0 0
Read Time:2 Minute, 45 Second

condi_obama_narrowweb__300x3500M. Can YÜCE / Bu, hem gecikmiş bir yazı, hem de son derece güncel bir konu… Obama’nın seçildiği dönemde yazmayı planladığımız bir konuydu, ama araya başka konular girince Obama konusu arka planlara düştü. Ne var ki Obama’nın bugün yemin ederek resmen ABD Başkanı olarak göreve başlaması, yeniden bu konuya dönmemize neden oldu. Bu anlamda son derece güncel ve üzerinde tartışılması ve doğru bir kavrayışa ulaşılması gereken bir konu…

Kuşkusuz deri rengi beyaz olmayan, siyah birinin ABD devlet başkanı olması, seçilmesi, bundan 20-30 yıl önceki politik iklime ve toplumsal ilişkilere bakıldığında önemlidir. Ancak bu, tek başına abartılması gereken bir etken mi? Ya da Obama olgusunu anlamamıza yeterli midir?

Obama, kimlerin temsilcisidir? Obama’nın seçilmesi ABD’nin politik rejiminde, dünya ve Ortadoğu politikasında köklü bir değişime mi işaret ediyor? Kısacası, neredeyse bir “devrim” olarak yansıtılan Obama kimdir? ABD sistemi açısından ne anlama gelir?

Hemen vurgulamalıyız ki, Obama’nın ten rengi aldatıcı olmamalıdır! Yine Martin Luhter King’de somutlaşan ezilenlerin, siyahîlerin özlem ve öfkelerini somutlaştıran gelenek ve eğilimle herhangi bir ilişkisi yoktur. Obama’nın seçim kampanyasında ezilenlerin sorunları konusunda, her türlü ayrımcılık konusunda tek bir lafının olmaması boşuna ve rastlantı değildir. Çünkü O, ezilenlerin ve her türlü ayrımcılığa uğrayanların temsilcisi değildir, onlarla bir ilişkisi yoktur.

Obama, ABD tekellerinin bir kanadının temsilcisidir; “değişim” imajıyla sunulan bir temsilcisi. James Petras’ın, Obama’yı “Muhafazakâr popülist” ya da “Popülist muhafazakâr” tanımlaması, bu gerçekliğin başka bir tarzda ifadesi olsa gerektir! ABD sisteminin köklü bir politik değişime değil, bir imaja, bir illüzyona, yanılsamaya ihtiyaç duyuyordu.

Genel kanı, Bush ve ekibinin petrol ve silah tekellerinin, Obama’nın ise “Bilişimci” tekellerin temsilcisi olduğu yönündedir. Bu değerlendirme gerçekliğin önemli bir yönüne ifade eder. Seçim kampanyası sürecinde Obama’nın seçim masraflarının Cumhuriyetçilerin yaptığı masraflardan iki kat fazla olması rastlantı olmasa gerektir! Halkın değimiyle, “Bu değirmenin suyu nereden geliyordu”?

Açık ki, ABD emperyalizmi, içte ekonomik alanda ciddi bir kriz, dünya ve Ortadoğu politikasında ise önemli bir tıkanma ve açmazla karşı karşıya gelmişti, bunları aşmak, bunun için yeni bir imaja, taze bir kana ve yeni bir manevra alanı ve esnekliğine ihtiyaç duyuyordu. Cumhuriyetçi Parti ve onun adayı buna yanıt olmaktan uzaktılar. Obama ise parlatılan imajı, yarı siyahî ten rengiyle bu imaja ve manevra esnekliğine sahipti. Dolayısıyla ortada parlatılan bir imajdan öte şey yok. Bu imaj hafifçe kazındığında, altında, bütün görkemliliğiyle ABD emperyalizmi ve ona damgasını vuran tekellerin barbar ve vahşi yüzüyle karşılaşırız.

Bunu, iflasın eşiğine gelen tekellerin kurtarılması operasyonunda ve en son İsrail’in Gazze katliamında ABD’nin, Obama ekibinin İsrail’e verdiği destekte görmek mümkündür…

Bush, 11 Eylülden sonra dünyayı tek başına yönetme ve rakipsiz tek süper güç olarak kalma stratejisini uygularken olası rakiplerini, özellikle AB ülkelerini göz ardı ediyor ve her şeyi tek başına çözeceklerini düşünüyordu. Bu politika üslubu hem ABD içinde, hem de dışında ciddi bir tepkiyle karşılaştı. Irak ve Afganistan politikasındaki başarısızlıkla birlikte, bu politika yapma tarzı belli ölçülerde esnetildi. Bu esneme eğilimi Obama ile birlikte egemen üslup olma yolundadır. Zaten Rusya’nın Gürcistan’a müdahalesi ve bununla birlikte rakip bir güç odağı olma istemi ve bunun pratik adımları, ABD’nin dünyayı eskisi gibi yönetemeyeceğine, “yeni bir aşamanın” açılacağına işaret ediyor…

Böyle olmakla birlikte ABD’nin dünya ve Ortadoğu politikasında bir devamlılık var. Seçim kampanyası döneminde Obama da bu durumu, net bir biçimde açıklamıştır. Afganistan’a daha fazla asker kaydıracağını, Irak’ta var olan çizgiyi sürdüreceğini taahhüt etmiştir.

Kısacası “Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok”, sadece dökülmeye aday bir makyajdan başka…

20 Ocak 2009

canyuece@sosyalist-kurd.net

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %
News Reporter