Kızıl Bayrak gazetesi 1 ay süreyle kapatıldı! / Sınıfın, devrimin ve sosyalizmin sesi Kızıl Bayrak susmadı, susmayacak!
(03.12.08) – Düzen içi çatışmalar, Kürt sorunundaki çözümsüzlük ve son olarak dünya genelinde etkisini gösteren kriz ile birlikte gittikçe köşeye sıkışan sermaye devleti, bir yandan Kürt halkına karşı şovenizmi körüklerken diğer yandan da tüm muhalif seslere karşı baskı ve terör uygulamalarına hız veriyor.
Sosyal yıkım saldırıları ile sağlığın ve eğitimin ticarileştirilmesi, yağma ve talan politikaları, dinsel gericiliğin palazlandırılması ile birlikte işçi ve emekçiler cendereye alınırken buna karşı sesini yükseltip tepkisini gösterenler devletin zor aygıtının, askerinin, polisinin, baskı ve işkencenin ve hukuk terörünün hedefi oluyor. Faşist ceza yasaları ile sokakta polis terörü yasallaştırılırken muhalif seslere yönelik baskılar, yayın toplatma ve durdurma yasakları birbirini izliyor.
Devrimci basın hedefte!
Son yıllarda devletin estirdiği terör dalgası devrimci ve muhalif basını da fazlasıyla hedef aldı. Burjuva basının ikiyüzlüce yaptığı sözde muhalefete dahi tahammül gösterilmeyerek basın yasakları olağanlaştı. Açık bir sansür olan basın yasakları ciddi bir tepki ile karşılanmadı. 2005’te yürürlüğe giren TCK da basın üzerinde ağır bir tahakküm yarattı. “Örgüt propagandası”, “askerlikten soğutma”, “Türklüğe hakaret” gibi çok sayıda, basını doğrudan ilgilendiren maddeyi içeren TCK’da, suçun basın yoluyla işlenmesi ağırlaştırıcı sebep olarak görüldü.
Burjuva basını dahi etkileyen bu uygulamalardan esas nasibini alan ise kuşkusuz ki ilerici, devrimci ve muhalif basın oldu. Kürt günlük basınına aynı gün el konularak, birbiri ardına kapatma cezaları verilerek yayın çıkarılması enegelenmeye çalışıldı.
Kızıl Bayrak, Atılım, Yürüyüş, Devrimci Demokrasi, İşçi-Köylü gibi devrimci yayınlar pek çok kez toplatma ve kapatma cezası aldı. Devrimci basın büroları polis tarafından defalarca basılarak çalışanlar darp edilerek gözaltına alındı ve tutuklandı.
Devrimci basına yönelik engellemelerin son ayağını da dağıtım sansürü oluşturdu. Dağıtım şirketleri tarafından devrimci basının önüne konulan ve “astarı yüzünden pahalıya gelen” dağıtım bedelleriyle devrimci ve ilerici yayınların bayii kanalıyla okurlarına ulaşması engellendi. Dağıtım sansürüne karşı da yeterli mücadele verilemeyerek önemli bir araçtan mahrum kalındı.
Sınırsız söz, basın, gösteri, toplantı ve örgütlenme özgürlüğü!
Yayın durdurma saldırıları son aylarda yeniden hız kazandı. Yürüyüş / Halk Gerçeği, İşçi-Köylü / Özgür Gelecek, Gelecek/Özgür Ülke/Gerçek, Atılım gazeteleri birbiri ardına toplatma, yayın durdurma ve kapatma cezaları aldı. TKP’nin “Yankee Go Home!” şiarlı afişi hakkında da toplatma kararı verilirken Hayat TV’nin yayını keyfi biçimde haftalarca ve üstelik hiçbir yasal dayanağı olmadan engellendi.
Sermaye devleti son olarak gazetemiz Kızıl Bayrak‘a da toplatma ve bir ay süreyle yayın yasağı verdi. Gazetemizin basıldığı Gün Matbaası’na ulaştırılan tebliğat ile Kızıl Bayrak’ın 2008/44 sayılı, 7 Kasım 2008 tarihli sayısı nedeniyle 1 ay süreyle yayınının durdurulduğu bildirildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen karara gerekçe olarak ilgili sayıda yer alan Türkiye Komünist İşçi Partisi’nin yurdışında gerçekleştirilen 10. yıl etkinliği haberi, bu etkinlikte yapılan konuşmalar ve etkinliğe gönderilen mesajlar gerekçe gösterildi. Ayrıca TKİP Merkez Yayın Organı Ekim‘den iktibas yapılan “TKİP 10. Yıl Bildirgesi” de kapatma gerekçeleri arasında yer aldı.
Kararda ilgili yazılar sıralanarak bu yazılar ile “TKİP propagandası” yapıldığı, “TKİP’nin geçmişte güvenlik güçleri ile silahlı çatışmaya girerek polislerin ölümüne sebep olan bir örgüt” olduğu ve Kızıl Bayrak gazetesi hakkında “bu örgütün propagandasını yapmaktan çok sayıda dava açıldığı” belirtildi. Matbaya bildirilen karar henüz Kızıl Bayrak bürolarına da ibraz edilmedi.
Gazetemiz Kızıl Bayrak ve coğrafyamızda yaratılan devrimci basın geleneği burjuvazinin tüm saldırılarına karşı sözünü söylemekten geri durmadı, bundan böyle de durmayacaktır. Bugüne kadar gazete binalarının bombalanmasına, çalışanlarının kaçırılmasına-katledilmesine, sansüre, yayın yasaklarına, ekonomik zorlanmalara rağmen geri adım atmayan devrimci ve ilerici basın, işçi ve emekçilere gerçekleri açıklamayı, çürümüş ve kokuşmuş sermaye düzenini ve devletini teşhir etmeyi ve devrimin ve sosyalizmin sesini kitlelere taşımaya devam edecektir.
Sınıfın, devrimin ve sosyalizmin sesi susturulamayacaktır!
Devrimci basına yönelik baskı ve sansüre hayır!
Kızıl Bayrak susturulamaz!
Sınırsız söz, basın, gösteri, toplantı ve örgütlenme özgürlüğü!
Kızıl Bayrak gazetesi
03 Aralık 2008