“Ortadoğu’da direniş ve özgürlük günü olarak kabul edilen Newroz, köleci Asur İmparatorluğu’na karşı Med toplulukları öncülüğünde başlayan ve bölgesel bir nitelik kazanan bir kurtuluş hareketi olarak biliniyor.
Asur Kralı Dehaq’ın köleci vahşeti efsanenin bir yanı. Rivayete göre Dehaq amansız bir hastalığın pençesinde. Bundan kurtulmasının tek çaresi ise, günde iki gencin beynini alıp yaralarına sürmesidir. Öylesine zalim ve zorbadır ki, halk evlatlarını verir bu canavarın yaralarına merhem olsun diye. Ta ki, demirci ustası Kawa’ya kadar. Kawa belki de o güne kadar nasırlı ellerinin yarattığı bütün değerleri vermiştir. Ama oğlunu veremez. O güne değin demir dövmekte ustalaşmış elleri ateş olur ve iner Dehaq’ın kafasına. Kawa’yı önce Medler, sonra Araplar, Acemler, Kafkas dağının ardındaki diğer halklar duyar. Ortadoğu’da her halk asırlardır kutluyor bugünü. “*(alıntı Özgürgündem)
Kürt halkının direniş geleneğiyle özdeşmiş Newroz, direnen Kürt halkının şahsında, sömürgeciliğe ve emperyalizme karşı duran tüm dünya ezilen halklarının direniş geleneğini daha üst seviyeye çıkarması içtenliğiyle bir kez daha 21 Martta tüm alanlarda kutlanacak. Nasıl ki egemenlerin kendilerinin öne çıktığı ve sonuçları ezilen halkları katletmekte ve işçi sınıfını olağanca fütursuzluğuyla sömürmede ve yıkmada somutlaşan günleri varsa, bugünler de sokaklara ve alanlara çıkılarak kızıllaştırılacak Newroz ataşı de ezilen halkların ve sömürülen işçi ve emekçilerin bu şekilde kendi pratiklerinde somutlaştırdığı büyük bir kazanımdır
.