19 Aralık katliamı ülke genelinde lanetleniyor!
(19.12.08) – F tipi zindanlara girmemek için yüzlerce tutsağın 2000 yılında başlattığı Ölüm Oruçları karşısında çaresiz kalan sermaye devleti, katliamcı kimliğine bürünerek çareyi katletmekte aramıştı. Devlet 19 Aralık 2000’de “Hayata dönüş” adını verdiği ve 20 cezaevine eş zamanlı başlatmış olduğu operasyon sonucu 28 devrimciyi katletmiş, yüzlerce tutsağı yaralamıştı. Sermaye devletinin saldırısı devrimci cepheden de tereddütsüz bir direniş ile karşılanmış ve devrimci tutsaklar “ölürüz ama teslim olmayız” şiarını bir kez daha kanlarıyla yazmışlardı.
19 Aralık katliamını lanetlemek ve faşist teröre karşı yükseltilen devrimci direnişi selamlamak için bu yıl da ülke genelinde pek çok eylem gerçekleştirildi.
Adana: “Zindanlarda hak ihlallerine son!”
Katliam 8. yıl dönümünde Adana’da Alınteri, BDSP, ÇHKM, DHP, DİP-G, ESP, İHD, Sosyalist Parti ve Türkiye Gerçeği’nin örgütlediği bir dizi eylem ile lanetleniyor.
Protestolar kapsamında ilk olarak bugün Karataş Cezaevi önünde bir eylem gerçekleştirildi. Saat 12.00’de gerçekleştirilen eylemde “Karataş’tan, Sincan’a, Kırıklar’dan Tekirdağ’a hak ihlallerine son” pankartı açıldı. Okunan basın metninde 19 Aralık katliamının sorumlularının cezalandırılmadığına değinildi ve operasyonla hayata geçirilen tecritin bugün artarak sürdüğü ifade edildi.
Karataş Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine değinilen açıklamada şunlar söylendi:“Hayata dönüş operasyonuyla yaşama geçirilen tecrit politikası tüm itirazlara rağmen bugün artırılarak sürdürülüyor. Cezaevlerinde her gün yeni bir hak gaspı yeni bir işkence vakasıyla karşılaşıyoruz. Bu cezaevlerinden biride Karataş cezaevidir. Cezaevine ilk gelenler girişte çırıl çıplak soyuluyor, üç kez çömelip kalkmaları dayatılıyor. Bu onursuz arama yetmezmiş gibi Açık görüşe çıkan tutukluların kollarına “Tek Dil, Tek Bayrak, Tek Vatan” yazılı kaşe vurulmak isteniyor.”
“İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!”, “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!” sloganlarının atıldığı eyleme 35 kişi katıldı.
İnönü Parkı’na meşaleli yürüyüş!
Akşam saat 17.00’de katliamı protesto etmek için 5 Ocak Meydanı’ndan İnönü Parkı’na meşaleli yürüyüş gerçekleştirildi. Çakmak Caddesi’nin trafiğe kapatıldığı yürüyüş boyunca “Devrimci tutsaklar onurumuzdur!”, Kahrolsun 19 Aralık katliamı!”, “Yaşasın 19 Aralık direnişimiz!” sloganları atıldı.
İnönü Parkı’na gelindiğinde kurumlar adına hazırlanan basın metni okundu. 19 Aralık katliamının anlatıldığı açıklamada operason ile amaçlananın tem başına ölüm oruçlarını bitirmek değil devletin otoritesini sağlamak ve toplumun en ileri kesimlerini yoketmek olduğu vurgulandı.
Açıklama şu sözlerle son buldu:
“Hiçbir şey ama hiçbir şey devrimci iradeyi teslim alamaz. F-tipleri ile amaçlanan teslim alma, kişiliksizleştirme, yabancılaştırma politikaları asla başarıya ulaşamayacaktır. Zafere mahkûm olanlar er ya da geç bu tecrit politikasını paramparça edecektir. Bu ülkenin onurlu ve duyarlı insanları olarak hapishaneler üzerindeki ilgimiz asla eksik olmayacaktır. Bir insanlık utancı olan tecritin kaldırılması mücadelesine tüm halkımızı davet ediyoruz.”
Yaklaşık 150 kişinin katıldığı eylem basın metninin okunmasının ardından sloganlarla sona erdi.
Ankara: Katliam Sincan Cezaevi önünde lanetlendi
Ankara’da protesto eylemleri Sincan F Tipi Cezaevi önünde gerçekleştirildi. İlk eylemi İHD Ankara Şubesi gerçekleştirdi. İHD üyeleri devrimci tutsaklardan gelen mektupları ve fotoğrafları da cezaevi önüne taşıyarak basına sergilediler. İHD adına yapılan basın açıklamasında şunlar ifade edildi:
“F tipi cezaevi gerçeğinde ölüm oruçları sürecinde 122 kişi yaşamını yitirdi. Adalet Bakanlığı kendisinin hazırlayıp yayınladığı 45/1 nolu genelgeyi uygulamamakta ve yaşanılan tüm hak ihlallerini de görmezden gelmeye devam etmekte. Katliam sonucu F tiplerine zorla yapılan sevklerle tecrit ve tretman dayatması ile işkenceler zirve yaptı. Bugün de tecrit ve tretman uygulaması devam etmekte. F tiplerinde işkence bütün hızıyla sürmektedir. 19 Aralık operasyonu sadece tutuklu ve hükümlülere değil muhalif güçlere yönelik topyekun bir saldırıydı. Bu saldırılar karşısında susmak, sadece cezaevlerini değil bütün toplumu açık bir cezaevi haline getirmeye çalışan insanlık düşmanı yaklaşımlara boyun eğmek anlamına gelmektedir.”
İHD’nin yaptığı basın açıklamasına kendi basın açıklamalarını yapmak üzere orada bulunan devrimci kurumlar da destek verdi.
Devrimci kurumlardan 19 Aralık açıklaması
İHD’nin açıklamasının ardından Alınteri, BDSP, DHF, ESP ve Partizan tarafından örgütlenen eylem gerçekleştirildi. 19 Aralık sürecinde katledilen devrimcilerin fotoğrafları taşındığı eylemde “İçerde dışarıda hücreleri parçala”, “Devrimci irade teslim alınamaz”, “Yaşasın 19 Aralık direnişimiz” sloganları atıldı.
Devrimci kurumlar adına okunan ortak basın metninde kriz ile birlikte emekçilere dayatılan sefalet koşulları, f tiplerinde süren hak ihlalleri ve azgın polis terörü ele alındı. Baskının ve devlet terörünün gittikçe arttırıldığının vurgulandığı açıklama şu sözlerle son buldu:
“Devletin F tipi hücre saldırısına karşı devrimci tutsaklar, ‘Ölürüz, ama asla teslim olmayız!’ yanıtına yaraşır bir unutulmaz bir direniş ortaya koydular. Bu yanıt her türlü fiziki güce sahip olan sömürü düzenine karşı sınıfsız, sömürüsüz dünya için mücadele eden devrimci tutsakların tüm F tiplerinde sürdürdükleri direnişin en tok ifadesi oldu. Diyarbakır zindanlarından, Buca’dan, Ümraniye’den, Burdur’dan, Ulucanlardan, 19-22 Aralık’a buradan da F tiplerine taşınan devrimci direniş geleneği teslim alınamayacaktır.”
Okunan basın metninin ardından eylem sloganlarla son buldu.
19 Aralık eylemlilikleri çerçevesinde devrimciler 20 Aralık akşamı saat 18.00’de Sakarya Caddesi’nden Yüksel Caddesi’ne meşaleli yürüyüş gerçekleştirecekler.
Halk Cephesi’nden 19 Aralık eylemi
Halk Cephesi de Yüksel Caddesi’nde yaptığı eylemle 19 Aralık katliamını lanetledi.
Mithatpaşa köprüsünden Yüksel Caddesine meşalelerle yürünülen eylemde “Yaşasın 19 Aralık direnişimiz!”, “Kahrolsun faşizm yaşasın mücadelemiz!”, “Devrimci tutsaklar teslim alınamaz!” sloganları atıldı.
Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı’nın önüne gelindiğinde Halk Cephesi adına basın metni okundu. Basın metninde şunlar söylendi: “19-22 Aralık’ta 28 devrimci tutsak katledilmiştir. Anayasaya göre “kasten adam öldürme” suçunun zamanaşımı yoktur. bundan da önemlisi adaletin zamanaşımı yoktur. kömürleşmiş bedenlerin zaman aşımı yoktur. halka karşı işlenen suçların zamanaşımı yoktur. halkın adaletsiz kalmayacağını, zamana ve adaletsizliğe boyun eğmeyeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. Geleceğimiz ve bağımsız, demokratik bir ülke için unutmayacak, unutturmayacağız” denildi.
Basın açıklaması “Adalet istiyoruz!” sloganlarıyla son buldu.
İstanbul: “Katliamı unutmadık, unutturmayacağız!”
İstanbul’da protestoların adresi Bayrampaşa Cezaevi’ydi. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi ve TAYAD’lı aileler cezaevi önünde yaptıkları eylemlerle katliamı lanetlediler.
İHD İstanbul Şubesi saat 12.30’da cezaevi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. “19 Aralık katliamını unutmadık unutturmayacağız” pankartının açıldığı eylemde “Haber alma özgürlüğü engellenemez”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “Kişiye özel hapishane olmaz, İmralı kapatılsın” dövizleri ile 19 Aralık Katlamı’nda şehit düşenlerin fotoğrafları taşındı.
Basın açıklamasını İHD İstanbul Şubesi adına Rıza Dalkılıç okudu. Dalkılıç yaptığı açıklamada, operasyonların üzerinde 8 yıl geçmesine rağmen, cezaevlerindeki insan hakları sorunlarının çözümü bir yana, sorunların artarak devam ettiğini, devletin ceza ve infaz politikasında olumlu yönde bir gelişmenin olmadığını ifade etti. “Devletin ceza ve cezaların infazı politikasının insan hakları hukukuna uygun olmadığı çok açıktır” dedi.
İHD’nin 16-17 Kasım tarihlerinde yapılan 11. Olağan Genel Kurulu’nda aldığı kararla, “19 Aralık” gününü “19 Aralık Cezaevlerinde İnsan Hakları İçin Mücadele ve Dayanışma Günü” ilan ettiğini belirten Dalkılıç’ın açıklaması taleplerin sıralanmasının ardından sona erdi.
Yaklaşık 30 kişinin katıldığı eylemde “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!”, “İnsan haklarıyla insandır!”, “İçerde dışarda hücreleri parçala!” sloganları atıldı.
Eyleme Halkevleri’de destek verdi.
TAYAD: “Diri diri yaktılar hesabını soracağız!”
TAYAD’lı Aileler eylemlerini saat 13.30’da gerçekleştirdiler. “Karamanlar ölmez halk yenilmez!”, “Diri diri yaktılar hesabını soracağız!” sloganları eşliğinde cezaevi önüne gelen TAYAD’lı Aileler “Diri diri yakan kimyasal bomba açıklansın”, “19-22 Aralık katilleri hala cezalandırılmadı” pankartları açtılar. Eylemde “Diri diri yakan bomba açıklansın” dövizleri ve 19 Aralık Katliamı’nda şehit düşenlerin fotoğrafları karanfillerle birlikte taşındı.
19 Aralık Katliamı’nda şehit düşenlerin şahsında tüm devrim şehitleri için saygı duruşunun ardından, İdil Tiyatro Atölyesi, Pablo Neruda’nın “Düşmanlar” adlı şiiri eşliğinde kısa bir oyun sundu.
Oyunun ardından basın açıklamasını TAYAD’lı Aileler adına, Gülsen Kargın okudu. Kargın yaptığı açıklamada, 19 Aralık Katliamını kimlerin yaptığının ve 6 kadını hangi kimysal bombalarla yaktıklarının açıklanmasını istedi. “Kargın şunları belirtti:
“Katiler layık oldukları cezalara çarptırılmalıdır. Katiller açılmayan soruşturmalarla, açılabilen davalarda beraat kararları ya da zamanaşımı kararlarıyla korunamaz. Bu katliam insanlık suçudur ve insanlık suçlarında zamanaşımı olmaz. İnsanlığa karşı işlenen suçları zamanaşımı örtmez.”
Kargın, Emekli Binbaşı Zeki Bingöl’ün anlatımlarına göre, operasyonlardan önce savcılarla toplantılar yapıldığını ve operasyonu yapacak askerlerin kimliklerinin açıklanmaması, sicil numaralarının bildirilmemesi, bu askerlerin yargılanmamasının kararlaştırıldığını belirtti. Aradan geçen 8 yılda savcıların bu anlaşmaya uyduğunun görüldüğünü ifade etti.
Operasyondan sonra sağ kurtulan tutuklu ve hükümlülere hemen davalar açılmışken operasyonun sorumluları hakkında yıllarca bir işlem bile yapılmamasının dikkat çekici olduğunu söyleyen Kargın’ın açıklaması şu sözlerle sona erdi:
“Açık ki bizden katliamı unutmamızı istiyorlar. Unutmayacağız, unutturmayacağız. 19-22 Aralık ‘Hayata Dönüş’ hapishaneler operasyonunu unutmayacağız. Evlatlarımızı katleden, diri diri yakan katilleri unutmayacağız. Adalet istiyoruz. Adalet arayışımız devam edecek. Ta ki katiller hak ettikleri cezaları çekene kadar.”
Grup Yorum Korosu’nun sunduğu müzik dinletisinin ardından eylem sona erdi.
“19-22 Aralık katliamcıları yargılansın!”, “Adalet istiyoruz!”, “Karamanlar ölmez halk yenilmez!”, “Diri diriyaktılar hesabını soracağız!” sloganlarının atıldığı eyleme 300 kişi katıldı
Gazi Mahallesi’nde 19 Aralık eylemi
19 Aralık direnişinin yıldönümünde Gazi mahallesi’nde bir meşaleli yürüyüş gerçekleştirildi. Saat 20.00’de Eski Karakol durağında toplanan kitle kortej halinde yürüyüşe geçti. “19 Aralık katliamını unutmadık Hesabını soracağız” yazılı pankartın açıldığı eylemde direnişte şehit düşen devrimcilerin fotoğrafları, flamalar ve meşaleler taşındı.
Yürüyüş boyunca sık sık “Yaşasın devrimci dayanışma!”, “Anaların öfkesi katilleri boğacak!” “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “İçerde dışarıda hücreleri parçala!” sloganları atıldı.
BDSP, DHF, Partizan, Alınteri, DTP, ESP ve Mücadele Birliği’nin örgütlediği eylem Trafo durağında okunan basın açıklaması ile sona erdi.
Eyleme yaklaşık 250 kişi katıldı
Eskişehir: “Katliamların hesabını soracağız!”
Bugün Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampusü’nde saat 12:30’da yemekhane önünde 19 Aralık katliamı ile ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirildi. “19 Aralık şehitleri ölümsüzdür! Katliamı unutmadık, hesabını soracağız! / Üniversite Öğrencileri” şiarlı pankartın açıldığı eyleme 40 kişi katıldı.
Gerçekleştirilen basın açıklamasında 19 Aralık operasyonu anlatıldıktan sonra bunun bir katliam olduğu kadar devrimciler cephesinden yükseltilen bir direniş olduğu vurgulandı. Katliamın ve hücre saldırısının anlamına da metin de yer verildi. 19 Aralık katliamının ne ilk ne de son olduğunun vurgulandığı açıklamada devletin katliamcı kimliği ve geçmiş katliamlar teşhir edildi.
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ve çıkarılan genelgenin uygulanmamasına da değinilen açıklamada zindan politikasının toplumun genelini teslim alma politikasının yalnızca bir ayağı olduğu belirtildi. Sokaklarda yaşanan polis terörüne de değinilen açıklamada Yunanistan’da gerçekleşen eylemlerin polis terörüne nasıl yanıt verilmesi gerektiği konusunda örnek olduğu vurgulandı.
Açıklama 19-22 Aralık katliam ve direnişinin unutulmayacağı ve bu katliamların hesabının er geç sorulacağının vurgulanması ile sona erdi.
Ekim Gençliği, DPG, DGH, SGD, ÖDP Gençliği, EHP Gençliği ve ÖGD’nin örgütlediği basın açıklamasına DÖB, ODAK/Genç Direnişçi ve TKP’li öğrenciler destek verdi.
Açıklamada “Devrimci tutsaklar teslim alınamaz!”, “F tipi yaşam istemiyoruz!”, “Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük!”, “İçerde dışarda hücreleri parçala!”, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!” sloganları atıldı.
İzmir: İHD’den basın açıklaması
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi bugün saat 16.00’da Konak Sümerbank önünde yaptığı eylemle 19 Aralık katliamını protesto etti.
“19 Aralık dün yaşanan bir tarih değil, bugün de aynı anlayış ile süren bir süreçtir. 19 Aralık cezaevleri katliamını unutturmayacağız!” pankartının açıldığı eylemde katliam fotoğraflarından oluşan dövizler taşındı.
Basın açıklamasına devrim şehitleri anısına gerçekleştirilen saygı duruşuyla başlandı. Ardından basın metnini İHD Şube Sekreteri Mihriban Karakaya okudu. Cezaevinde yatmış birçok yazar ve şairlerden alıntılar yapılan metinde hapishanelerin bir ülkenin aynası olduğu söylendi. Bir ülkenin hapishanelerin siyasi tutuklularla, düşünce suçlularıyla doluysa o ülkede demokrasi ile temel hak ve özgürlüklerin olamayacağı vurgusu yapıldı.
Devletin zindan politikalarına ve zindan katliamlarına değinilen açıklamada 19 Aralık katliamının niçin yapıldığı anlatıldı. Basın metni şu sözlerle son buldu:
“19 Aralık hapishane katliamının 8.yılında sesimizi yine içeriye düşürmek için buradayız. Bu katliamı ‘zamanaşımı’ ile örtmek isteyenlere yanıtımız ise bilinçlerimiz ve hafızalarımız olacaktır. 19 Aralık katliamını untmayacağız-unutturmayacağız”
Basın metninin sonunda Adnan Yücel’in “Yeryüzü aşkın yüzü o
luncaya dek” şiirinden de bir bölüm okundu. Eylem tutsaklara kart gönderimesi ile son buldu.
Bursa: “Unutmadık, unutturmayacağız!”
19 Aralık katliamı Bursa’da iki eylemle lanetlendi. İlk olarak saat 14.00’te Bursa E Tipi Cezaevi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi ve katliamda ölümsüzleşen direnişçiler anısına cezaevi kapısına kızıl karanfiller bırakıldı. Açıklama BDSP, ESP, Partizan, DHF ve SDP tarafından gerçekleştirildi.
Ardından saat 18.00’de Osmangazi Metro İstasyonu önünden Kent Meydanı’na kadar yaklaşık 50 kişinin katıldığı meşaleli bir yürüyüş gerçekleştirildi. Akşamki yürüyüşe BDSP, ESP, Partizan, DHF, Sosyalist Parti, SODAP ve Tuncelililer Derneği katıldı.
Yapılan her iki eylemde de “19 Aralık katliamını unutmadık unutturmayacağız! Hapishanelerdeki tecrit ve işkencelere son!” pankartı açıldı. Eylemlerde “Katliamın hesabı sorulacak!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “Bedel ödedik bedel ödeteceğiz!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur”, “İçerde dışarıda hücreleri parçala!”, “F tipi tecrit terörüne son!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!”, “Yaşasın 19 Aralık direnişimiz!” sloganları coşkuyla atıldı.
Kurumlar adına yapılan açıklamada sermaye devletinin katliamcı yüzü teşhir edildi ve bu katliamların karşısında devrimci tutsakların direnişlerine vurgu yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kriz bahanesiyle binlerce işçinin işten atıldığı,kalanların ise açlık sınırının bile altındaki bir asgari ücretle çalışmaya mahkum edildiği bir dönemden geçiyoruz. Kapitalist krizin faturasının işçi ve emekçilere kesilmeye çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz. İşçi ve emekçilerin artan öfkesini dizginlemeye çalışanlar yine onun en diri-en ileri kesimi olan devrimcilere saldırıyorlar.”
Kızıl Bayrak / Adana / Ankara / İstanbul / Eskişehir / Bursa