0
0
Türk ordusu, aylardır sürdürdüğü hava bombardımanlarını, dün akşamdan itibaren geniş kapsamlı bir kara işgal hareketine dönüştürmüştür!
Bu işgal hareketine karşı bütün Kürt halkının durması, direnmesi, tepkilerini yükseltmesi yurtseverliğin ve kendine saygının kaçınılmaz bir gereğidir!
Hiç kuşkusuz, bu işgal hareketi, ABD’nin onayı olmadan gerçekleşemezdi. Bu nedenle TC ve onun işgal hareketine karşı alınacak tavır, ABD emperyalizmine karşı tavırla birleşmek durumundadır.
Açık ki, ABD, dünya ve bölge politikası doğrultusunda davranıyor. Bu bağlamda TC’den beklentileri var; İran, Afganistan, Irak ve diğer noktalarda…
Bu gerçekliğin anlattığı temel bir ders var: Kürtler ve Kürdistan, gerçekten bağımsız ve özgür olmak istiyorsa, öncelikle özgücünü ve öz mücadelesini, bağımsız stratejik duruşunu esas almak, ittifak politikasını da bu temele oturtmak zorundadır. Umarız ve dileriz, Amerikan hayranlığı yapan, ABD’yi "Kürt dostu" olarak halkın bilincine kazımaya çalışan "bizim" Kürtler, bu dersin bilincine varırlar! Kosova’nın "Bağımsızlığı"nı tanıyan ABD ve TC, günlerdir, Federe Kürdistan’ı bombalatıyor ve bombalıyor! Peki, bu, bir çelişki mi?
Hayır! Emperyalizm ve sömürgecilik halkların ve özgürlüklerin dostu değil, düşmanıdır! Onlar, özgürlük değil, egemenlik isterler ve çıkarlarının gereğini yaparlar! Kosova ve Kürdistan’da izledikleri politikanın altındaki temel dürtüler bunlardır!
Yani onlar, ne yaptığını biliyorlar! Ya "bizimkiler"?
TC’nin hava saldırılarına tok, net ve etkili bir şekilde karşı koyma gücünü göstermeyen Güney Kürdistan yönetiminin bu tutumunun kendilerine ve genel Kürdistan’a çok şey kaybettirdiğini, kaybettireceğini ne zaman öğrenecekler? Kerkük referandumu neden ertelendi? Hava saldırıları sonucu yaşanan can ve maddi kayıplar, bundan sonra yaşanacak kayıpların sadece işaretleri değilse nedir!
Eğer bir kez küçük bir gedik açar veya açtırırsanız, o gediğin "yol" haline geleceği, tarihin çok kanlı bir biçimde öğrettiği yalın bir derstir! Sonradan "hayıflanmamak" için şimdiden bağımsız bir kafa ve duruşla sorunlara yaklaşmak durumundasınız!
TC’nin hava saldırılarında, kara işgal hareketinde bir sürpriz yok… Genel olarak Kürdistan ve Güney Kürdistan politikaları çok açık ve nettir! TC için en iyi "Kürdistan", tarihin tozlu sayfaları içinde yerini almış, antika değeri bile olmayan Kürdistan’dır; en iyi Kürt ise ölü Kürt’tür!
Bu gerçeklik her gün yeniden yeniden doğrulanmasına rağmen TC’den af, "barış" dilenciliği yapanların, halkımıza ve onun özgür geleceğine verebileceği bir şey kalmış mıdır? İçi boş, politik program ve stratejiden yoksun "savaşların", halkın enerjisini boşa akıtan, tüketen kampanyaların geldiği nokta koca bir iflas değilse nedir? En az 9 yıldır iflasları oynayan, devlete ve düzene kabul edilme çizgisinin, en yumuşak yorumla, sömürgecilerin iç ve dış politikası için bir bahaneden öte halkımıza kazandırdığı tek bir adım, tek bir kırıntı var mı?
Evet, işgale, Kürdistan dağlarının, köylerinin bombalanmasına, Güney Kürdistan’daki kazanımların adım adım yok edilmesi hareketlerine karşı ikirciksiz tavır almalı ve karşı durmalıyız. Ama bu tavrı, teslimiyetçi çizgilere karşı tavırla birleştirmediğimizde bunun, tek başına bir anlam ifade etmeyeceği çok açıktır!
O nedenle halkımızın özgürlüğü ve her şeyden önce onuru için emperyalist ve sömürgeci haydutluğa karşı net tavır almalı, bu tavrı Kuzey ve Güneyde egemen çizgilerin felakete kapı açan politikalarına karşı tavırla birleştirmeliyiz!
Kazanmak mümkündür, saldırıları boşa çıkarmak da mümkündür!
Ama bunun için özgür ve bağımız bir kafaya, bu kafanın yönlendireceği politik bir mücadeleye ihtiyaç var. Hem de şiddetle…
Kahrolsun sömürgecilik ve emperyalizm!
Yaşasın özgürlük ve bağımsızlık bilinci ve mücadelesi!
22 Şubat 2008
SOSYALİST-ŞOREŞGER
(Kürdistan Devrimci Sosyalistleri)
