0 0
Read Time:2 Minute, 45 Second

Ergenekon davasında bugüne dek en önemli gelişme – Murat Yetkin

Ergenekon davasındaki en önemli gelişme dün davanın görüldüğü Silivri’den değil, Ankara’dan, Yargıtay’dan geldi. Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi’nin Danıştay cinayeti davasının Ergenekon davasıyla birleştirilmesi kararı, Ergenekon iddianamesindeki karanlık noktalardan belki de en önemlisini aydınlatabilecek nitelikte.

Hatırlanacağı gibi, bu yöndeki talep daha önce (DGM’lerin kaldırılmasından sonra benzer davalara bakacak şekilde kurulan) Ankara 11’inci Ağır Ceza mâhkemesi tarafından reddedilmişti. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı geçtiğimiz eylül ayında, Danıştay cinayeti ile Ergenekon soruşturması arasında ilişki olduğu iddialarının değerlendirilmesini istemiş, başka deyişle bu iddiaların görmezden gelinmesine karşı çıkmıştı.

Ankara’nın komplo teorilerine meraklı çevrelerinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu adımı ‘Bağlantı olmadığından emin oldular, bunu kayda geçirmek istiyorlar’ yorumlarına neden olmuştu. Yargıtay’ın dün iki davanın birleştirilmesi talebi, iddiaların araştırılması ve karara bağlanması işini yargıya, mahkemelere bırakmaktadır. Bu durum, işi ciddi bir boyuta sıçratmaktadır.

Ankara 11’inci Ağır Ceza’nın birleştirme talebine karşı çıkması konuyu Yargı Ceza Genel Kurulu’na taşıyacaktır. Tabii ki bu satırları yazarken yargıyı etkilemeye çalışmak amacı değil, durumu tahlil amacı güdülmektedir; 1- Ağır Ceza’nın dosyaların birleştirilmemesinde ısrarı, 2- Ceza Genel Kurulu’nun Yargıtay Dairesi’ne değil, Ağır Ceza’ya uyması, adalet o şekilde işlese de kamuoyunda işlerin örtbas edilmeye mi çalışıldığının sorulmaya başlamasına haklı ya da haksız yol açabilir.
Demek ki, Yargıtay’dan dün çıkan kararla, bu iki önemli dosyanın birlikte düşünülmesi sürecinin başladığını söylemek mümkün.

Danıştay cinayeti dosyası yalnızca Hâkim Mustafa Yücel Özbilgin’in avukat Alparslan Arslan tarafından Danıştay’ın basılması suretiyle öldürülmesi değildir.
Cumhuriyet gazetesine Danıştay baskınından kısa süre önce yapılan saldırıların Danıştay saldırısı dosyasıyla daha önce birleştirildiğini biliyoruz. (Cumhuriyet gazetesinin kimi yöneticilerinin Ergenekon dosyası çerçevesinde soruşturulmuş, gözaltına alınarak ifadelerine başvurulmuş olması bu durumda oldukça çelişkili bir görüntünün ortaya çıkmasına da neden olacaktır.)
Her iki dosyada da ayrı ayrı anılan Veli Küçük, Semih Tufan Gülaltay, Muzaffer Tekin gibi isimler, Danıştay ve Ergenekon dosyaları birleştirilirse, aynı büyük davanın sanıkları haline gelecektir.

Böyle bir gelişme, Ergenekon iddianamesinin iddiasını artıran bir gelişme de olacaktır.

Çünkü eğer böyle bir bağlantı kanıtlanırsa, Ergenekon soruşturması çerçevesinde sanık durumunda bulunan bazı kişilerin (belki de henüz dışarıda olan bilemediğimiz başkalarının da katılımıyla) siyasi iktidardan duydukları memnuniyetsizliğin sivil toplum örgütlenmesi ve eylemleriyle sınırlı kalmadığı, ülkede belki de bir askeri darbeyi kışkırtma amacını taşıyan silahlı eylemleri de içerdiği anlaşılacaktır.
İşin asıl ciddiyeti buradadır.

İşin ciddi ve önemli başka boyutları da var. Danıştay ve Ergenekon dosyaları birleştirildiği takdirde her iki iddianame de geçerli olacaktır. Burada za-manlama önem taşıyor. Savcılık, yani İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, halen tutuklu bulunan, ama henüz suçlanmamış kişileri (Örneğin eski Jandarma Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur ve eski 1’inci Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon’u da) ilgilendirebilecek ikinci iddianameyi açıklamak için bu dosya birleştirme işleminin açıklığa kavuşmasını bekleyecek midir?

Eğer bu iddianame kamuoyundaki merak uyarınca ‘darbe girişimi’ gibi ağır bir suçlamayı merkezine alacaksa, o zaman Danıştay cinayeti ve Cumhuriyet gazetesine saldırılar da aynı kapsam içinde kışkırtma eylemleri olarak mı iddia edilecektir?

Eğer edilecekse, ikinci iddianame kapsamında eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek’in günlüğü olduğu söylenen metinler soruşturma konusu yapılacak mıdır? Bu çerçevede MİT’ten, Emniyet’ten yeni belgeler mahkemece talep edilecek midir?
Çok ‘eğer’ oldu ama, bütün bu soruların sorulabilmesi dahi bu iki dosyanın birleştirilmesi
ile mümkün olacak. Yargıtay’ın dünkü kararı o nedenle Ergenekon davasında şimdiye kadarki en önemli gelişme sayılmalı.

Radikal / 17.12.08

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %
News Reporter