0 0
Read Time:17 Minute, 13 Second

kafkasya-haritasiAhmet XACALİŞİ ile Laz-Margallar ve Abhazlar üzerine söyleşi
6/4/2010 · Kategori: Xacalişi, Lazlar, Abhazlar, Laz, Abhazya

Sayın Kırım kendinizi tanıtır mısınız? Yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

1949 Malatya-Doğanşehir doğumlu olup Rize-Ardeşen’liyim. Kendisini sosyalist olarak tanımlayan Türkiyeli bir Laz’ım. İstanbul Hukuk Fakültesi mezunuyum ve halen avukatlık yapmaktayım. Yaşamımın çeşitli evrelerinde birçok siyasi yayın organının çıkarılmasında katkıda bulundum. Çeşitli görevler aldım. Halen uluslararası ilişkiler, dünyadaki gelişmeler üzerine kendi çapımda çalışıyorum. Karalahana ve halkıngunlugu sitelerinde periyodik olarak makaleler yazmaktayım.

1992 yılında Laz Vakfı kuruluş çalışmalarına öncü oldunuz. Gelişen olaylar, beraberinde linç kampanyası ve sonucunda Laz Vakfı kurulamadı. Bu konudaki birikimlerinizi bizlerle paylaşır mısınız? Laz Vakfı kurulup günümüze kadar ulaşabilseydi muhalif bir kimlikle, Kafkas halklarının kardeşliğine dayalı, Kafkasyalılık olgusuyla, Kartvelizmden medet ummadan aydın bir duruşla, Laz ulus bilinci ve kültür hareketine ne gibi olumlu katkıları olurdu?
Kişiliğim ve düşüncelerim itibariyle dinsel inançlarından, etnik kimliğinden, sınıfsal konumundan vs. ötürü ezilen, horlanan halklarla ve haklarla ilgilenmeyi yaşamım boyunca görev addettim. Mensubu olduğum LAZ halkı için “karınca kaderince” uğraş vermekte bu anlayışın sonucu olsa gerek. Bu uğurda 1992 senesinde kısa bir ön hazırlıktan sonra arkadaşlarımız ile birlikte sizin de bildiğiniz gibi girişimlere başladık. Bunun ilk nüvesi yayınlanması için en azından moral anlamında katkıda bulunduğumuz LAZLARIN TARİHİ kitabı oldu. Bu kitap tüm hastalıklı saptamalarına karşın yayınlandığında olağanüstü bir ilgi gördü. Dili, kültürü, geçmişi ve Gürcistan’da kardeşleri olan Laz denen bir halkın varlığının farkına varıldı. Bunu takiben AKTÜEL dergisinde şahsımla bir söyleşi yapıldı. Laz vakfının kuruluş aşamasında olduğu deklare edildi. Yayın üzerine birçok duyarlı Laz bizlerle ilişki kurdu ve destek vaat etti. Takip eden günlerde birkaç kitlesel toplantı yapıldı. Kitlelerle ilişki kurup amacımızı anlatmak üzere yöre dernekleriyle görüşülmeye başlandı. ANCAK NE KADAR ACIDIR Kİ KUMAR OYNATMAKTAN BAŞKA İŞLEVİ OLMAYAN DERNEK YÖNETİCİLERİ (BİRKAÇ ŞAHIS HARİÇ) BİZLERE YAKINLIK GÖSTERMEDİ. Aksine arkamızdan “bunlar bölücü”dür diye propaganda yapıldı. Bu süreçte konunun orijinalliği sebebiyle birçok gazete de olumlu haberler, köşe yazıları çıkmaya devam etti. Bir gün SABAH grubunun ikinci gazetesi olan BUGÜN gazetesinden bir muhabir vakıf hakkında söyleşi yapmak üzere randevu aldı. Söyleşiyi Vakıf adına Sayın Av.Cemil Memişoğlu ve rahmetli Yüksel Yılmaz bey’in yapması kararlaştırıldı. Ben de gözlemci olarak orada bulundum. Arkadaşlarımız son derece dikkatli bir üslupla niyetimizin sadece dil, kültürümüze sahip çıkmak olduğunu, bu taleplerin insani ve demokratik olduğunu, Gürcistan’da da Megrel kardeşlerimizin yaşadığını ve aynı sorunların onlar içinde geçerli olduğunu anlattılar. Muhabir söyleşinin sonunda canlı olması için fotoğraf çektirmemizi önerdi. Arkadaşlar buna gönülsüz de olsa evet dediler. Masa üzerinde Lazların yaşadığı yerleri gösteren eski bir harita vardı. Onun etrafında durun, fotoğraf canlı olsun diye bir öneri getirdi. Bana sizde katılın dedi. Ben söyleşiyi yapmadım gereği yok dedimse de niyetini bilmediğim için fazla direnemedim. Ve ondan sonra olan oldu. Birkaç gün sonra gazetede sürmanşet söyleşi haber olarak çıktı. Ancak yapılmak istenen korkunçtu. Bizler “bölücü” olarak lanse ediliyorduk.  Başlık mealen “BİZ TÜRK DEĞİL LAZIZ” dediler şeklindeydi. Çekilen fotoğrafın altında da VAKIF YÖNETİCİLERİ LAZİSTANI gösteriyorlar diye yazıyordu. İşin garibi söyleşide olmamama karşın benim daha önce AKTÜEL dergisinde söylediklerimden işlerine gelenler cımbızla seçilip monte edilmiş ve ben de söyleşiye katılmış gibi gösterilmiştim. Bu haberden sonra sanki düğmeye basılmış gibi linç kampanyası başladı. Ertesi günü Hilton otelinde Türk bayrağı önüne dizilmiş fikri namustan yoksun yöre dernek yöneticileri BİZ TÜRKÜZ BUNLAR BÖLÜCÜDÜR diye basın toplantısı yaptı. Bu basın toplantısı BUGÜN gazetesinde fotoğraflı olarak yayınlandı. Daha sonraki gün aynı gazetede Rize’nin milletvekillerinin güya görüşleri alındı. Hemen hepsi kendilerinin TÜRK olduklarından bahisle bizleri  “bölücü”, ”vatan haini” olarak ilan etti. Hatta bir tanesi, rahmetli pederimin de arkadaşı olan Viçe’li ŞADİ PEHLİVANOĞLU; Bunlar Trabzon’dan öte, yöremize gelemezler şeklinde şoven, hamaset dolu  laflar etti. Bugün gazetesinin bu provokatif yayınları tam 7 gün sürdü. Takip eden günlerde de basında genelde olumsuz yorum ve makaleler çıkmaya devam etti. Hatta onlardan bir tanesi olan ve yanılmıyorsam kendisi de bir Laz olan SEBAHATTİN ÖNKİBAR, bizlerin bölücü olduğumuzu, Av.Cemil  Memişoğlu ile benim Moskova’dan beslendiğimizi, sicilli, komünistler olduğumuzu iddia eden ağır ve haksız isnatlarla dolu bir yazı yazdı. Yazarın kalemi o kadar kanlı ve peşin hükümlüydü ki benim  çizgimin Sovyet ve ABD emperyalizmine karşı kendi çapında mücadele ile geçtiğini bile bilmiyordu. Anlaşıldığı kadarıyla birileri onlara verdiği bilgiyi servis etmişti.

Bu planlı provokatif yayınlar üzerine o güne kadar destek veren birçok arkadaşımız yaşamlarından endişeye kapılıp bizlerden haklı olarak uzaklaştı. Sonucunda bir avuç kararlı insan kaldı. İSTENEN SONUÇ HASIL OLMUŞTU. LİNÇ TAMAMLANDI.

Bütün bu olanların şaşkınlığını yaşarken acı gerçeği öğrendik. Birileri düğmeye basmıştı. Asimilasyoncu resmi Kartvelist ideolojisine söylemleriyle darbe indiren arkadaşlarımız “fincancının katırlarını ürküterek” büyük günah işlemişlerdi. Evet, bu ideolojinin Türkiye’deki taşeronu bir merkez  gazetedeki ilişkilerini kullanarak bizleri linç etmişti.

Bu haksız ve provokatif yayınlar üzerine ben ve Cemil Memişoğlu yasal yollara müracaat ederek haberi tekzip etmek istedik. Ancak yayınlanmadı. Bunun üzerine K.Çekmece C.Savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Ayrıca kişilik haklarımız saldırıya uğradığı için tazminat davası açtık. Gazete sorumluları hakkında kamu davası açıldıysa da o günlerde çıkan basın affı nedeniyle suç sabit bulunmasına karşın bu namussuzlara verilecek ceza ertelendi. Tazminat davası ise uzun bir süreçten sonra lehimize sonuçlandı. Ancak Bugün gazetesi kapatıldığından her ikimiz lehine hükmolunan yüzer milyon lira tazminatı tahsil etmek mümkün olmadı.

Laz Vakfı kurulup günümüze kadar ulaşabilseydi işlevsel olması şartıyla tabiidir ki çok önemli fonksiyon ifa ederdi. Yaptıracağı bilimsel araştırmalarla halkımızın birikimlerini ortaya çıkarır, dilin geliştirilmesi ve tekleştirilmesini sağlar, Anadolu halklarının kardeşliğini somutta hayata geçirir, her türlü otoriteden bağımsız, namuslu bir kimlikle halkımızın bilincini daha üst noktaya taşıyabilirdi. Buna ilaveten Gürcistan’daki kardeşlerinin sorunlarıyla ilgilenmeyi de herhalde birinci görev addederdi.

Türkiye Lazlarının Rönesansı niteliğindeki Ogni dergisinin kurucu üyelerindensiniz. Ogni sürecinden bahseder misiniz? Ogninin uzun soluklu olamamasının olumsuzlukları nelerdir sizce?

Vakıf sürecinin akamete uğramasından sonra uzun bir müddet çalışmalarımızda hareketlilik olmadı. İnsanlar yapılan yayınlar nedeniyle ürküyordu. Ülkenin o şartlarında “bölücü” yaftası ile kitlelere hedef gösterilmek başlı başına bir risk teşkil ediyordu. Ancak galiba 1993 yazında bir gelişme oldu. Piknik yapmaya karar verdik. Bir Laz olarak bize yakışanın deniz yoluyla piknik yapmak olacağını düşünerek motorla Adaya piknik yapmaya karar verdik. Gerçektende gezi katılımı yüksek ve heyecanlı oldu. Orada dergi projesinden bahsedildi. Piknikten sonra birçok kişi aramıza katıldı. Yavaş yavaş dergi çıkarma düşüncesi olgunlaştı. Yazılar toplanmaya başladı. Ancak derginin birinci sayısının içeriği ve yayınlanacak yazılar tartışılırken bazı arkadaşlarımız derginin çıkışının bir süre ertelenmesini istedi. Yoğun tartışmalardan sonra bir bölüm arkadaşın inisiyatifli davranmasıyla derginin çıkarılması kararı alındı. Diğer arkadaşlar maalesef bizleri terk etti.

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %
Pages: 1 2 3 4 5
News Reporter