Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi, 1999 Aralık ayında Ankara’da kurulduğunda, dokuz sene sonra onu izleyen 36 kuruluş daha olacağına ihtimal veren yoktu. ASAM dün son Başkanı, daha doğrusu Başkan Vekili Doç Dr Çağrı Erhan’ın da görevinden ayrılmasıyla çalışmalarını durdurmuş oldu.
ASAM çalışanları zaten geçen hafta sonu idari izne çıkarılmış, Merkez’in Ankara Yıldız’daki Genel Merkez’in kapıları kapatılmış, koruma ve sorana ‘Her şey durduruldu’ diyen santral görevlisi dışında binada kimse kalmamıştı. ASAM çalışanları kasım ayı maaşlarını da alamamışlardı. Aslında ekim ayı sonlarında ASAM Başkanı emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu’nun görevine beklenmedik şekilde son verilmesinden bu yana işler iyi gitmiyordu. Dün Erhan’ın verdiği bilgiye göre, iki hafta kadar önce, ASAM’ın ana sponsoru Ülker yönetiminden, ‘Ülker’in artık ASAM’ı desteklemeyeceği’ bildirildi. Dün bu konuda görüştüğümüz Ülker yetkilileri, Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker’in yurtdışında olduğunu, önümüzdeki günlerde bu konuda açıklama yapılacağını söylediler. Dr Erhan ise “ASAM’ın yıllık bütçesi 1.5 milyon dolar.
Bu bütçenin yüzde 90’ını karşılayan Ülker’in yıllık bütçesi 12 milyar dolar. Bu kararın mali zorunluluktan kaynaklandığını sanmıyorum” diyor.
Bu kararın neden kaynaklanıyor olabileceği konusundaysa Ankara’da değişik senaryolar konuşuluyor. Loğoğlu’nun AK Parti kapatma davası sürecinde evinde verdiği bir yemeğe Onuncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu gibi isimleri davet etmesinin hükümet çevrelerinde yol açtığı rahatsızlığın Ülker grubuna yansıtılmış olmasının etkisi konuşuluyor. Yine bir süre önce ASAM’ın hükümete bir PKK ile mücadele stratejisi önermek için bir çalışma grubu kurma girişiminde bulunmasının yol açtığı gerilimden söz ediliyor.
Belki de bu gibi nedenlerle, Erhan istifasında ASAM’ın “Çıkar odaklarının ve iktidarın güdümüne girmediği (…) için sistemli saldırılara maruz bırakıldığını” söylüyor.
Neticede, iki yıl önce hükümet üyelerinin de katılımıyla dört gün süren ‘Stratejik Öngörü 2023-Cumhuriyetin 100’üncü Yılında Türkiye ve Dünya’ toplantılarını düzenleyen bir düşünce kuruluşu, dün itibarıyla ana sponsorunun desteği kesmesiyle faaliyetini durdurmuş bulunuyor.
Ankara kulislerinde Ülker grubunun aslında ASAM’ın mevcut halinden desteğini kestiği, grubun yönetimindeki Murat Ülker’in ASAM’ı yeniden inşa etmek, ya da bir başka düşünce kuruluşuna destek vermek yolunu seçebileceği konuşuluyor. Ülker’in bu konuda Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Dış Politika Başdanışmanı Prof Dr Ahmet Davutoğlu’ndan destek arayışında olduğu da konuşulanlar arasında. Nitekim Murat Ülker ve Ahmet Davutoğlu’nun yönetiminde yer aldığı Avrasya Vakfı 10 Ekim’de Ülker Grubu’nun desteğiyle kurulmuş, Loğoğlu’nun görevden alınması da 24 Ekim’de vuku bulmuştu.
ASAM 1999 Aralık ayında Prof Dr Ümit Özdağ tarafından kurulduğunda 28 Şubat sürecinin ardından sıkıntı yaşayan Ülker grubuyla askeri çevreler arasında bir barışma projesi olarak algılanmıştı. Dün konuştuğumuz Prof Özdağ, Ülker grubuyla ilişkinin Avrasya Bir Vakfı Başkanı Şaban Gülbahar tarafından sağlandığını, askerlerle ilişkinin de ASAM’da çalışmak üzere fikir üretebilecek emekli generallere ulaşabilmek amacıyla- kendisi tarafından kurulduğunu söyledi; ancak bunun bir ‘barışma projesi’ olduğunu reddetti. Özdağ, çıkış noktasının “Bir ülkede stratejik bilgi siviller tarafından üretilemedikçe, o ülkede demokrasi yeterince gelişemez” düşüncesi olduğunu söyledi.
ASAM gerçekten sivil bir düşünce kuruluşu olarak ne kadar algılandı? Bu tartışmaya açık. Başından beri bünyesinde emekli asker ve güvenlikçilerle ve milliyetçi isimleri ağırlıkla barındırması, ASAM’a yakın zamana dek müesses nizamın görüşü algısıyla bakılmasına yol açtı. Bu son yıllarda değişmeye, ASAM uluslararası toplantılara daha sık çağırılmaya başlamıştı. Hatta hükümete daha yakın duran düşünce kuruluşu SETA’nın çağırıldığı toplantılara ASAM ve TOBB’un düşünce kuruluşu TEPAV’ın da çağırılarak görüşlerin dengelenmesine çalışıldığı göze çarpıyordu. Belki de ASAM’dan desteğin kesilmesine yeni kazandığı bu ‘hükümete yakın bakışı dengeleyici’ nitelik kazanması neden oldu.
Radikal / 18.11.08