"..Öncelikle Diyarbakır merkez alınarak politik aktivite geliştirilmeli, güç ve enerjimiz burda yoğunlaştırılmalıdır. Diyarbakır'da geliştirilecek eylemlilik süreci önce yakın çevresinde, giderek diğer kentlerde ve metropollerde tetikleyici bir işlev üstlenecektir. Diyarbakır'da kervan az çok yola koyulursa, diğer alanlarda da durumdan vazife çıkarmanın siyasal zemini canlanacaktır.."
Diyarbakır merkezli bir eylemliliği geliştirebilirsek, diğer alanlarda hem hareketlenmek hem de harekete geçirmek daha canlı bir zemin üzerinde yürüyebilir.
Kürt Ulusal Demokratik Çalışma Gurubu (KUDÇG) ile atılan ilk adım; 26 Mayıs 2007 genel toplantısında program ve tüzüğün onaylanmasıyla yeni bir boyut kazandı. 26 Mayıs kuruluş kongresi ile KUDÇG artık proğram ve tüzüğü olan Tevgera Yekitiya Neteweyi a Kurd (TEVKÜRD)'e dönüştü . Böylece TEVKÜRD yeni bir ulusal hareket iddiasıyla siyaset sahnesinde yerini aldı.
TEVKURD, program ile tüzüğün üretilmesine giden süreçte yani ilk evrede başarılı bir sınav verdi. Sağlam ve derin bir fikri alt yapının üretilmesi olarak ifade ettiğimiz süreçte, yeni yöntem ve yaklaşımlarla yol aldık. Program ve tüzüğün hazırlanmasını salt bir komisyona bırakmak yerine, 10'nu aşkın bölgesel toplantılarla program ve tüzüğe zemin oluşturacak olan fikri alt yapı zengin bir arayışla üretildi.
Program ve tüzüğü taslak olarak hazırlayan komisyonlar salt kendi birimlerinden hareket etmediler; örgütlü, bağımsız, aydın ve işçi, emekçilerden gelen zengin görüş ve önerileri veri olarak aldılar. Bu; geçmişte denenmiş yöntemi aşan yeni bir yol, yöntemdi. Birinci evrede başarıyla yol almamızın temelinde bu yeni yaklaşım bulunur ve buna herkesin katkısı olmuştur.
Program ve tüzüğün onaylandığı güne kadar belirleyici olan, fikri alt yapının oluşturulmasıydı. Dolaysıyla pratiğe dönük ne yaptığımızdan çok, esas fikri alt yapının hazırlanmasına dönük ne önerdiğimiz önemliydi. Bunu şöyle de özetleyebiliriz: Program ve tüzügün üzerinde şekilleneceği ideolojik, teorik, felsefi üretime tüm zenginliği ile katılım sağlamak başat görevimizdi. Merkezi ve yerel bölgesel toplantılarda herkes ama herkes konuştu, tartıştı. Tabir uygunsa ortak havuza kendi ideolojik, teorik bakışını taşıdı. Böylece ortak paydanın belirlenmesinde kendi rengini taşıyabilmek için sözünü söyledi. Hem de olabildiğince özgür bir ortamda!
Şimdi artık program ve tüzük var ve bu iki belge ortak paydamızı oluşturuyor. Dolaysıyla bundan böyle ne söyleyeceğimiz yani fikri alt yapı için önereceğimiz tali plana düştü, pratikte nelerin yapılacağı belirleyici hale geldi. Ortak payda olarak program ve tüzüğün yaşamla bağının kurulması için pratikte derinleşmemiz gerekiyor. Geçmişi tekrarlamadan ama geçmiş deneyimi tümüyle reddetmeden pratik, politik alanda mücadelede TEVKÜRD kimliğiyle yeniden alan açmamız gerekiyor
4 Eylül 2005 Ankara toplantısı ile ilk adımı atılan 17-18 Aralık 2005 Diyarbakır toplantısı ile yol alan KUDÇG' a ilgi ve katılım yoğundu, canlıydı. Özellikle birliğin kalıcılaşmasına doğru önemli bir adım olan Diyarbakır toplantısında katılım ve heyacan oldukça yüksekti. Bunun nedenini az çok anlıyor, kavrıyoruz. Kuzey Kürdistan'da ulusal demokratik hareketin birliği yeni bir adım ve önemlisi yeni bir yaklaşımla geliştiriliyordu. Bu adım başlangıçta heyecan ve ilgi uyandırdı. Fikri alt yapıyı şekillendirmeyi amaçlayan bölge toplantılarında da ilgi ve heyecan devam etti. Fakat 26 Mayıs 2007 TEVKURD kuruluş kongresine doğru bu ilgi ve heyecan giderek azaldı. Kasım 2007 itibariyle TEVKÜRD bileşeni; KUDÇG'a oranla nicelik olarak daralmış ancak niteliğinin ise tersinden pekişmiş olduğunu söyleyebiliriz.
KUDÇG'dan TEVKURD'e evrilirken; kimi dostlarımız yollarını bizimle ayırdılar, kimileri bir ayağı TEVKURD'de bir ayağı dışarıda; yani duruma göre TEVKURD içinde, duruma göre de dışında bir pozisyon aldılar. Kimileri hala "dur bakalım bundan ne çıkar, nereye evrilecek" duruşunu koruyorlar. Ayrıca; "bu birlik epeydir devam ediyor, üstelik birliğin iç perçini yolunda önemli bir adım olan program ve tüzeğe de kavuştu, daha yakından ve alıcı olarak izlemekte yarar var" diyerek TEVKURD'le yeni yeni ilişkilenen, ilişkilenmek isteyen ve Diyarbakır merkezi bir politik çıkışın başarılmasıyla hareketlenecek olan bir halkanın varolduğuna da inanıyoruz. Sınırlı ilişki ve gözlemlerimizden hareketle bunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
TEVKUD yönünde bir ayağı içerde, bir ayağı dışarıda olanların da içerde olan ayağının güçlendirilmesi; gözlemci olan dostlarımızın ise TEVKURD katılımcısı haline getirilmesi önemlidir ve bunun yolu pratik politikaya yoğunlaşmaktan geçiyor. Ki belirlenmiş bir eylem doğrultusunda TEVKURD politik olarak aktif hale geldiğinde, Kürdistan ve Türkiye illerinde TEVKURD'ü umutla izleyen geniş halkanın da giderek birliğin dinamik bir bileşeni haline geleceğine inanıyoruz. Sorunlarımızı aşmanın ilacı pratik, politik mücadeleyi adım adım büyütebilmekte yatıyor. Kısacası ezilenler için nasıl ki özgürleşme bir doğum, hem öyle ki sancılı bir doğumsa, TEVKURD'un pratik mücadelede derinleşmesi de sancılı bir doğum olacaktır.
Program ve tüzük sorununu belirleyici olarak aşmamıza rağmen kimi dostlarımızın (bileşenlerimizin) tüzüğe dönük değişiklik talepleri gündeme geldi. Program ve tüzüğe odaklanmış tartışmayı aştık; ancak hareket evresinin ruhuna uygun pratik politikanın diliyle konuşup davranmayı halen beceremedik. Başka bir ifadeyle birinci evreden çıktık, fakat daha ikinci evreye giremedik; tabir uygunsa ikinci evrenin kapısında bekliyoruz. Bu durumu hızla aşmalıyız.
Pratik-politik mücadelenin kapısını araladığımız oranda, arkaladığımız evrenin tartışma dilinden kurtulabiliriz. Arayışa odaklanmış tartışma dili, program ve tüzüğün hazırlanması aşamasında TEVKURD için ilerleticiydi, ancak artık bunu geride bırakmamız gerekiyor. Yeni evreye uygun olarak kendi içimizde de dilimizi yeniden kurgulamalıyız. Yeni evrede (hareket evresinde) eskinin diliyle yol alamayız. Yeni evrenin dilini nasıl oluşturacağız? Yanıt bellidir; yeni evrenin dilini öncelikle pratik mücadele içerisinde şekillendirebiliriz. TEVKURD yürütmesi, meclisi, kongreleri ve elbette yerel birimleri ancak ve ancak pratik, politik mücadelenin verilerini arkalayarak dilini yeniden oluşturabilirler. Ancak o zaman TEVKÜRD, süreci kucaklayan politik eylem dilini yaratabilir ve sonu gelmez soyut tartışmaları aşabilir. Ancak o zaman ulusal demokratik hareketin birliği yolunda TEVKÜRD büyümeyi sürdürebilir, dağınık durumdaki ulusal demokratik hareketi birleştirmede rol üstlenebilir. Toplantılarımızda çokça tartışdığımız TEVKURD aidiyeti sorununu da ancak pratiğe yönelme ve yol alma sürecinde aslına uygun olarak çözebiliriz. TEVKURD'u bir üst kimlik olarak algılayıp savunan da, asli tek kimlik (aidiyet) olarak gören de ancak böyle bir yoğun politik evrede içerik kazanabilir.
PROPAGANDADA DİLİMİZİ KENDİMİZİN TARİFİ ÜZERİNE KURALIM
TEVKURD, ulusal demokratik birlik harekitidir. TEVKURD adına yapılacak her çalışma bu gerçeği dikkate almak zorunda. Özellikle propaganda ve davranış dili; program ve tüzüğün yani ortak paydanın ihtiyaçlarıyla uyumlu olarak geliştirilmelidir. TEVKURD programında bu, şöyle ifade edilmiştir.
" TEVKURD ilke olarak kendini hem halkımıza hem de dünyaya, üzerinde yürüdüğü pratik-politik mücadele hattı üzerinden tanımlayacaktır." (TEVKURD programı sayfa 5)
TEVKURD programındaki bu ilkesel saptama önemlidir, zira kendini doğrudan kendi pratik-politik mücadelesi üzerinden tarif edecek bir propaganda dili; hem halk arasında hem de halen TEVKURD dışında bulunan siyasi yapılanmalar nezdinde toparlayacı, birleştirici bir işlev üstlenebilir. Kendini, yaptıkları ve yapamadıkları üzerinden halka tanıtmak ; dışındaki ulusal demokratik, siyasal yapılanmaların pratiğini durmaksızın eleştiren bir dil ve davranıştan uzak durmak; politik propaganda da ise eleştiri dilinin hedefine esas alarak şoven, ırkçı rejimi ve politikalarını koymak….. İşte TEVKURD'ün politik mücadelede propaganda ve davranış dilinin ana çizgileri bunlar olmalıdır.
TEVKURD adına ya da O'nun aidiyetiyle halka yönelik propaganda ve somut bir eyleme dönük ajitasyon sürdürülürken, her açıdan dilimizi disipline etmemiz gerekiyor. Halihazırda TEVKURD dışında bulunan x veya y parti ya da örgütün pratiğini eleştirmek TEVKURD' e bir artı olarak dönmez. Başka bir ifadeyle x veya y örgüt ya da partinin pratik-politik mücadeledeki doğrusu ya da yanlışını konuşmak, halk nezdinde eleştirip propaganda etmek, TEVKÜRD'e artı getirmez. Politik mücadelede, propaganda ve örgütlenmede tamamıyla TEVKÜRD'ü sade ve anlaşılır bir dille halka tarif etmeliyiz. TEVKÜRD nedir, neyi temsil etme iddiasında ve ulusal özgürlük mücadelesinde neyi, nasıl öneriyor? Dilimiz, bütünüyle bu soruların açılımının halka taşınması, kavratılması üzerinde kurulmalıdır.
TEVKÜRD bileşenlerinden şahıs ya da parti olsun,elbette bir başka siyasal partiyi, grubu ideolojik, politik olarak eleştirebilir. Biz komünistler olarak PKK başta olmak üzere ulusal demokratik partileri ideolojik, felsefi hatta politik olarak eleştirdik, halen de yer yer bunu yapıyoruz. Başkaları da aynı eleştiri silahını az çok mutlaka kullanmıştır. Ama biz; ortak paydayı temsil eden birlik hareketi aidiyeti ile değil, kendi özgün kimliğimizle bunu yaptık, bundan böyle de elbette yapacağız. TEVKÜRD aidiyetiyle ise ideolojik özellikle de politik eleştiri silahimizı esas şoven rejime yöneltmeliyiz.
TEVKÜRD'ün başta DTP olmak üzere halen dışında bulunan kimi parti ve örgütlerle güçlü anlaşmazlıkları var ve bu herkesçe biliniyor. Fakat bir şey daha biliniyor ki eğer DTP ile güçlü ilişkiler (ortaklıklar) kurmada kararlı davranıp başarabilirsek birlikte yol alabiliriz. Unutmayalım ki güçlü sorunlar veya anlaşmazlıklar ancak güçlü ilişkilerle aşılabilir.
TEVKÜRD"ün sadece DTP'ye dönük değil, birlik içerisinde yer almasını istediği herkese dönük kapsayıcı, kucaklayıcı bir dili kullanma sorumluluğu bulunuyor.
DİYARBAKIR MERKEZLİ BİR EYLEM PLANI
Öncelikle sorun gelip ortak eyleme, politik propagandaya dayandığında, sınanmış ve yol alınmış bir pratiğe sahip değiliz. Program ve tüzük alanında nasıl ki bir dili oluşturabildikse; pratik mücadelede de bunu başaracağız. Burda hiç kimsenin elinde "şöyle olsun" diyerek sunacağı sihirli bir formül yok. Yürüyeceğiz, kendi deneyimlerimizi arkalayarak yola devam edeceğiz. Bu süreçte hem birbirimizden hem de sürecin kendisinden öğreneceğiz.
İkincisi; politik pratik mücadelede mümkün olduğunca sonraki aşamalarda bizi arkadan çelmeleyecek olan sorunları sırtlamadan yola çıkalım. Başka bir deyimle politik mücadelede kazanırken kaybetmenin sorunlarını yaşamayalım. Ağır yol alalım, ama sorunlarımızı aşarak ilerleyelim. Bunu başarabilmenin temel koşulu; politik pratik mücadelemizin her adımında, iki temel bağlayıcı belgemiz olan program ile tüzük başta olmak üzere ,TEVKÜRD yönetim organlarının bağlayıcı karar ve belgelerini referans almaktan geçiyor.TEVKÜRD bileşenleri olarak, birbirimizin farklılıklarını, bağlayıcı belge ve kararlar temelinde kavrayıp anlamak ve ortaklaştıralabilecek dili oluşturmaktan geçiyor. TEVKÜRD bileşenlerinin iç sorunlarını anlamak, kavramak fakat bunları kendilerine karşı malzeme olarak kullanmadan sorunların aşılmasında , zaman bilincine ve siyasal ufka sahip olmamız gerekiyor. Elbette söz konusu sorunların TEVKÜRD"e sirayet edip zarar vermesine karşı demokratik bir direnç geliştirerek bunları yapmalıyız.
Üçüncüsü; TEVKÜRD, pratik politik mücadelede, pratikte sınanmış direngen ve istikrarlı bir yapısının halihazırda oluşmadığı gerçeğinden hareketle ancak belirli bir merkeze odaklanarak yol alabilir. TEVKÜRD Meclisi son toplantısında bu sorunları ele alıp tartıştı, zengin ve birbirini bütünleyen görüş ile öneriler üretti. Yürütme, Meclisin görüş ve önerilerini baz alarak somut bir politik eylem planını ana çizgileriyle hazırlamakla yükümlü kılındı. Hazırlanacak eylem planı yerel birimin görüş ve önerileriyle zenginleştirilerek Diyarbakır merkezli hayata geçirilmesi esas alındı.
Öncelikle Diyarbakır merkez alınarak politik aktivite geliştirilmeli, güç ve enerjimiz burda yoğunlaştırılmalıdır. Diyarbakır'da geliştirilecek eylemlilik süreci önce yakın çevresinde, giderek diğer kentlerde ve metropollerde tetikleyici bir işlev üstlenecektir.
Diyarbakır'da kervan az çok yola koyulursa, diğer alanlarda da durumdan vazife çıkarmanın siyasal zemini canlanacaktır. Elbette Diyarbakır'da yoğunlaşıyoruz diye diğer alanlarda politik mücadele sadece durumdan vazife çıkarmak gibi bir kendiliğindenciliğe bırakılamaz. Demek istediğimiz, Diyarbakır merkezli bir eylemliliği geliştirebilirsek, diğer alanlarda hem hareketlenmek hem de harekete geçirmek daha canlı bir zemin üzerinde yürüyebilir.
Dördüncüsü; mücadele araçları, tarzı nasıl olur, burda reçete sunmak yanlış olur. TEVKÜRD nedir, ne istiyor, neyi nasıl başarmak istiyor? Hedef bunları anlaşılır, sade bir dille binlere, on binlere adım adım politik eylemlilik sürecinde taşıyabilmektir.
Bu eylemlilik planı bilirlenirken ana çizgilerinden birisi; bugünden Diyarbakır belediye seçimlerine dönük politikanın oluşturulmasıdır. Ordunun AKP ile uzlaşı içerisinde genel seçimlerden sonra DTP belediyelerini düşürmek olduğu gerçeği ortadadır. Bu gerçeğin bilinciyle TEVKÜRD Diyarbakır Belediyesini Kürt halkının ortak kazanımı olarak görüp tüm ulusal güçleri yerel seçimlerde ortak davranmaya çağırmalıdır. Bunu bir çağrıdan öteye, istikrarlı bir politik hat olarak geliştirmelidir. Belediye başkanının kim, kimden olacağını aşan bir sorumluluk bilinciyle herkesi birlikte davranmaya çağırmalıdır.
S. Çiftyürek
TEVKURD Yürütme Kurulu Üyesi
Kaynak: www.rizgari.com