Bildiri-3 / Mart-Nisan 2005 Sayı: 10

Read Time:2 Minute, 4 Second

DEVRİMCİ YURTSEVER KAMUOYUNA!

Dursun Ali KÜÇÜK, 01 Şubat 2005 tarihinde Gürcistan’ın başkenti Tiflis havaalanında “sınır ihlali” ve “sahte pasaport taşıma” iddiasıyla yakalanıp cezaevine konulmuştur. Aynı dönemde Almanya’ya gelen Hasan ATMACA Frankfurt havaalanında yakalanıp tutuklanmıştır. Bu iki olay iki ayı aşkın bir süredir gerçekleşmiş bulunuyor…

Dursun Ali KÜÇÜK ve Hasan ATMACA, yaşamlarının büyük bir bölümünü Kürdistan ulusal kurtuluş mücadelesine adamışlardır, 12 Eylül karanlığında TC zindanlarında direnmiş ve tahliye olduktan sonra da Kürt halkının özgürlüğü için mücadele etmekten geri durmamışlardır.

İmralı ihanetinden belli bir süre sonra Kongra-Gel yönetimine tavır almışlardır.

Dursun Ali KÜÇÜK ve Hasan ATMACA’nın yakalanıp tutuklanmalarını kısa sürede öğrenen TC, hemen harekete geçmiş ve “iade” işlemlerini başlatmıştır. Özellikle Dursun Ali KÜÇÜK’ün yakalanmasından sonra Gürcistan hükümetiyle gizli pazarlıklara başlamış, ama yapılan yasal müdahaleler, tutuklanmanın resmileştirilmesi, iltica isteminin resmen sunulması, konunun Almanya Büyükelçiliği ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği nezdinde gündemleştirilmesi bu gizli planlarını suya düşürmüştür. Bunun üzerine iade işlemini resmi olarak yapmak durumunda kalmıştır.

TC’nin “iade” isteminde ısrarlı olduğu, Gürcistan hükümeti nezdinde bütün gücünü, olanaklarını, ilişkilerini kullanacağı çok açıktır. Sonuç almak için her türlü yolu deneyeceği, her türlü kitli pazarlığın içine gireceği bilinmektedir.

Eşinin de kamuoyuna yaptığı açıklamada belirttiği gibi, “Dursun Ali Küçük’ün durumu çok ciddi bir ‘insanlık dramı’ olmaya adaydır; yaşamı tehdit altındadır.” Aynı durum Hasan Atmaca için de geçerlidir.

Hiç kuşkusuz iki Kürt siyasetçisinin yaşadıkları sorunlar, salt onların, ailelerinin sorunları değildir. Her devrimcinin, yurtseverin sorunudur! Bu sorunu sahiplenmek, duyarlılığı en üst boyutta dilendirmek, dayanışmayı maddi bir güce dönüştürmek, sahiplenme eylemini bir kampanya olarak sürdürmek ve politik bir etki düzeyine çıkarmak kaçınılmaz bir yurtseverlik görevi olmaktadır.

Sorunu internet sayfalarında tartışmak, sahiplenme ve dayanışma eylemini söz düzeyinde bırakmak, belki geçici olarak biraz vicdan rahatlatabilir, ama gerçekte pek bir pratik değer ifade etmeyecektir.

Elbette köklü çözüm, sürecin kendisine ve bütününe örgütlü olarak müdahale etme gücünü ve araçlarını geliştirmekte düğümlenmektedir. Bu hedefi gözden kaçırmadan günlük olarak yapılması gerekenler de vardır. Bunlar, koordineli ve planlı yapılmak durumundadır. Ancak görünen o ki yapılanlar sınırlı ve dağınık bir görüntü vermektedir.

Kısacası Dursun Ali KÜÇÜK ve Hasan ATMACA’ya mutlaka sahip çıkmak, ailelerinin çabalarına omuz vermek, bu çabaların daha örgütlü ve koordineli yürütülmesini sağlamak gerekiyor. Bu bağlamda üzerimize düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmeye çalışacağımızı belirtiyor, bütün devrimci yurtsever hareket, çevre ve kişileri harekete geçmeye çağırıyoruz!

Dursun Ali KÜÇÜK ve Hasan ATMACA’ya Özgürlük!

2 Nisan 2005

Sosyalistên Şoreşgerên Kurdistan

(Kürdistan Devrimci Sosyalistleri)