0 0
Read Time:3 Minute, 30 Second
15 AĞUSTOS ATILIMI VE GÜNCEL GÖREVLERİMİZMahsum Korkmaz
15 Ağustos atılımının üzerinden 21 yıl geçti. 15 Ağustos Atılımı halkımıza kutlu olsun! Eruh ve Şemdinli’de destan yazan başta Agit yoldaş olmak üzere o günün emekçi ve eylemcilerini saygı ve sevgiyle anıyoruz. O gün Kürdistan tarihinde bir dönümdü, milattı. O günden bu yana Kürdistan halkı 15 Ağustos’u hep bayram havasıyla kutladı. Bugün de mutlaka coşku ve sevinçle kutlayacaktır. Tasfiyeciliğin 15 Ağustos’un devrimci niteliğini karartma çabalarına rağmen, Kürdistan emekçileri ve mücadelenin yükünü omuzlayanlar, 21 yıl öncesine gideceklerdir. 12 Eylül faşist rejiminin yarattığı umutsuz ve yılgın ortamın nasıl değiştiğini, Kürtlerin sevinçle yüzlerini dağlara döndüklerini anımsayacaklardır.

O günleri yaşayanlar daha çok şey anımsayacaklardır. Sömürgecilerin nasıl şaşkına uğradıklarını ve telaşlarını gizlemek için telaffuz ettikleri “birkaç eşkıya sözünü” gülümseyerek hatırlayacaklardır. O günün duyguları bir kez daha canlanacaktır. Yüreklerde yıkılan korkunun yerini alan gurur ve özgürlük tutkusunu bütün heyecanıyla bir kez daha yaşayacaklardır.

Belleklerde o günlere ait resimler yeniden canlanacaktır. Gözlerinin önünden faşizmin zindanlarında acıdan kararmış yüzlerin sevince kestiği, yaşlıların tütünlerini keyifle tüttürdükleri, gençlerin hayallerini Agit gibi olmanın süslediği, her evde, her sokakta gerilla efsanelerinin konuşulduğu kareler geçecektir.

15 Ağustos, Kürdistan tarihinde büyük bir gündür. Kurtuluş özlemi duyan, kendi kaderini tayin etmek isteyen bir halkın devrimci taleplerini en dolaysız şekilde dile getirdiği gündür.

15 Ağustos, bir çığırdır, süreklileşen eylem ve büyüyen mücadeledir. 15 Ağustos KUKM hedefine bağlanmış, devrimci sosyalist çizgiyi benimasmiş parti öncülüğünde gerçekleştirilen bir direniştir. 15 Ağustosa yalnızca bir kahramanlık günü olarak bakmak, PKK’nin sosyalist program ve çizgisinden koparmak son derece yanlıştır. Kürdistan tarihinde sayısız kahramanlık ve direniş örneği vardır. 15 Ağustosu diğer direnişlerden ayıran en temel fark, süreklileşen bir mücadele çizgisiyle giderek büyümesi ve bütün bir halkı mücadeleye katmasıdır. Kuşkusuz ki 15 Ağustos atılımını yaratan koşullar, yol açtığı toplumsal ve siyasal sonuçlar ve bu günün önemi üzerine çok söz söylenebilir, söylenmelidir de. O günü belleklerde gerçek anlamıyla kalıcılaştırmak bizim mücadelemizde çok daha önem kazanmaktadır. Bugün asıl görev 15 Ağustosu devrimci anlamıyla yaşamak ve yaşatmaktır.

Her yıl yapıldığı gibi halkımız bu yıl da yine kutlama ve anma toplantılarına davet edilecek, geceler düzenlenecektir. PKK’yi temsil ettiğini iddia edip o ada ait hiçbir şey bırakmayanlar, 15 Ağustosa dönük birkaç duygusal söz ettikten sonra, sözü her değerin, dağın, taşın yaratıcısına getireceklerdir. Barışa her zaman hazır olduklarını, yasal koşullar hazırlanırsa (af) silahların hemen susacağını belirteceklerdir. Düne ait her değerin üzerinden siyaset yapmaya, bellekleri bulandırmaya devam edeceklerdir…

Öcalan’ın 1999 yılında İmralı’da ortaya koyduğu teslimiyet ve tasfiye duruşuna karşı aldığımız tavrın ardından halkımızın nasıl bir oyun ile karşı karşıya kaldığını soluğumuz yettiğince ifade etmeye çalıştık. Burada son altı yılın gelişmelerini yeniden aktarmak bilineni tekrarlamak olacaktır. Ancak yine de bazı noktalara değinmek son derece önemlidir. İmralı partisinin kimin çıkarları adına konuştuğunu yaşanılanlara bakanlar anlamakta güçlük çekmezler. 1999 yılında tamda 15 Ağustos öncesine denk getirilerek 2 Ağustosta silahlı mücadeleyi bıraktıklarını açıklayan,15 Ağustos’un devrimci özüne kara bir örtü çekmek için teslimiyet gruplarını getirten, Kürtleri yarı deli ve çıldırmış ilan eden Öcalan ve suç ortakları değil midir? Savaşın çıkmaz yol olduğuna karar veren Öcalan, ne değişmiştir ki Avukatları arcılığıyla tekrar savaş kararı aldırmıştır? Bu savaşın amacı nedir? KONGRE-GEL’in bağımsız, Türk egemen sınıflarından kopuk bir programı var mıdır? O halde sorun tek başına silahların patlatılması değildir. Silahın hangi amaçla, niçin kullanıldığı önemlidir. Silahlı mücadeleyi devletle pazarlık gücünü arttırma aracı görmek, silahı af karşılığı elde tutmak en yalın deyimle halkımızla, tarihimizle ve değerlerimizle oynamaktır. Kürt halkı bunca acıyı, bunca bedeli mahalle aralarında dillerini gizli saklı konuşmak için yaşamamıştır.

15 Ağustos Türk egemen sınıflarının yargılanması, onların resmi tezlerinin yerle bir edilmesidir. Kürdistan tarihinde bir tek 15 Ağustos vardır. O da devrimcidir. Devrimler çağının kapandığını iddi edenler, 15 Ağustos ile yan yana gelemezler. Türkiye’de alt bir kimlik olarak yaşamak isteyenler, Kürtlerin haklarını savunmak için yeni Mustafa Kemelere ihtiyaç olduğunu söyleyenler 15 Ağustos ile yan yana gelemezler.

15 Ağustos PKK çizgisinin doğrulanmasıdır. Halkımız ya bu yoldan giderek gerçek kurtuluşa ulaşacaktır. Ya da ihanet batağında tersine dönmüş Öcalan ve suç ortaklarının ardında sürüklenecektir. En temel güncel görev 15 Ağustosun devrimci özünü sahiplenmektir.

15 Ağustos çizgisinde yürüyelim! Devrimci mücadele bayrağını yükseltelim!

Y AŞASIN 15 AĞUSTOS ATILIMIMIZ!

YAŞASIN KUKM!

KAHROLSUN SÖMÜRGECİ FAŞİST DEVLET!

31 Temmuz 2005

SOSYALİST-ŞOREŞGER
[Sosyalistên Şoreşgerên Kurdistan
Sosyalistê Şoreşgerên Kurdistanî
(Kürdistan Devrimci Sosyalistleri)]

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %
News Reporter