Hrant DİNK,19 Ocak 2007 tarihinde genel yayın yönetmeni olduğu Agos gazetesinin bulunduğu binanın önünde, faşist tetikçiler tarafından düzenlenen suikastla katledilmişti. Ermeni yazar Hrant DİNK, demokrat ve muhalif kimliğiyle tanınan, Ermeni halkın maruz kaldığı tarihsel ve güncel haksızlıklara karşı sessiz kalmayan, onların sesi olan bir aydındı. Muhalif duruşu ve yazıları Hrant'ın neden hedef seçildiğini de göstermektedir.
Hrant DİNK cinayetinin sorumlusu, halkların imhası ve inkârı anlamına gelen sömürgeci-faşist sistemdir.
Bundan bir sene önce, Hrant'ı katlederek halklarımıza gözdağı vermeyi denediler. Devletin resmi çizgisi ve ideolojisini kabullenmeyenlerin akıbeti bu olacak denildi. Tek millet, Tek vatan, Tek dil politikasında ısrarlarını hiçbir ölçü tanımadan devam edeceklerini cinayetle birlikte yeniden boyutlandırdılar.
Hrant'ın cenaze töreni son on yılların en kitlesel uğurlamasına dönüşmüştü. Katilin TC devleti olduğu gerçeği yüz binlerce insan tarafından haykırıldı. Faşizme karşı omuz omuza duran Kürt, Türk, Ermeni halklarının ilerici-yurtsever kesimleri cinayete sessiz kalmadı, tepkisini açıkça ortaya koydu.200 bin insanın katılım gösterdiği cenaze töreninde atılan;"Hepimiz Ermeni'yiz Hepimiz Hrant'ız" şiarı sonrasında devlet eliyle yükseltilen ırkçı-faşist kudurganlığın kronikleşen hazımsızlık halinin de hedefi oldu. Irkçı güruhlar:"Hepimiz Türk'üz Hepimiz Ogün'üz" çığırtkanlığıyla halklar
düşmanı saldırıları sürdürdüler.
Hrant'ı katleden tetikçiler emniyette, cezaevinde kahramanlar gibi karşılandı. Türk bayraklı resimleri çekildi. Posterleri dağıtılarak onlarla gurur duydukları söylendi. Devam eden mahkemenin de katillerinin lehine çalıştığı biliniyor.
Cinayetten bir yıl sonra,19 Ocak 2008 Cumartesi günü, Hrant'ın arkadaşları ve düzene muhalif binlerce insan yine oradaydı. Hesap soran kararlılık, kitleselliğiyle anmanın yapılacağı Osmanbey Halaskargazi Caddesini doldurdu. Saatler öncesinden toplanan kitle ses aracından yükselen kaval sesinin ahenginde bekleyişine başladı. Cinayet atılan sloganlarla bir kez daha lanetlendi. Saatler 15.00'e yaklaştığında ilkin gazeteci-yazar Oral Çalışlar bir konuşma yaptı. Çalışlar konuşmasında;"Hrant devrimciydi, bu düzeni yerinden oynatacak bilince sahipti. Haksızlığa başkaldıran, eşitlik ve adalet isteyen muhalif ailemizin bir ferdiydi. Hrant Ermenilerin, Süryanilerin yok olup giden bir tarihin simgesiydi" diyerek konuşmasını sonlandırdı. Oral Çalışlar'ın konuşması sürerken polis de kendisine yakışanı yapıyor, kitlenin içine girip provokatif tahriklerde bulunuyordu. Kitlenin tepkisi karşında fazla duramadan gerilere çekildiler. Saat 15.00'de Hrant DİNK için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşunu slogan ve alkışlar takip etti.
Hrant DİNK'in eşi Rakel DİNK, toplanan kitleye Agos binasından seslendi. Rakel duygu yüklü konuşmasında şunları söyledi:
"Sevgili kardeşlerim
Önce gelin şu lirik yalnızlığımızı paylaşalım. Bırakın anlaşmay,ı yoklayın yüreklerinizi. Bir yıl sonra onu yaşamak için yine buradayız. Burada, onun kanını suyla sabunla temizlemeye çalıştıkları kaldırımdayız. Bu kaldırım bu şekilde temizlenebilir mi?
Kardeşlerim,
Kanın sesi ancak adaletle susar. Sizler bugün adalet için bugün buradasınız, sessizliğinizde adalet çığlığı yükseliyor.
Katilin eline bayrak verip poster çektirenlere adalet ne yaptı?
Sadece görüntüleri basına verenlere dava açtı. Stadyumlarda hepimiz Ogün'üz diye bağıranlara ne yaptı ülkemin adaleti?
Daha katil yakalanmadan silahın markasına kadar bilen jandarmalara ne yaptı ülkemin adaleti?
Eşime haddini bildirmeye çalışan vali yardımcısına ne yaptı ülkemin adaleti?
Diyorlar ki, "301'den kim hapse girdi?" Ben de diyorum ki, Hrant Dink'i yaşatsalardı da keşke hapse girseydi. Çünkü yaşasaydı, bugün hapiste 3 aydır yatıyor olacaktı.
Belli ki bu vahşetler daha çok yaşanacak.
Bizi acılarla akraba ettiler. Maalesef kardeşlik de bugün cesaret istiyor. Ama asıl yaşamak cesaret ister, umut cesaret ister, adalet cesaret ister kardeşlerim."
Rakel DİNK'in konuşmasından sonra anma programı sona erdi. Hesap sorma kararlılığının hâkim olduğu binlerce kişi de Taksim meydanına doğru kortejler oluşturup, sloganlarla yürüyüş düzenledi. Taksim meydanına ulaşan kitle çeşitli pankart, döviz ve sloganlarla eylemini sürdürdü. Yürüyüş esnasında üniversite öğrencilerinin açtığı:"Mahirler, Denizler, İbolar Bitmez Karadeniz'de" pankartı da kitleden yoğun alkış aldı. İstiklal caddesinde bir süre daha yürüyüşünü sürdüren kitleye Odakule civarında İP çeteleri ve polis saldırdı. Saldırı sonrasında onlarca yaralı ve gözaltının olduğu bilgisi geldi.
Anma ve yürüyüş boyunca atılan sloganlar:"Katil Devlet Hesap Verecek, Türk Kürt Ermeni Yaşasın Halkların Kardeşliği, Hepimiz Hrant'ız Hepimiz Ermeni'yiz, Faşizmi Döktüğü Kanda Boğacağız vb." şeklindedir.
Sosyaliste Şoreşger- İstanbul