0 0
Read Time:17 Minute, 13 Second


Son yıllarda Megreller vasıtasıyla Türkiye Lazlarına yönelik Kartvelist politikaları hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Amaç ne sizce?

OGNİ sürecinden itibaren bu politikaların uygulanmaya çalışıldığını gözlemlemekteyim. O tarihlerde hatırladığım kadarıyla önce bazı insanlar ticari bağlantılar vasıtasıyla satın alınmak istendi. Daha sonra resmi Gürcistan temsilcileri kanalıyla ülkemizde ve Gürcistan’da ağırlandılar. Bu davetlerin hiçbir zaman karşılıksız yapıldığını düşünmedim. Bu aktiviteler istenen sonucu vermemiş olacak ki taktik değişiklik yapılarak her araç kullanılarak Türkiye Lazlarına ulaşılmaya çalışılması doğaldır. Hem Türkiye Lazlarının bilinçli müdahalelerinin Megrel kardeşlerini etkilemesi mümkün olduğu hem de bilebildiğim kadarıyla tarihi büyük Gürcistan (!) sınırları içerisinde halkımızın yaşadığı D.Karadeniz yöresinin de olması gerçeği karşısında Türkiye Lazları ile ilgilenilmesini yadırgamıyorum.

Şovenizm batağındaki Gürcistan Amerikan desteğiyle Kafkasların İsrail’i olmuş durumda ve İsrail ile çok sıkı ilişkileri var. Gürcistan’ın Ağustos 2008’de Osetya işgalini ve akabinde Rus-Gürcü savaşını, etkilerini ve sonuçlarını değerlendirir misiniz?

SSCB’nin milliyetler komiseri olan Stalin büyük Gürcistan hayali ile çizdiği suni sınırlar nihayet 21. yüzyılda sıcak çatışmaya ve felakete sebep oldu.1922 senesinde özgür Abhazya Cumhuriyeti’nin ve 1924’de Osetya’nın ikiye bölünüp güneyin Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlanmasından sonra Sovyetler Birliği’nin dağılmasına kadar devam eden statü bilindiği gibi her iki halkın bağımsızlık ilan etmesiyle sonuçlanmıştı. Bunu tanımayan ve toprak bütünlüğünü (!) kendince yeniden tesis etme peşindeki Gürcistan’ın ABD patentli cumhurbaşkanı Saakaşvili 7 Ağustos’ta ilan ettiği ateşkesi 8 Ağustos günü bozup aniden Güney Osetya topraklarına saldırınca bu fırsatı değerlendiren Rusya devasa silahlı gücünü harekete geçirip ABD, İsrail ve Türkiye tarafından eğitilen Gürcü kuvvetlerini bozguna uğrattı. Savaş mazlum Gürcü halkının onur kırıcı felaketi ile sonuçlandı. Böylece emperyalizme güvenerek yola çıkılamayacağı bir kere daha anlaşılmış oldu. Savaştan sonra Rus ve İsveç Savunma Araştırmaları Enstitüleri tarafından yapılan açıklamalarda Gürcistan’a askeri destek veren ülkeler arasında İsrail sayılırken, İsrailli askerlerin bizzat çatışmalara katıldıkları da açıklandı.

20 yüzyılda sanayideki büyük sıçrama sonrası gelişmiş ülkelerin enerjiye olan ihtiyaçları büyük oranda arttı. Yeni bir Ortadoğu olmamakla beraber yakın gelecekte tükenecek Batı’nın elindeki en önemli petrol sahası Kuzey Denizi’nin yerini almaya aday Hazar sayesinde Kafkasya’nın stratejik önemi 21.yüzyılda daha da öne çıktı. Keza Orta Asya’dan gelip Avrupa’ya ulaşacak enerjinin geçiş noktasında olması da bölgenin stratejik önemini artırmakta.

ABD tarafından güneyden kuşatıldığını hisseden Rusya’nın amacı yakın çevresini yani Kafkasya’yı stratejik denetime alarak Çarlık Rusya’sından beri süre gelen jeopolitik gelenekleri sürdürebilmektir. ABD’nin jeopolitik çıkarı ise bölgeyi Rusya’nın etkisinden çıkarmak, Kafkasya’yı emperyalizmin çıkarları doğrultusunda yeniden dizayn etmektir. ABD bunu yaparken birinci aşamada Kafkasları destabilize etmeye, güçler dengesi sistemini ve Rusya’nın stratejik kontrolünün geçiş  kuşaklarını tahrip etmeye çalışıyor. İkinci aşamada bölgede emperyalizmin istikrarını temin edecek yeni yapı kurulacaktır. ABD’nin stratejik planları içerisinde Hazar’ı Karadeniz’in Türk kıyısıyla birleştiren bir jeopolitik kuşak meydana getirmek ilk sırada gelmektedir. Bunun için Türkiye’nin doğu Karadeniz bölgesi ABD’nin etki alanına alınarak Azerbaycan’ın etnik kardeşlik şiarıyla Türkiye’nin nüfuz alanına çekilmesi sağlanacaktır. İnşa edilecek Orta Asya ve Hazar enerji nakil hatlarının güvenliği Hazar-Karadeniz kuşağının Rusya’nın etkisinden çıkarılmasını zaruri kılmaktadır.

Savaş suçlusu Saakaşvili’nin ordusunu hezimete uğratan Rusya yayılmacı güçler arasındaki kapışmanın birinci raundunu kazandı. Bu operasyon ile Rusya bir taşla birkaç kuş vurup Tiflis’e, bölge halklarına, ABD’ye net mesajlar vermiş oldu. Bunları kısaca şöyle sıralayabiliriz.

a- Abhazya ve Osetya üzerindeki Gürcü hakimiyetini kabul etmeyen Rusya bölgenin hakimiyetini eline aldı.

b- Rusya ABD’nin Kafkasya’daki coğrafi kuşatmasına gerekirse her yolu kullanarak direneceği mesajını verdi.

c- G. Osetya harekatı SSCB’nin varisi Rusya’nın “çıkarına ters saydığı” bir dizi gelişmeyi engelleyemeyen fetret devri Rusya’sının tarihe karıştığını, 20 yıl sonra Rusya’nın yeniden süper güç olma yolunda olduğunu gösterdi.

d- Hazar ve Orta Asya enerjisi için Rusya’nın dahil olmadığı güvenli bir rotayı sürdürme projesine darbe vurdu. Böylece tasarlanan şekliyle NABUCCO’yu rafa kaldırttı.

e- Gürcistan’ın ABD elebaşılığındaki emperyalizme eklemleme projesinin gerçekleşmeyeceği ve Kafkasya’nın Rusya’nın yumuşak karnı olduğu anlaşıldı.


www.kolkhoba.org hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Kafkasya, Karadeniz ve Laz halkı üzerine yapılan her çalışmayı olumlu karşılıyorum. Sitenizi takip etmeye çalışıyorum. Uzun senelerdir ihmal edilmiş ve unutturulmuş konularda bizleri aydınlatıyorsunuz. Ayrıca düşüncelerimi ifade etme fırsatı sunduğunuz için teşekkür ederim.

İlginiz için teşekkür ederim.

Ben de teşekkür ederim.

Hazırlayan: Xopuri Lazi

kaynak: http://xopurilazi.blogcu.com/ahmet-xacalisi-ile-laz-margallar-ve-abhazlar-uzerine-soylesi/8051425

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %
Pages: 1 2 3 4 5
News Reporter