0 0
Read Time:9 Minute, 47 Second
CEJNA NEWROZ PİROZ BE!
ULUSAL ÖZGÜRLÜK BAYRAMIMIZ NEWROZ, KUTLU OLSUN!

“Newroz, diriliş, direniş, mücadele ve özgürlüğün bayramı… Newroz, zalim Dehaq’lara karşı verilen büyük mücadele süreci içinde şekillenen ve Kürdün kimliği ile bütünleşen, Kürdün kimliğine ve onuruna kazınan tarihsel varoluş, direniş ve özgür yaşamda ısrar çizgisi… Halkımıza, halklarımıza, tüm Ortadoğu halklarına kutlu olsun!

Newroz, tarihimizin derinliklerinden süzülüp gelen direniş nehrinin ve özgürleşme tutkusunun, 20. yüzyılın son çeyreğinde devrimci bir ideoloji, çağdaş ulusal kurtuluş hareketi ve Çağdaş Kawa ile buluşmasıyla birlikte içerdiği anlam zenginleşti, yeni boyutlar kazandı. Öyle ki son çeyrek yüzyılda Kürt adı ile Newroz adeta iç içe geçti, özdeşleşti. Bu, nedensiz değildi:

Çünkü, geleneksel Newroz’la Kürtler, bir halk olarak var oluşlarını gerçekleştirmiş, tarih içindeki yerlerini almış ve uzun tarihsel serüvenlerinde ulusal direnişi sürekli sürdürmüşlerdir. Çağdaş Newroz ile kendilerini yok etmek isteyen çağdaş Dehaq’lara karşı bir var oluş savaşı vermiş ve bu savaş içinde bir bakıma kendilerini yeniden yaratmışlardır. Bu, aslında Newroz’un da yeniden doğumu, Newroz’un yeniden üretimidir. Kuşkusuz bu kendiliğinden olmadı. Sayısız bedel ve mücadele karşılığında ulaşılan bir zirvedir. Mazlum Doğan, Zekiye Alkan, Ronahi ve Berivan ile Sema Yüce anılan zirveye tırmanışta bu bedelin unutulmaz simgeleridir…

Kürtler son çeyrek yüzyılda Newroz’u salt geleneksel bir bayram olarak kutlamadılar, uluslaşmada, ulusal kurtuluşta kazandıkları yeni değerleri ve gelişmeleri Newroz’a yansıttılar, Newroz’u bir kurtuluş ve zafere ulaşma günü, bir ulusal onur günü olarak algıladılar. Newroz’un Kürt kimliği ve onurunun ayrılmaz bir parçası olarak algılanması ve yaşatılması olgusu, Kürtlerin belleğine, yüreğine ve bilincine öyle bir yerleşti ki, üç yıldır sistematik bir biçimde yürütülen tasfiye, devletle bütünleştirme ve bilinç-bellek-ruh katliam hareketine rağmen dipdiri, taptazedir!” (PKK-DÇS, 2002 Newroz Bildirisinden)

Dört-beş yıldır halkımız, başkaldırı, özgürlük ve zafer bayramları Newroz’a; son çeyrek yüzyıla sığdırdıkları büyük mücadeleleriyle kazandıkları bütün özellikleri ve değerleri yükledikleri ve kendi simgeleri haline getirdikleri Newroz Bayramlarına sahip çıktı; sokaklara çıkarak, meydanlarda halaya durarak, özlemlerini haykırarak, yürüyerek… Kürt halkı ulusal istemlerine, özlemlerine sahip çıkmaya çalışıyor, Newroz’unu kutluyor, ama son dört-beş yıldır ikili, çelişkili duygular içinde, ufku belirsizleşmiş, mücadele ve iktidar perspektifi karartılmış olarak bu süreci yaşıyor. Kürt halkı buruk, Kürt halkı yeniden çaresizlik duygusunun pençesine itilme kaygısı içinde… Kürt halkının değerlendirme yetisi yok edilmeye, direnişle teslimiyeti, kahramanlıkla korkaklığı, yurtseverlikle ihaneti ayırt edemeyecek bir noktaya getirilmeye çalışılıyor. Yalanlarla örülü, her şeyin tersine çevrildiği bir sanal dünyaya çekilerek yok oluşa götürülüyor. Çok yoğun bir tarzda belleği silinmeye çalışılıyor… O nedenle şaşkın, kafasındaki sorulara yanıt bulamamaktan yorgun, dayatılan teslimiyet ve tasfiyeciliğin inanılmaz şaşkınlığı ve parçalanmışlığı içinde… “Bu kadar kahramanlık ve fedakarlıklardan sonra bu büyük tasfiye ve tersine dönüş olamaz” duygusu ile İmralı teslimiyet ve tasfiyeciliğinin soğuk ve acımasız gerçekliğinin yarattığı büyük hayal kırıklığını yaşayan ve bu ikili bir durum ve çelişki altında parçalanan halkımız, her şeye rağmen Newroz’una sahip çıkmakta, İmralı Partisinden gelen sahte devrimci direnişçi laf kırıntılarına bile dört elle sarılmaktadır…

Halkımız, 2004 Newroz’unu Yerel Seçimlerin arifesinde kutlamaya hazırlanıyor. Bu seçim sürecinde İmralı çizgisinin niteliği bir kez daha çok net bir biçimde ortaya çıktı. Kürdistan’da biten Kemalizm ve onun en sadık partileri, özel savaş aygıtının en has elemanları yurtsever halkımızın sırtında yeniden Kürdistan’a taşırılmak isteniyor. Belirlenen adaylara bakıldığında mücadele değerlerimizin kime, kimlere, hangi sınıflara yedirilmek istendiği çok daha iyi anlaşılır. SHP ve Karayalçın’ın kim olduğunu, evi başına geçirilen, karda kışta, yağmurda sokaklara atılan yüz binler, köyleri boşaltılanlar, “faili meçhul” kurbanlarının yakınları, zindanlara ve işkencelere mahkum edilenler, kayıp yakınları çok iyi bilir… Ama şimdi onlara kendi cellatlarına oy vermeleri, kendi sırtlarında taşımaları ve bir yerlere getirilmeleri isteniyor. Bu, ihanette yaşanan sınırsızlığın bir göstergesi değilse nedir?

Peki seçim programları nedir? Cumhuriyetin temel niteliklerini yenilemekten, Kürt ve Kürdistan gerçekliğini inkar etmekten başka bir şey içeriyor mu?

Newroz’un “Ortak vatan”, “Cumhuriyetimizin kurucu üyeliği” gibi safsatalarla bir ilgisi olabilir mi?

Gerçekten de yaşanan yanılsamalar, kafa karışıklığına, umutsuzluk ve çaresizlik duygusuna gerek yok! Mazlum, Diyarbakır karanlığında çıkış kıvılcımı olmadı mı, en zor koşullarda değerlere ve geleceğe sahip çıkmanın yolunu göstermedi mi? Ve izleyen mücadele yılları Kürdün kurtuluş ve bağımsızlık yolunu çok net, kesin ve dönülmez bir biçimde kanıtlamadı mı? Öyleyse Mazlumları, Semaları, Zekiyeleri, Ronahi ve Berivanlarıyla gerçek anlamda devrimcileşen Newrozlara sahip Kürt halkı, İmralı karanlığı karşısında kendini kandıramaz, umutsuzluk ve çaresizliği yaşayamaz! Rant, iktidar, ikbal peşinde koşanların peşinden yürümeye devam edemez. Bu yanılsamalı durumun faturası çok daha büyük olacaktır. Bunu bugünden kestirmek için kahin olmaya, çok “büyük siyasal deha” olmaya gerek yok!

Kısacası;

Newroz bağımsızlık ve özgürlük için başkaldırıdır, sürekli mücadele ve direniştir!

Newroz, teslimiyet ve ihaneti mahkum eden soylu eylem, direniş ve kahramanlığın adıdır!

Bu nedenle İmralı, Newroz’un reddi ve mahkumiyeti, teslimiyet ve ihanetin teorisi, politikası ve stratejisidir! Hiçbir demagoji ve yalan, hiçbir çarpıtma bu gerçekliği değiştiremez! Kongra-Gel, seçim ittifakı adına SHP listelerinde seçime girme ve onun üzerinden Kemalizm’i halkımız içinde diriltilemeye çalışan, yasal zemindeki kazanımları tasfiye etmeyi hedefleyen son tasfiye operasyonu bu gerçekliğin en somut göstergeleridir.

“Newroz, teslimiyet ve ihanete karşı net, kesin ve ikirciksiz tavır, devrimci ulusal değerler ve çizgide kararlı ve tutarlı direniş, onurlu duruşta ısrar ve her koşulda başı dik duruştur. Diğer örnekler bir yana Mazlum DOĞAN’ın Diyarbakır zindanlarında ortaya koyduğu eylem, 14 Temmuz ve 15 Ağustoslara uzanan direniş kıvılcımı, Newroz’u en yalın ve ikirciksiz bir biçimde özetlemiyor mu? O halde İmralı teslimiyet, ihanet ve tasfiye çizgisi ile Newroz’u bağdaştırmak tarihle, gerçeklerle oynamak, halkla alay etmek değilse nedir?

(…)

Newroz, bir direniş geleneği ve çizgisidir.

Çağdaş Newroz, Mazlum DOĞAN ile yeni bir boyut kazanan, başka bir ifadeyle PKK’nin devrimci emekçi çizgisiyle buluşan Newroz, ulusal olduğu kadar emekçi bir damarı da anlatmaktadır.

Kürt sorunu özünde bir emekçi sorunudur.

1970’lerde böyle olduğu gibi, bugün bu daha fazla böyledir. Bu son çeyrek yüzyılda ulusal kurtuluşta sınıfların konumları ve duruşları, çizgileri de tartışmaya götürmeyecek kadar netleşmiştir. Özellikle Kuzey Kürdistan’da Kürt egemen sınıflarının gerçek anlamda bir Kürt sorunları, özgürlük sorunları yoktur. Bugün İmralı’da somutlaşan teslimiyet ve ihanet platformu, özünde Kürt egemen sınıflarının tarihsel ihanet çizgilerinin en çürümüş ve yozlaşmış biçimidir.

Yine son çeyrek yüzyılın mücadele tarihi kanıtladı ki, Kürdistan sorunu devrimcidir; Kürdistan sorunu bir devrim sorunudur!” (Aynı Bildiriden)

Newroz, direniş, zulme başkaldırı, özgür ve bağımsız yaşamda sonuna kadar ısrar, inat, özveri, zafer için kahramanlıklar destanıdır!

Tarihsel Newroz, Demirci Kawa’nın kahramanlık eylemi böyle olduğu gibi, çağdaş Newroz’da da bu öz derinleşerek, büyüyerek devam etti.

İşte Çağdaş Kawa Mazlum, Newroz’a eklenen devrimci emekçi bir halka, Çağdaş Newroz’un doruğudur!

Çağdaş düşman, Asur’u aratmıyordu. 12 Eylül faşizmi Diyarbakır zindanlarına ulusal imhayı dayatmış ve bu konuda büyük bir yol kat etmişti. Teslimiyet ve kayıtsızlık, ihanete ve yok oluşa götürüyordu. Tam bu noktada büyük bir kahramanlık eylemiyle teslimiyete, ihanete ve TC’nin ulusal imha politikasına bir direniş çağrısı, bir mücadele kıvılcımı olmak gerekiyordu. MAZLUM, bunu gerçekleştirdi, direniş kıvılcımı, devrimci mücadele çağrısı oldu. Bu çağrı, DÖRTLER’le büyüdü, 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Eylemi ile doruğa çıktı. 15 Ağustos anılan bu çağrı ve kıvılcımın ulusal kurtuluş savaşına dönüştürülmesidir!

Peki, Öcalan’ın İmralı’da, “basit ve kolay” olarak değerlendirdiği, daha ileri giderek “yetersiz bilinç, anormal duygular ve iradenin sonucu eylemler” olarak mahkum ettiği bu büyük eylemler olmasaydı, daha sonraki görkemli direnişler, sömürgeci statüyü Kürdün bilincinde ve ruhunda parçalayan serhıldanlar, ‘90’ların Newroz’u gerçekleşebilir miydi?

Newroz devrimcidir!

Newroz Mazlumdur!

Newroz, Zekiyeler, Ronahiler, Berivanlar, Semalardır!

Newroz, 1990’larda bağımsızlığı, özgürlüğü ve gerçek halk iktidarını hedefleyen, devrimci Kürdü yaratan serhıldanlardır!

Devrimci Newroz’umuza sahip çıkalım! Bu, her şeyden önce Newroz’un devrimci direnişçi, ulusal kurtuluşçu ve bağımsızlıkçı özünü boşaltan, başka bir tür Nevruzlaştırma operasyonu olan İmralı çizgisine karşı etkili tavırdan geçer! İmralı çizgisini reddetmeden, İmralı Partisini teşhir ve tecrit etmeden Newroz’a sahip çıkmak mümkün değildir! TC’nin Newroz’u Nevruzlaştırma çabalarını boşa çıkarmanın yolu da İmralı çizgisini aşmaktan, tasfiye etmekten geçer!

Newroz’a sahip çıkmanın güncel anlamı, 28 Mart Yerel seçimlerinde teslimiyet ve ihanet platformu olan, Kürt egemen ve orta sınıflarının, devletle buluşma, devletle bütünleşme, devleti ve Kemalizm’i Kürdistan’a taşıma projesi olan “Demokratik Güçbirliği”ne net ve ikirciksiz tavır almaktan başka bir şey değildir.

“Demokratik Güçbirliği” ve temsilcilerinin Kürt ve Kürt değerlere ilişkin ağızlarından çıkan her söz sahtedir, içi boş ve büyük bir aldatmacadır. Bu sahtelikleri ve aldatmacayı boşa çıkarmak, kendi değerlerimize sahip çıkmanın, en başta da Newroz Şehitlerine saygının kaçınılmaz bir gereğidir!

Güncel Newroz’un anlamı bundan başkası değildir!

 

CEJNA NEWROZA ME PİROZ BE!

BİJİ NEWROZ!

KAHROLSUN SÖMÜRGECİLİK, FAŞİZM VE EMPERYALİZM’

KAHROLSUN TESLİMİYET VE TASFİYECİLİK!

YAŞASIN KUKM’Nİ TOPARLAMA VE YENİDEN İNŞA MÜCADELEMİZ!

   

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %
News Reporter