Bildiri / Mart-Nisan 2005 Sayı: 10

Read Time:2 Minute, 47 Second

KAMUOYUNA!

Sömürgeci devletin ve onun kurumları karşısında boyun eğmeyen, düşüncelerini savunmaktan ve devrimci yurtsever duruşunu her zeminde göstermekten çekinmeyen Avukat Medeni AYHAN, 6 Nisan 2005 gecesinde korkakça bir silahlı saldırıya uğradı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Ayhan, verdiği ilk demeçte, saldırının arkasında JİTEM’in olduğunu vurguladı.

Avukat Medeni Ayhan, yaşamı boyunca Kürt halkının özgürlük hakkının ve kendi kaderini özgürce belirleme mücadelesinin savunucusu oldu. Bunu her zeminde ve koşulda yerine getirmeye çalıştı. Baro’da yaptığı konuşma özel savaş rejiminin daha etkin harekete geçmesine vesile oldu.

Kuşkusuz Medeni Ayhan’a sıkılan kurşunlar, TC’nin genel olarak Kürt halkını sindirme ve İmralı üzerinden bütünüyle teslim alma, bütün mevzilerini tasfiye etme, geleceğini ipotek altında tutma stratejinden; özel olarak son dönemde yürürlüğe konulan ırkçı-şoven histeriden bağımsız değildir.

Mersin’de sahnelenen “Bayrak” oyunuyla başlatılan ırkçı-şoven dalga, Kürt halkını ve onun en diri yanlarını teslim almanın etkili bir aracıdır. Bu dalganın kapsamlı bir saldırı planının bir parçası olduğu açıktır. Topyekûn sindirme ve teslim alma politikasının en etkili yanlarından biri de teslim olmayan, sömürgeciliğe ve onun İmralı versiyonuna direnen aydınları, düşünen beyinleri, mücadele karalığında olan devrimci siyasetçileri cinayetlerle susturmaktır. Belli ki, 1990’ların başında yürürlüğe koydukları “faili belli” cinayetleri yeniden yaygınlaştırmak istiyorlar.

Açık ki, Türk devleti ve onun esas iktidar gücü, çok yönlü saldırılarla sonuca gitmek istiyor. İmralı’nın ideolojik ve politik tasfiye hareketini yeterli görmüyor. Onlara rağmen Kürt halkının diri öğelerini, direniş potansiyelini görüyor. Bu birikim, potansiyel ve dinamiklerin kendi içinde ne kadar büyük zaaflar taşısa da yeniden bir kalkışa geçeceğini düşünüyor ve korkuyorlar… O nedenle saldırılarını yeniden tırmandırdılar, ırkçı-şoven dalgayı sokak linçlerine, histeri nöbetlerine dek geliştirdiler.

Bu pervasız saldırganlığın çok yönlü boyutları var: En başta Kürt halkını ve onun diri öğelerini teslim almak, bir de bu yönüyle İmralı’nın önünü düzlemek; ikincisi, Güney’deki gelişmelerin olası etkilerinin önüne geçmek; üçüncüsü, iç ve dış politikada daha etkin bir konuma geçmek, bu bağlamda iç dengeleri yeniden kurmak, belli noktalarda kaçan inisiyatifi yeniden ele geçirmek; işte başlatılan ve histeri boyutlarında sürdürülen saldırı kampanyasının en temel boyutları bunlardır. Devrimci direnişçi kimliğinden ve duruşundan ödün vermeyen Medeni Ayhan’ın hedeflenmesi bu anılan senaryonun önemli bir parçasıdır.

Yeni bir saldırı dalgasıyla karşı karşıyayız. Bu çok açık, ama İmralı Partisi, Kongra-Gel, Yeni “PKK” eliyle Kürt halkı her açıdan silahsızlandırılmış, direnme olanak ve araçları gasp edilmiştir. İmralı teslimiyet ve tasfiyeciliği, bunun ortaya çıkardığı çok yönlü tahribatlar, bir yönüyle devrimci direnişçiliğin handikaplarını anlatmaktadır. Yine de paradoksal olarak tam da bundan dolayı, bugün her zamankinden daha fazla devrimci direnişçiliğe, toparlanmaya, ayağa kalkışa, örgütlü bir karşı duruşu ortaya çıkarmaya ihtiyaç vardır.

Bu yapılabildiği ölçüde Kürt halkının, devrimci mücadelenin en diri devrimci ve yurtsever dinamiklerine sahip çıkılabilir.

Bu yapılabildiği ölçüde “Medeni Ayhan yalnız değildir” sözü pratik bir değer kazanabilir!

Medeni AYHAN’a sıkılan kurşunlar, devrimci direnişçiliğe, Kürt halkının özgürlük mücadelesine sıkılmıştır!

Medeni AYHAN şahsında öldürülmek istenen, sömürgeci düzene boyun eğmeyen duruştur, Kürdistan halkının gelecek umudu, özgürlük istemidir!

Dolayısıyla Medeni AYHAN ve onun devrimci duruşuna, boyun eğmez tutumuna sahip çıkmak, öncelikle bu düzen karşısında bükülmez, eğilmez, aman dilenmez bir politik kimliğe sahip olmaktan geçer!

Medeni AYHAN’a yapılan korkakça saldırıyı kınıyor ve lanetliyoruz!

Medeni AYHAN’a “geçmiş olsun” dileklerimizle devrimci selamlarımızı ve sevgilerimizi gönderiyoruz!

Medeni AYHAN yalnız değildir!

8 Nisan 2005

Sosyalistên Şoreşgerên Kurdistan

(Kürdistan Devrimci Sosyalistleri)