0 0
Read Time:1 Minute, 55 Second

alt19 Aralık katliam ve direnişinin 8. yıldönümü… / 19 Aralık katliamının hesabını soralım!

Türkiye ve dünya tarihinin en büyük zindan katliamlarından birinin 8. yıldönümündeyiz. Tarihler 19 Aralık 2000’i gösterdiğinde, Türkiye zindanlarının 20’sinde aynı anda, saat 04.30 sıralarında bir katliam başlatılıyordu. Kar maskeli, ağır silahlarla donatılmış katliamcılar binlerceydiler. 10 bini aşkın asker, polis, özel tim katılmıştı bu operasyona.

Çatışmanın iki tarafı vardı: Bir tarafta emperyalistler ve işbirlikçisi sermaye devleti, diğer tarafta işçi sınıfı ve emekçilerin öncüleri devrimciler ve komünistler.

Sermaye devletine göre, dönemin başbakanı Ecevit’in de açıkça dile getirdiği gibi, cezaevleri sorunu çözülmeden ekonomik-sosyal saldırılar hayata geçirilemezdi. IMF-TÜSİAD’ın sosyal yıkım programlarının pürüzsüz uygulanabilmesi için, bu saldırılara karşı mücadelede işçi sınıfı ve emekçi kitlelere önderlik edecek devrimci güçlerin etkisizleştirilmesi, zindanlardaki devrimciler şahsında temsil edilen direnişçi kimliğinin yokedilmesi sermaye açısından yakıcı bir ihtiyaçtı. Devrimci tutsaklar şahsında teslim alınmak istenen işçi ve emekçi kitlelerin geleceği idi.

Faşist rejimin temsilcilerine göre 19 Aralık başarılı bir operasyondu. 28 devrimci tutsak diri diri yakılarak ya da kurşunlanarak katledilmişti. Adına “Hayata Dönüş” dedikleri bu kanlı operasyonda akla hayale sığmayacak bir vahşet uygulandı. 20 cezaevinde 28 tutsak katledildi ve çok sayıda tutsak yaralandı. Yaralı tutsaklar işkence eşliğinde F tipi cezaevlerine sevkedildiler.

Katliam son derece bilinçli ve planlıydı. Dönemin İçişleri Bakanı Saadettin Tantan, aylar öncesi maketler üzerinde katliam provası yapıldığını açığa vururken; Adalet Bakanı Sami Türk, 21 Aralık’ta CNN ekranlarında, “Benim tahminlerimin altında bir zayiattır. Çok daha fazla, bunun birkaç katı olabilir diye öngörüyorduk… Büyük başarı olarak görüyorum…” diyordu

İşte övündükleri başarı buydu. Gazeteler ertesi gün, bunun Kıbrıs İşgal Harekâtı’ndan sonraki en büyük askeri harekât olduğunu yazacak, “zafer” çığlıkları atılacaktı.

Oysa ortada inkâr edilemez bir gerçek vardı. Devrimci tutsaklar bu vahşi saldırı karşısında öldüler, ama boyun eğmediler. Tüm zindanlarda tutsaklar saldırıyı direnişle yanıtladılar. Bedel ödeme kararlılığıyla sonuna kadar direnildi, direniş geleneği sürdürüldü.

19 Aralık, bir yandan tarihe kanlı ve vahşi bir katliam olarak geçerken, diğer taraftan görkemli direnişleri ile de devrimci tutsaklar devrim tarihimize yüz ağartıcı yeni bir sayfa eklediler.

19 Aralık katliamının üzerinden tam 8 yıl geçti. 28 devrimci tutsağın şehit düşmesinin ardından cezaevlerinde süren Ölüm Orucu Direnişinde 122 devrimci tutsak yaşamını yitirdi, yüzlercesi de sakat kaldı. Şu an F tipi zindanlarda tecrit devam ediyor. Tüm bunlara rağmen, devrimci tutsaklara boyun eğdirilememiş, treadman kabul ettirilememiştir. Devlet bir kez daha devrimci irade ve kararlılığa çarpmıştır.

www.kizilbayrak.net

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %
News Reporter