Kürdistan Tarihinde Bir Yaprak / sayı 3

Read Time:3 Minute, 39 Second

ULUSAL KAHRAMANLIK HAFTASI

21-28 Mart tarihleri arasındaki hafta, “Ulusal Kahramanlık Haftası” olarak tarihimize geçmiştir.

21 Mart Newroz, Kürdistan tarihinde çok özel bir gün. Sadece bir gün değil, Kürt ulusal kimliğinin ayrılmaz bir parçası, tarihin derinliklerinden gelen bir direniş geleneğinin asmbolü, Mazlum Doğan’ın eylemiyle çağdaş bir boyut kazanan mücadele günü…

28 Mart, 15 Ağustos Atılımının büyük komutanı Mahsum Korkmaz’ın şehit düştüğü tarih.

Mazlum ve Mahsum, Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesinin iki simge önderi. Mazlum, ilk siyasal çalışmaları Batman’da başlattığında tanıştığı ve kazandığı ilk isimlerden biri de Mahsum Korkmaz arkadaştı. İlk tanıştıkları ve giderek siyasal kaderlerini aynı davada birleştirdiklerinde ikisi de Kürdistan tarihinde derin ve silinmez izler bırakacaklarını bilmiyorlardı. Şimdi gerçekleşen, bu onurlandırma tarihin bir armağanı olmalı.

Ulusal Kahramanlık Haftası’na her iki önder ve komutanın adlarını yazdırmaları, devrimci PKK’nin değerlerine yaklaşımını çok net bir biçimde özetliyor.

Kuşkusuz bu onurlandırma, direniş bilincinin kurumlaştırılması rastlantı değildir. Mazlum ve Mahsum adları, Kürdistan tarihinde birbirine sıkı sıkıya bağlı iki sürece damgasını vurmuştur.

1982’de Diyarbakır zindanlarında zifiri bir karanlık egemendi. Teslimiyet ve ihanet kol geziyordu. Ufukta umut adına bir şey bırakılmak istenmiyordu. Tutsakların genelinde çaresizlik egemendi. TC ve onun iktidar erki askeri cunta, zindanların şahsında bir halkı teslim almak, umutlarını, direniş bilincini ve ruhunu yok etmek istiyordu.

Bu kritik dönemeçte umut olmak, bilinçlerde, ruhlarda ve belleklerde direniş kıvılcımı olabilmek, teslimiyet ve ihanete, ulusal imha politikasına karşı net, kesin ve ikirciksiz tavır almak, bunu yaşamını ortaya koyarak yapmak, ulusal kahramanlık değilse nedir?

Başka bir yolu yok muydu?

Hayır, o koşulları yaşayanlar bunun başka bir yolunun olmadığını çok iyi hatırlar ve bilir. Bir yanda dayatılan teslimiyet ve ihanet, bu teslimiyet ve ihanet üzerinden ufku, umudu, geleceği teslim alınmak istenen bir halk, buna karşılık buna dur diyebilecek bir eylem ve hareketin olmaması… İşte bu, bir halkın kaderi, geleceği, umudu açısından kritik bir dönemece işaret ediyordu. Söylenmesi gereken söz bu tarihsel dönemeçte söylenmeliydi, atılması gereken adım o noktada atılmalıydı.

Mazlum söylenmesi gereken bu sözü söyledi, atılması gereken bu adımı attı:

Teslimiyet ve ihanete hayır, “Teslimiyet İhanete, Direniş Zafere Götürür!” “Berxwedan Jiyane!”

Mazlum görevini yapmıştı, hem de kahramanca bir tutumla… Gerisi yoldaşlarına, izleyicilerine ve halkına kalmıştı. Devrimci tutsaklar Mazlumun direniş mesajını doğru okudular ve hemen gereklerini yerine getirdiler: 17 Mayıs Dörtlerin Eylemi, 14 Temmuz, Mahkeme savunmaları, Eylül 1983 Direnişi, Ocak 1984 Direnişi Mazlum’u yeniden üreten ve daha üst boyutlara taşıyan eylemler oldu. Mazlum, zindan direnişlerinde artık bir çizgi, bir Kutup Yıldızı niteliğindeydi…

Daha da önemli olan Mazlum’un dağlarla buluşturulmasıydı. Bu buluşturmanın adı ise Mahsum Korkmaz oldu. 15 Ağustos, genel anlamda Kürdistan Ulusal Kurtuluş Savaşının ilk muhaberesi olduğu gibi, bir yönüyle de Mazlum, Hayri ve Kemallerde somutlaşan Zindan Direnişlerine verilen bir karşılıktı. Bu, aynı zamanda, Mazlum’un bir savaş çizgisine dönüştürülmesi, süreklileştirilmesi anlamına geliyordu. Dolayısıyla Mazlum ve Mahsum bir bütünü, bütünlüklü bir çizgiyi anlatıyorlar…

Bu nedenle 21-28 Mart tarihleri arasındaki haftanın Ulusal Kahramanlık Haftası olarak tanımlanması ve kurumlaştırılması son derece isabetli bir karar olmuştur. Bu, sadece bir onurlandırma değil, aynı zamanda ve daha çok da Kürdistan’da dost ve düşman karşısında bir duruşu, bir yaşam ve mücadele çizgisini anlatmaktadır.

Bugün İmralı teslimiyet ve ihanetine, onun bilinçleri katletme, bellekleri silme ve direniş ruhunu yok etme çizgisine karşı, Mazlum ve Mahsum yoldaşlarımızın direniş çizgilerini esas almamız, sadece anıya bağlılık değil, aynı zamanda devrimci çizgiyi sürdürmenin de kaçınılmaz bir gereğidir!

Halkımızın Ulusal Kahramanlık Haftası kutlu olsun!

Ulusal Kahramanlık Haftası’nın şehitleri ölümsüzdür!

28 Mart 2004