0 0
Read Time:7 Minute, 27 Second

– Sevgili Baran, Mahsum Korkmaz’ınöldürülmesi olayı, yakın tarihimizin kuşkulu hadiselerinden birisi. Çeşitlisenaryolar zaman zaman gündeme geliyor. Bu senaryolardan, bizim bildiğimiz ama,kamuoyunda bilinmeyen bir tanesini yazdım.

Konuyu gündeme taşımamın iki nedeni var, birincisi, Öcalan’ın 23 Temmuz 2008tarihli avukat görüşmesinde, Mahsum Korkmazı “Sanıldığı gibi askerleröldürmemiştir, İçimizde ki çetelerin Mahsum’un öldürülmesinde parmağı vardır” demektedir.
Ayrıca aynı dönemde, Şemdin Sakık’ın Korkmaz ile ilgili açıklaması gündemedüştü. Sakık’a göre, Mahsum Korkmaz’ın öldürülmesi, Öcalan’ın işiydi.

Sen o dönemde Kürdistan’daydın ve pratik saha komutanlarındandın. Sanırımolayın ne olduğunu nasıl geliştiğini biliyorsun, konuya ışık tutmak bakımındansenin anlatacakların önemli. Ne dersin?

Baran- Sevgili Murat, beni ağır bir yükün altına soktun. Ama at izi ileit izinin birbirine karıştığı bir ortamda kısmen de olsa bazı şeylerin ayırtedilmesine yardımcı olabilirasm ne mutlu.

– Başlayalım öyleyse, Mahsum Korkmaz’ın öldürüldüğü dönemde sizneredeydiniz?

Baran- Ben o dönemde, Cemil Bayık, Ali Haydar Kaytan, Meral Kıdır veElif le birlikta İran’da bir evdeydim. Agit (Mahsum Korkmaz) arkadaşınöldürüldüğünü, radyo haberlerinden öğrendik. Haberi önce anlayamamıştık, birbirimize “kim kim” diye sormaya, anlamaya çalışırken Elif’in “Agit arkadaşöldürülmüş” Demesiyle şok olmuştuk.

– Mahsum Korkmaz arkadaşın öldürüldüğü dönemde PKK 3. Kongre hazırlığıvardı. Sanırım ülke içi düzenlemeler buna göre yeniden düzenleniyordu vedüzenleme işi Agit arkadaşın sorumluluğundaydı.

Baran- Evet. Zaten Agit olayı üçüncü Kongre sürecinin öncesinde yaşandı.

O dönem ülke pratiğinde, özellikle savaş pratiğinde yer alan, orta kademe kadroyapılanması ağırlıklı olarak İran’a toplanmış ve İran üzeri Kongreyeaktarılmaya çalışılıyordu.

Merkez bünyede yer alan arkadaşların önemli bir bölümü aktarıldı. Ama savaşınağırlıklı yükünü taşıyan orta kademe kadro yapılanması İran’la yaşanan bazısorunlardan ötürü aktarılamadı.

Bundan dolayı, bir kısmı kış’ı İranda geçirirken, bir kısmı Güney Kurdistan’daki kamplara döndü. Doğa ve iklim koşullarının düzelmesine parelel olarak bukadro yapılanması Botan başta olmak üzere, gene ülke topraklarına dönecekti.Yapı bu hazırlıklar içerisinde iken Agit olayı gelişti.

– Agit arkadaşın öldürülmesini duyduktan sonra neler yaptınız?

Baran- Ülke pratiğinde en fazla ihtiyaç duyulan bir dönemde, arkadaşınkatledilmesi tabi ki beklenen bir olay değildi.

Acilen müdahale edilmesi gerekiyordu. Bu amaçla Erdal (Mustafa Yöndem)komutasında bir grup hemen alana gönderildi. Olay hakkında kimse bir şeybilmiyordu. Giden arkadaşlar hem olayın mahiyetini öğrenecek, hemde Agitarkadaşın şahadeti ile yaşanan moral bozukluğu ve dağınıklığında önünüalacaktı.

Grup alana ulaştıktan sonra, Agit arkadaşın grubu ile baglantı kurarak, onlarlabirleşmiş, grupta bulunan arkadaşların hepsinden olayın bireysel raporlarınıalarak, kendi raporları ile birlikte partiye ulaştırmışlardı.

– Size gönderilen raporlarda, Agit’in ölümü ile ilgili herhangi bir kuşkuyaratacak açıklama varmıydı?

Baran- Ne arkaşdaların bireysel raporlarında, nede olayı araştırmak içingönderilen arkadaşların gönderdiği raporlarda, olayın bir iç komplo olduğunayönelik bir ifade veya bunu çağrıştıracak bir düşünce bulunmuyordu.

Grup pusuya düşmüş yaşanan çatışma sonrası bir arkadaş yaralanmış Agit arkadaşşehit düşmüştü.

– Gönderilen raporlarda Agit arkadaşın nasıl vurulduğuna veya nasılöldüğüne dair ifadeler varmıydı?

Baran- Hayır böyle bir gözlem yoktu, İşin ilginç yanı buydu, kimse Agitarkadaşın nasıl vurulduğunu görmemişti. Bu ister istemez kafalarda soruişaretleri oluşturmuştu.

Nasıl olurda arkadaşın şahadetini kimse görmemişti. Ve neden başka kimsedeğilde Agit şehit düşmüştü. Bu benim kafamda da bir soru işaretiydi. Bu belkide arkadaşa duyulan sevgi, saygı ve ihtiyaçtan kaynaklanıyordu.Ve bir türlüşahadetini kabul edemeyişimiz, konuyu irdelememizin belki de temel nedeni idi.

– Sen o grupta bulunan arkadaşlarla olayı bire bir konuşmuşmuydun?

Baran- Evet. Ben kişi olarak grupta bulunan tüm arkadaşlarla konuştum.Şemo (Şemdin Sakık) da dahil olmak üzere. Başta dişsiz Harun (Şehmuz Yigit),Şiyar (Kazım Kulu) Eruhlu Selim,(Fevzi Aslan) Kemal (Veli Tayan) olmak üzeretüm arkadaşların anlatımında olay şöyle gelişmişti.

Agit arkadaş kongreden dolayı, ülkeden ayrılan arkadaşların oluşturduğu boşluğudoldurmak üzere ülkeye girecek, gerekli düzenlemeleri yaptıktan sonra Türkiyeüzerinden Suriye’ye geçerek kongreye katılacaktı.

Alanda hala kış koşulları egemen. Her ne kadar güney yamaçlarda kar kalkmış isede kuzey yamaçlar hala karlı.

Agit grubu ile birlikte hareketleniyor. Bu faaliyetlilik içerisinde Botan’agiriliyor. Ancak grubun alana girişi ile birlikte düşmana da bilgi sızıyor.Asker yeni oluşturulmuş özel timleri de devreye koyarak grubun geçebilecegibelli alanlara güç kaydırıyor. Bu noktaların başında’da Gabbar bulunuyor.

Agit arkadaşın grubu, Gabbar eteklerinde ugradığı köyden Gabbar’a doğruçekilirken, konaklama noktasına yakın alanda düşmanın izlerine rastlıyor.

Karda askerin potin izlerini görüyor. Öncüler durumu Agit arkadaşa iletiyor.Öncülerle birlikte kısa bir durum değerlendirmesinden sonra, üç kişilik biröncü birimin, tepeyi keşfetmesine karar veriliyor. Bu amaçla Şehmuz Yiğit,Eruh’lu Salih ve başka bir arkadaş keşif amacıyla tepeye gönderiliyor.

Öncü grup tepeye çıkıp çevreyi kontrol ediyor. Herhangi bir şeylekarşılaşmıyor, dönüp gruba işaret veriyor. Ancak tepeye 100-150 m ilerde birkayalık alan var, keşif grubu bu noktaya gitmiyor. Özel timlerden oluşan birim,bu kayalıklarda pusuya yatmış. Aslında Türk özel timi, üç kişilik öncü birimintepeye çıkışını görüyor ama, bilinçli müdahale etmiyor. Ana grubun arkadangeleceğini biliyor ve grubun gelişini bekliyor.

Keşif grubunun işareti üzerine, ana grup tepeye çıkınca kayalıklardanüzerlerine yoğun bir şekilde ateş ediliyor.

– Agit arkadaş bu ilk açılan ateşte yara alıyor mu?

Baran- Hayır, ilk atışta Eruh’lu bir savaşçı yaralanıyor. O ana kadarAgit arkadaş sağlam ve grubun başındadır. Belli bir süre özel timlerle yaşanançatışma sonrası Agit arkadaş üç kişiden oluşan öncü grubu, diğerlerinisavunması ile görevlendirerek geri çekilme talimatı veriyor. Buna göre, üçkişilik grup tepede askerlerle çatışmayı sürdürerek grubun çekilmesinisağlıyacak, grubun çekilmesinden belli bir süre sonra da, onlar çekilecek vekararlaştırılan buluşma noktasında grupla birleşecek.

– Şimdiye kadar olanı özetlersek, Agit ve grubu Pusu’ya düşüyor, pusumesafesi yaklaşık 100-150 metre. Türk özel güçleri yoğun bir tarama yapıyorEruh’lu bir savaşçı dışında kimse yaralanmıyor Agit arkadaşta yara almadığıgibi grubu idare ediyor.

Baran- Evet tamamen böyle gelişiyor. Hatta ana gruptan en son çekilengene Agit arkadaş. Grubun çekilmesinden sonra, savunma grubuna ”Bendeçekiliyorum, beş dakika sonra da siz cekilirsiniz .” Diyor. Vadiden aşağı doğruçekilen grubun ardından oda çekiliyor.

Öncü grup belli bir süre daha çatışmayı sürdürüp grubun uzaklaştığına eminolduktan sonra, onlarda çatışmayı sonlandırarak kararlaştırılan ilk toplanmanoktasına doğru çekiliyor.

– Agit arkadaş, bu aşamaya kadar yaşıyor mu?

Baran- Evet yaşıyor. Fakat ilginç şeyler yaşanıyor. İlk toplanmanoktasında Agit arkadaşın dışında tüm grup buluşuyor. Ama Agit arkadaştan birhaber yok. Kimse vurulmasına ihtimal vermiyor, muhtemelen ikinci toplanmanoktasına çekildi diyor ve o noktaya gidiliyor. Ancak Agit o noktada da yok.Buna rağmen grupta bulunan arkadaşlar Agit arkadaşın vurulmasına ihtimalvermiyor. Muhtemelen yolu kaybettiğini ve geleceğini düşünüyorlar, daha sonraŞahadetini aynı gün radyodan öğreniyorlar.

– Konuştuğun gruptaki kişiler Mahsum Korkmaz’ın nasıl öldürülmüşolabileceğine dair görüşleri nelerdi?

Baran- Olayın gelişimi anlattığım gibidir. Konuştuğum arkadaşlarınhepsinin ortak kanaati, ana grubun çekilmesinden sonra, savunma grubuna sontalimatını verip kendisi de çekilirken isabet aldığı. Tek başına olduğundankimse tarafından fark edilmiyor. Birde beklenmedik bir anda baskınauğramalarının yarattığı kısmi bir panik havası da var.

– Mahsum Korkmaz’ın komplo sunucu, grupta ki biri tarafından öldürülmüşolabileceği ihtimali varmıydı, bu yönde soruşturuldu mu?

Baran- Apo dışında, savaş pratiği içinde bulunan hiç bir arkadaş böylebir duruma ihtimal vermiyordu. Ve PKK içinde bulunduğum süre içinde hiç birarkadaşın da buna ihtimal vermediğini biliyorum. Ama Apo tarafindan olay habire kaşındı. İlkin Veli Tayan’a (Kemal) yüklenmeye çalıştı ama bu arkadaşınşahadeti ile bu boşa çıktı. Sonra Şemo dedi, Şahin Balic dedi, Eruh’lu Selimdedi, Ferhan dedi, Kör Cemal dedi. Kime yüklenmek istedi ise olaylailişkilendirmeye çalıştı.

– Öcalan ile Mahsum Korkmaz’ın ilişkisi ne durumdaydı o dönemde?

Baran- İyi olduğunu söyleyemem. Apo’nun Agit’i fazla sevdiğini desanmıyorum. Çünkü bizzat Apo tarafından ülkeye Üçüncü Kongre öncesi müdahalegrubunun başında gönderilen Sadun, Apo’nun talimatlarını yerine getirmekisterken Agit’in tepkisiyle karşılaşmış ve bizzat Agit tarafındantutuklanmıştı. Bu olay üçüncü kongre arifesinde gerçekleşmişti.

– Mahsum Korkmaz’ın Öcalan’a yönelik olarak “Savaş Şam’da oturarakyönetilemez” dediği söyleniyor doğrumudur?

Baran- Kesinlikle doğrudur. Ve bu söz Agit arkadaşa aittir. Bunların nedemek olduğunu sende en az benim kadar bilirsin. Bunlardan dolayı Agit eğerşehit düşmemiş ve kongreye katılabilmiş olsaydı, diğerlerinin başınagelenlerden daha ağır uygulamalarla karşılaşacağı açıktır.

– Eruhlu Ferhatın olayına gelirsek, Mahsum Korkmaz’ın en sevdiğisavaşçılarından birisi olduğunu biliyoruz. Akademiye geliyor kısa bir süresonra ortadan kayboluyor, bir gün sonra cesedi bulunuyor. Öcalan Birand’ayaptığı röportajda bu kişinin Agit’in öldürülmesinde parmağının olduğunusöylüyor, bunu nasıl değerlendirirsin?

Baran- Ferhat olayının bir intihar olayı olduğunu biliyorum. AkademideAgit’in şahadeti üzerine bir seyler söyledigine gelince, yazdıgın tarzda birşeyi tüm samimiyetimle söylüyorum ki ilk olarak duyuyorum..
Bildigim bu arkadaşın, mert dürüst samimi ve yiğit oluşu idi. Zaten bundandolayı akademiye gönderilerek bir nevi ödüllendirilmişti. Orada direk Apo’nunkorumalığına verilmişti. Ne oldu ise bu korumalık yaptığı dönemde oldu.Muhtemelen Apo’nun bazı pisliklerine şahit oldu, bunu kendisine yediremedi.

O alanda yapabileceği bir şeyde yoktu. Bunun bunalımı içinde intihar etti.İntihar olayının tartışılmaması içinde, bizzat Apo tarafindan Agit’lenilintilendirildi.

– Konuya ilişkin eklemek istediğin bir şey var mı?

Baran- Agit’in şahadeti ile ilgili söyleyebileceklerim bunlardır.Apo’nun Agit’in şahadetini her dönemde, birilerine mal etmesi acayip bir şeydeğil. Apo her zaman bu tür yöntemleri kullandı. Birilerini tasfiye etmekistiyorsa, o kişiye Agit arkadaşın öldürülmesi suçlaması yöneltmiştir.

Şemdin Sakık’a gelince, bana o dönemde Agit’in öldürülmesiyle ilgilianlattıkları yukarıda söylediklerim gibidir.

Bence esas üzerinde durulması gereken konu, tüm ileri kadro yapılanması ortakademe kadrolarda dahil olmak üzere, Iran üzerinden emin bir şekilde kongrealanına ulaştırılmaya çalışılırken neden Agit Türkiye üzerinden kongre alanınaçekilmek istendi. Tamam diyelim ki ülkede o süreçte doğan boşluğu doldurması vegereken düzenlemeleri yapması için belki de arkadaşa ihtiyaç vardı ama budüzenleme sonrası emin yollardan arkadaş kongre alanına aktarılabilirdi. Buyapılmamıştır.

– Sevgili Baran verdiğin bilgileri için çok teşekkür ederim

Baran- Olayın aydınlanmasına yönelik yürüttüğün çalışmaya ve olayınkendisine bir ışık tutabildiyasm ne mutlu. Çalışmalarında başarılar diliyorum.

Devam Edecek…………………………….

20.08.08

Murat Dagdelen
muratdagdelen21@hotmail.com

 

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %
News Reporter