0 0
Read Time:4 Minute, 37 Second

Kurdistan Aktuel: Sayın D. Ali Küçük 1984 haziranında kandilde yapılan Kongre Gel’ in ikinci Kongresi hakkında bir bilginiz varmıdır?
Öğrenebildiğim kadarıyla siz Kongreyi Kürt basın mensubu olarak da izlemişsiniz, doğru mu?
D.Ali Küçük: Evet, Kongreden bilgim var. Kongreyi baştan sona kadar izledim.Tartışmalara yakından tanık oldum.

Kurdistan Aktuel: Kaç kişi katılmıştı bu Kongreye?
D.Ali Küçük: Tam hatırlamıyorum, Üçyüz kişinin üzerinde bir sayı vardı.
Kurdistan Aktuel: Sizin gibi basın mensupları dışında yabancı kimseler yani gerilladan olmayan kimseler varmıydı bu Kongrede?

D: Ali Küçük: Gerilladan olmayan kişiler azdı. O zaman PKK den ayrılmalar ve tartışmalar olduğu için Öcalan, avukatları doğrudan görevlendirmişti ve „Benim adıma herşeyi konuşabilirsiniz“ demişti. Öte yandan avukatları kendisi adına tam yetki ile donatmıştı. Kongreden önceki görüşme notlarında da bu söylemleri mevcuttur. Bunu söylemek istemezdim, ama Öcalan Avukatlara bu görevi İmralı subaylarının denetiminde ve kontrolü altındaki konuşmalarıyla veriyor.

Kurdistan Aktuel: Avukatlar hangi sıfatla kongreye katılıyorlardı?

D. Ali Küçük: Bu gizlisi saklısı olmayan bir konudur.

Kurdistan Aktuel: Nasıl yani?

D.Ali Küçük: Avukatlar Öcalan adına kongreye katıldılar. Onun İmralıda kendilerine söylediklerini kongreye katılanlara onaylatmak için gelmişlerdi ve söylediğim gibi tam yetkiliydiler. Neden bunları açık söylüyorum biliyormusunuz?

Kurdistan Aktuel: Neden?

D.Ali Küçük: Türk Genel kurmayınının bildiğini halkımız ve kamuoyuda bilsin diye söylüyorum:

Kurdistan Aktuel: Yani İmralıdan gelen Avukatların yetkileri gerilla komutanlarının yetkilerinden daha fazla mıydı demek istiyorsunuz?

D. Ali Küçük: Evet. Orada Avukatların sözleri bağlayıcıydı, çünkü sözler Öcalan adına söylendiğinde, sistem gereği kimse itiraz edemezdi.

Kurdistan Aktuel: Bu Avukatlar kongrede ne söylediler? Bir izleyici olarak kongrede gördüklerinizi ve duyduklarınızı anlatabilirmisiniz?

D.Ali Küçük: İmralıdan gelen Avukatlar, Öcalan’dan yazılı talimatlar getirmişlerdi. Bu talimatlar aracılığıyla Kongrede tam denetim sağlamak, değişik düşünenleri susturmak ve savaşı başlatmak istiyorlardı.

Kurdistan Aktuel: Bu sizin yorumunuz mu, yoksa siz o talimatları okudunuz mu?

D. Ali Küçük: Evet ben talimatları bizzat okudum. Öcalan’ın “Savaşı mutlaka başlatılmalıdır.” Kararı ile geldiler. Aslında Kongredeki çoğunluk savaşa karşıydı. Ama Avukatlar Öcalan adına dayatmada bulundu.

Kurdistan Aktuel: İmralıdan gelen Avukatlar bu görüşleri Kongrede mi söyledir, dar bir toplantıda mı dile getirdiler?

D. Ali Küçük: Avukatlar kendi sözleri ve konuşmalarında bu konuya yer veriyorlardı. Özellikle bu avukatlardan Mahmut Şakar savaşın başlatılmasını Öcalan’ ın istediğini net olarak söylüyordu. Bu isteği hem Kongrede söyledi, hem de Kongre öncesi tartışmalarda da söylüyordu, bende dinledim.

Kurdistan Aktuel: Yani Kongrenin yapıldığı yerde üçyüz kişinin karşısında Mahmut Şakar ne söyledi, sarfettiği kelimeleri tam olarak aktarırmısınız?

D. Ali Küçük: Uzunca konuşuyordu. Kongreye ve yaşanan ayrışmalara müdahale için gelmişlerdi. Kısacası konuşmasında Öcalan’ ın savaşı başlatımasını istediğini açıkça vurguluyordu. Öte yandan farklı düşünenleri susturmak için gelmişlerdi. Çünkü “Öcalan böyle dedi” denildiğinde sistem gereği kişiler söylenenlere katılmasa da kimse kalkıp ittiraz edemezdi.

Kurdistan Aktuel: Aklınızda kaldığı kadarıyla Avukatların kendi sözlerini aktarırsanız daha iyi olur, çünkü bunları, sizin yorumunzdur diye okuyabilirler

D. Ali Küçük: Savaş talimatı bu tarz kararlaştırıldı.

Kurdistan Aktuel: Mahmut Şakar kongredeki konuşmasını divanda mı, yoksa oturduğu yerden mi yaptı, ne dedi?

D. Ali Küçük: “Önderlik savaşın başlatılmasını istiyor, bu konunun kararlaştırılmasında ısrarlıdır” diye konuştu. Ayrıca herkes tasfiyeci ilan edilmiştir ve bunların özeleştiri vermesi gerektiğinin altını çiziyordu!

Kurdistan Aktuel: Avukat Mahmut Şakar’ın söyledikleri oya mı sunuldu?

D. Ali Küçük: Hayır oya sunulmadı!

Kurdistan Aktuel: Peki Savaşı yeniden başlatma nasıl Kongre kararı haline getirildi?

D. Ali Küçük: Avukat Mahmut Şakar’ın söylediklerine karşı kimse görüş belirtmedi ve söyledikleri onaylandı.

Kurdistan Aktuel: oylama olmadı yani?

D. Ali Küçük: Öcalan’ın savaş talimatı Avukat aracılığıyla kongreye iletilince, daha önce savaşa karşı olan çoğunluk sustu! Zira Öcalan’ ı eleştirmek ve görüşüne katılmamak tutuklanmak ve kötü sonuçlarla karşılaşmak anlamına geliyordu. Bu atmosferde oylama yapıldı, savaş kararı kabul edildi

Kurdistan Aktuel: Peki Konre gelin yöneticileri, yani sayın Cemil Bayık, Sayın Duran Kalkan, Sayın Mustafa Karasu ve Sayın Murat Karayılan, bu emrin aynı zamanda Genel Kurmayın emri olduğunu bilmiyorlar mıydı?

D. Ali Küçük: Hayır, kafasının içinde kim ne düşünüyor bilemem. Öcalanın söylediğini sorgulanmadan kabul ediyorlar. Bazı gerilla komutanları, Kongre toplantısının dışında, bunun Türk ordusunun bir isteği olduğunu birbirleriyle konuşuyorlardı. Ama böyle olduğunu bilenlerde Kongrede söyleyemiyordu. İsimlerini sıraladıkların Öcalan!ın yanlışlarınında militanıyız düşüncesini esas aldıkları için Öcalan dan gelen hiç bir talimata karşı çıkmazlar.

Kurdistan Aktuel: Üçyüz delege! Yıllardır dağda savaşmış insanların hiç bir insiyatifi, karar alma, söz söyleme yetkisi yok, bir Avukat geliyor savaş kararı alınacak diyor ve önceden savaşa karşı olan delegeler ellerini kaldırıyor tamam diyor, öyle mi? Bu kadar basit mi?

D. Ali Küçük: Evet, aynen öyle, bu kadar basit. Çünkü sistem böyle oturmuştur.

Kurdistan Aktuel: Peki siz Kürt basınında neden bunu yazmadınız?

D. Ali Küçük: O zaman yazamazdım. Örneğin toplantıya ara verildiğinde gerilla komutanı Nizamettin Taş ve onun yanında gezen bir grup komutanla konuşma fırsatı yakaladım. Bana açıkça „Bu karar Türk ordusunun dayatmasıdır“ dediler. Ama bunu kongrede açık dile getiremediklerini, can güvenliği sorununun olduğunu söylediler. Komutanların konuşamadığı bir ortamda ben nasıl yazabilrdim ki?

Kurdistan Aktuel: Delegeler Genel Kurmayın müsadesi olmadan bu emrin Kandile gelemeyeceğini bilmiyormuydu, yoksa biliyorlar mıydı?

D.Ali Küçük: Orada kimse ne bildiğini ne bilmediğini açığa vuracak durumda değildi. Herkesin yüzü hesap makinası gibiydi.

Kurdistan Aktuel: Kongrede Avukat Mahmut Şakar’ ın tasfiyeci olarak niteledikleri ve özeleştiri versinler dediği kimlerdi?

D.Ali Küçük: Gerilla komutanlarından tanınanlar iki gruba bölünmüştü, bir tarafına “sağ tasfiyeciler,” diğer tarafına “sol tasfiyeciler” denilmişti!

Kurdistan Aktuel: Bu belirlemeyi kim yapmıştı?

D. Ali Küçük: Öcalan yapmıştı, Mahmut Şakar söylüyor ve uyguluyordu!

Kurdistan Aktuel: Bu sağ ve sol tasfiyeciler kimlerdi, isimlerini söylermisin?

D. Ali Küçük: Öcalan dışında herkes tasfiyeciydi öyle bir talimat gelmişti! Yani tanınan gerilla komutanlarının hepsi tasfiyeci olarak tanımlanıyordu!

Kurdistan Aktuel: Yarısı sağ, yarısı sol tasfiyeci, hayret! Bir tek kendisi tasfiyeci değildi(!)?

D.Ali Küçük: Bu Kongreden sonra Kandil dağından ayrılanlar sağ tasfiyeci…

Kurdistan Aktuel: Kalanlar sol tasfiyeci, öyle mi?

D. Ali Küçük: Evet kalanlar yönetime gelenler sol tasfiyeci!

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %
News Reporter