0 0
Read Time:2 Minute, 18 Second

İşbirlikçi burjuvazi ve uşak takımı İMF ile yeni bir kölelik anlaşmasına hazırlanıyor…

Kapitalist sistemin krizi Türkiye’yi de etkisi altına almaya başlayınca, yüksek perdeden atan İMF uşağı AKP de yelkenleri suya indirmek zorunda kaldı. “İMF’ye ümüğümüzü sıktırmayız” türünden balonları kısa sürede söndü.

Washington’a emperyalistlerin G-20 zirvesine katılmak için giden Tayyip Erdoğan, küresel krize karşı İMF ile anlaşmak için çözüme en yakın noktada olduklarını “müjdeledi”. Benzer bir açıklamayı İMF şefi de kendi cephesinden yaptı.

İMF ile yapılan görüşmelerin ardından burjuva medya, “yatırımları kesmeden kamu harcamalarını kısarak büyümeye devam edileceği”ni duyurdu. “Yatırımları kısmadan harcamaların kısılması” İMF ile yapılan anlaşmanın özünü oluşturuyor. Bundan çıkan sonuç, eğitime, sağlığa, enerjiye, ulaşıma vb. kamu hizmet sektörlerine zaten oldukça sınırlı ayrılan kaynaklardan daha fazla kısılacağı, bu hizmetlerin daha fazla pahalılaşacağıdır. Otomatiğe bağlanan elektrik, su, doğalgaz, telefon zamlarının daha da artacağıdır.

Bugüne kadar emperyalistlerle yapılan anlaşmaların tüm yükünü işçi ve emekçiler çekti. Sefalet düzeyinde belirlenen asgari ücret dahi İMF şeflerinin direktifleriyle belirlenir oldu. Tüm kamu kuruluşları ve kaynakları emperyalist tekellere peşkeş çekildi. Özelleştirmelerin sonucunda binlerce işçi işsiz kaldı, ücretler düşürüldü, sosyal haklar budandı vb. SSGSS, personel rejimi yasa tasarısı, kamu yönetimi reformu vb. yasalarla kamu hizmet sektörleri paralı ve pahalı birer hizmet haline getirildi.

Bugün bir kez daha, üstelik sorumlusu oldukları krizi bahane ederek, İMF ile yeni bir kölelik anlaşması imzalamaya hazırlanıyorlar. TÜSİAD kodamanları da bu anlaşmadan paylarına düşeni alacaklarının hesabını yapmaya başladılar bile. TÜSİAD Başkanı “Anlaşırsak İMF’den 25 milyar dolar gelir. Reel sektör borcu ödenir” diyerek, anlaşmadan paylarına düşene işaret etmiş oldu.

Açıktır ki, İMF ile yapılan her anlaşmanın, alınan her kredinin faturasını işçi ve emekçiler yüksek vergiler, otomatiğe bağlanan zamlar, düşük ücretler, uzun ve yorucu çalışma saatleri, sosyal haklardan mahrumiyet, işsizlik vb. olarak ödemektedir. Bugün krizi bahane ederek bir kez daha İMF’nin eteğine sarılan işbirlikçi burjuvazi ve uşak takımı emekçilerin boynundaki ilmiği sıkmaya hazırlanmaktadır.

Krizin etkilerini ve yıkıcılığını hissetmeye başlayan işçi ve emekçiler henüz istenilen düzeyde mücadele sahnesine çıkmış değiller. Ancak krizin etkileri daha fazla hissedildikçe emekçilerdeki öfke de eylemli tepkilerle kendini göstermeye başlayacaktır. Kapitalizmin krizini emperyalistlerle kölelik ilişkilerini derinleştirerek aşmaya, bunu da işçi ve emekçilere çifte faturaya çevirmeye çalışan işbirlikçi burjuvazi ve uşak takımına hak ettiği yanıtı vermenin yolu, onları hedef alan temel şiarları yükseltmekten geçmektedir.

Emperyalistlerle kurulan ilişkilerin temelinde siyasal, ekonomik ve mali kölelik vardır. Siyasal kölelik zinciri kırılmadan ekonomik ve mali kölelik zincirlerini kırmak olanaklı değildir. Bu köleliğin sınıfsal dayanağı işbirlikçi burjuvazidir. Emperyalizme göbekten bağlı işbirlikçi sermaye sınıfı ve onun iktidarı var olduğu sürece işçi ve emekçilerin gerçek kurtuluşu söz konusu olamaz. Bu ilişkileri parçalamayı hedefleyen bir mücadele hattında, bugünden şu talepler yükseltilerek militan bir mücadelenin konusu edilmelidir:

√ Dış ve iç borç ödemeleri durdurulsun! Tüm borçlar geçersiz sayılsın!

√ İMF, DB, DTÖ vb. emperyalist kuruluşlarla kölece ilişkilere son!

www.kizilbayrak.net

√ Emperyalistlerle açık-gizli tüm kölelik anlaşmaları iptal edilsin!

 

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %
News Reporter