Gazeteler yeni yönetimde kilit görevlere kimlerin geleceğini, Obama liderliğinde bir ABD ve dünyayı neler beklediğini ve yeni yönetimin olası projelerini değerlendiriyor.
Sunday Times Obama’nın “İsrail’in reddetmesinin çılgınlık olacağı bir Ortadoğu barış planına” destek verdiğini yazıyor.
Gazeteye göre, bu planda Arap alemi tarafından tanınması karşılığında İsrail 1967 savaşı öncesindeki sınırlarına geri dönecek.
Gazetedeki diğer bir habere göre de, Obama’nın dışişleri bakanı Hillary Clinton olabilir.
Gazete henüz bu konuda kesin bir açıklama yapılmadığını ama eski rakibinin bunu istemesi halinde Obama’nın bakanlığı kendisine vermeye hazır olduğunu ileri sürüyor.
Independent on Sunday de Obama’nın bir “rakipler ekibi” kurduğunu yazıyor.
Gazeteye göre, Obama eski başkanlardan Abraham Lincoln’u örnek alarak, yeni yönetiminde en keskin muarızlarına bile yer verecek.
Sarah Palin ve Laura Bush’un anıları
Gazetelere göre, ABD’de seçimin galipleri iktidara hazırlanırken, mağluplar bunun acısını anıları için alacakları milyonlarla hafifletiyor.
Sunday Telegraph yayıncıların Başkan Bush’un eşi Laura Bush’un peşinde.
Gazete, başkanın kendisinden ziyade eşinin anılarına talep olduğunu belirtiyor ve soruyor “Amerikalılar Laura’yı niçin seviyor?”.
Laura Bush’un anılarından milyonlarca dolar kazanabileceğini belirten, gazete kendisine gösterilen sevginin bir nedeni olarak, Bush yönetiminin politikalarında parmağı olmamasını, bu yüzden de imajının bu politikalarla kirlenmemiş olmasını gösteriyor.
Gazete, First Lady’nin George W Bush ile evlenmesinden önce Demokrat partili olduğunu da hatırlatıyor.
Sunday Times da, Cumhuriyetçi Parti’nin başkan yardımcısı adayı olan Alaska valisi Sarah Palin anılarından 7 milyon dolar kazanabilir.
Gazete, şaka yollu, Palin’in cumhuriyetçileri kurtaramadığını ama Amerikan yayıncılık dünyasını kurtarabileceğini yazıyor.
Gazete bir yayıncının, “kimse George W Bush’un anılarını beklemiyor” dediğini de aktarıyor.
Bebek P trajedisi
İngiliz gazeteleri, adı saklı tutularak, “Bebek P” olarak anılan 18 aylık erkek çocuğunun fiziki istismar sonucu ölümüne ilişkin haberlere yer vermeye devam ediyor.
Ülke çapında büyük yankı yapan olayda, söz konusu bebek annesi, annesinin erkek arkadaşı ve evlerinde kalan bir kiracı tarafından sürekli fiziki istismara maruz kalarak ölmüştü.
Çocuğa bu muameleyi yapanlara yönelik öfkenin yanısıra, kamuoyu neden yetkililerin böyle bir şeyi önleyemediğini sorguluyor.
Observer, neden çocukların çaresiz biçimde ölmesine göz yumuldu, neden yardım ulaştırılmadı, diye soruyor?
Gazete, İngiltere’de istismara açık çocukların korunması için son 35 yılda çeşitli yasalar çıkarılıp, kurumlar oluşturulmuş olmasına karşın hala etkin bir koruma sağlanamamış olmasının nedenlerinin sorguluyor.
Tartışmanın odağındaki isimlerden biri, bebeğin yaşadığı bölgenin belediyesi olan ve bu yüzden eleştirilen Harringey Belediyesi’nde, geçmişte yapılan hataları yetkililere bildirdiği için işinden olan eski çalışanları Kıbrıs Türkü kökenli Nevres Kemal.
Mail on Sunday gazetesine konuşan Nevres Kemal, Belediyedeki görevi sırasında sosyal hizmet biriminin pek çok çocuğun gördüğü kötü muamele ve tacize seyirci kaldığını söylediği ve bunu yetkili makamlara iletmesi nedeniyle, yöneticilerinin hayatını cehenneme çevirerek, kendisini cezalandırmaya çalıştıklarını ileri sürüyor.
Çocukları korumakla görevli bir sosyal görevli olarak kendi kızına eziyet ettiği suçlamasıyla karşı karşıya bırakıldığını ve bu konuda 9 yaşındaki kızının durumuyla ilgili soruşturma açıldığını belirtiyor.
NEvres Kemal, ”Ben bazı kaygılarımı söylediğim için, onlar da beni kendi kızıma kötü davranmakla suçladı. Beni kızımı kaybedeceğim dehşetiyle yüz yüze bıraktılar” diyor.
Kemal, mahkeme aşamasında ise davaya bakan yargıca kendisinin belediyeyle ilgili ifşaatları yüzünden ayrımcılığa uğradığını söylediğini ve belediyenin sonuçta davadan vazgeçerek kendisine bir miktar tazminat ödediğini anlatıyor.
BBC Turkish / 16.11.08