.
Bu noktada yapılanları ve bu yapılanlara karşı tepkileri doğru okuyabilmek en az bunu gerçekleştirenlerin oyununu gerçekleştirme titizliliği kadar önem arz ediyor. Bazı çevrelerin dediği kadar dengeleri ellerinden kaybedecek kadar bir şeyle karşı karsıya kalmadıkları da göz önünde bulundurulmalı, yaptıklarını aciz ile açıklamaktan çok yapmak istediği şeylerin önünü açmada kullandığı araçlar da niyetinin ve onun yürüyüşünün mahiyetini ortaya koymakta. Bu açıktan oynanmak zorunda, çünkü bir taraftan kimsenin saklayamadığı operasyonlarla sorunu kendi anladığı ve sınıf konumlanması gereği olan anlamda davranışını sergilemekte, yine de hiç bir şeyi şansa bırakmamak adına, şovenizmi kendi bildik yöntemleriyle tırmandırarak, eğer burjuva-meclise girip siyaset yapacaksan bu konjektürel olguyu da göz ardı etmeyeceksin denilmek isteniyor.
Dünden bugüne, bugünden yarına bu kirli sistemin kontra-yüzü ortaya çıkmıştır ama bunun toplumlaşması halen gerçekleşememektedir. Böyle bir sürecin oturtulamaması, bu Özel savaşçıların her dönem halkımıza bu tür saldırıları yapmasının önünü açmakta bizim de halkımızı da koruyamadığımız ölçüde ve deşifrasyon sürecini toplumsallaştıramadığımız dönemlerde, birçok yolla bunu değerlerimizin halklarımızın gözünde rencide edilmesinde ve yıpratılmasında kullanılmaktadır. Bizim devrimci zorumuz ne kadar halklarımızın güvenini sağlarken ve bize güvenin büyümesinde bir katkısı bulunurken, kontrgerillanın kullandığı zor ise yöntemdeki kirliliklerle beraber hem insanlarımızın sindirilmesi içiin kullanılmakta hem de, yönteminin kirliliğiyle bağlantılı eklektik bir uygulama yolunu seçerek de, "devrimci zorun yöntemi kirlidir" mesajı bui saldırılarla verebilmekte.
Burada yukarıda da bahsettiğim gibi; bir taşla birçok kuş vurulmak istenmektedir. Bu da bize ne olursa olsun parlementerist-reformistlerin çizgisine düşmeden, bütün bu saldırının mahiyetinin ne anlama geldiğini ve bu saldırının sahsında sistemin gerçek yüzünü her tarafta propagandasal çalışmalarını örgütlemek ve yürütmek sorumluluğunu geçmişte nasıl yapıyorsak bugünde bunu en amansız şekilde uygulayıcısı olmak gerekiyor. Ve Can arkadaşın açtığı gibi bu anlamda seçim çalışmalarını bunun zemini hale getirilmelidir. Kesinlikle şu açık tuzağa düşülmeden bu yapılabilmelidir.
Dediğimiz gibi bu sistemin varlığı Kürt ve emek karşıtı bir duruşun somutlanmasıdır. Meclis bu savunduğumuz gerçekliğin yaşamsallaştırılmaya ve bilinç çarpıtılmasının başladığı yerlerden başta gelenidir, konumlanmamız bu bilincin ışığında olmalı ve bunun dışında bunu halklarımıza ve işçi sınıfına nerden baktığını düşündüğümüz burjuva reformist anlayışların kendisinin teşhiri de en az bu kirli savaş sistemini teşhir kadar önem arz etmektedir. Bu sözümün yanlış anlamalara kapatılması için (eski TİP ve DEP süreci) parlementerist-reformist anlayışı gözden kaçırmama gerekliliğini ve nasıl sistem için Truva atı rolü ve bir kaldıraç görevi olarak kullanılmaya çalışıldığını ve biraz kendi kontrollerinin dışında kaldıklarını düşündükleri an ne ile karşıya kaldıklarını ve bunun ise sınıf hareketindeki karşılığı göz önünde tutulmalıdır. Bu söylediklerimin ışığında bu saçım dönemi en iyi şekilde değerlendirilebilmelidir.
