0 0
Read Time:13 Minute, 5 Second

ImageNitelik ve nicelik olarak güçlü bir devrimci sınıf hareketi etkinliği!
Sınıfa Karşı Sınıf!
  Dün gece manşettimizden ilk kısa bilgisini verdiğimiz İstanbul İşçi Kurultayı'na ilişkin daha ayrıntılı bir haberi okurlarımıza daha sonra sunacağımızı bildirmiştik… Aşağıdaki geniş haberimizle bunu yapmış oluyoruz…  Kızıl Bayrak

 

Fabrika bölgelerinden ve işçi havzalarından haftaları bulan güçlü bir ön hazırlığın ürünü olarak örgütlenen "Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı" 12 Kasım Pazar günü coşkulu bir etkinlik olarak başarıyla gerçekleşti. Etkinliğe büyük ağırlığı sınıf bilinçli işçilerden oluşan 600'ü aşkın emekçi katıldı. Sınıf hareketin çok yönlü sorunlarını ele alan çok sayıda tebliğ, tüm etkinlik boyunca büyük bir ilgiyle dinlendi. Ardından çeşitli fabrika ve işletmelerden işçiler kısa konuşmalarla görüşlerini dile getirdiler…

 

ImageSon zamanların bu en önemli devrimci işçi etkinliği organizasyon açıdan da aynı başarıyı gösterdi, program önemli bir sorunla karşılaşmaksızın tamamlandı.

 

Fabrikalardan, sanayi bölgelerinden gelen emekçiler saat 10:30'dan itibaren salonu doldurmaya başladı. Küçükçekmece'den, Kartal'dan, Ümraniye'den Büyükçekmece'den, Gebze'den, Tuzla'dan, Gaziosmanpaşa'dan, Pendik'ten Kurultay'a katılan işçi ve emekçiler yerlerini almaya başladığı sırada salona ağır koşullar altında çalışan Tersane işçileri girdi. Kölece çalışma koşullarına duydukları öfkenin ve mücadele kararlılığının bir ifadesi olan "Tersaneler cehennem işçiler köle kalmayacak!/Tersane İşçileri Birliği" pankartıyla salona giren Tersane işçileri, baretleri ve coşkuyla haykırdıkları "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!" sloganıyla salona ayrı bir hava kattılar. Salondaki emekçiler Tersane işçilerini ayakta alkışlarla karşıladılar, "Yaşasın sınıf dayanışması!" sloganıyla selamladılar. Tersane işçilerinin öfkeyle haykırdığı "Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!" sloganı tüm emekçiler tarafından atıldı. Tersane işçileri salondaki yerlerini almadan önce şiar edindikleri "Tersaneler cehennem işçiler köle kalmayacak!" sloganını bir kez daha yükselttiler.

 

Hoşgeldiniz konuşması Nazım'ın "Türkiye işçi sınıfına selam, selam yaratana!" dizeleriyle başladı. Ardından İstanbul'un belli başlı sanayi havzalarında gerçekleştirilen yerel kurultayların iradesine dayanan ve sınıf devrimcilerinin aylar süren çalışmalarının ürünü olarak toplanan "İnsanca Bir  Yaşam ve Özgür Bir Gelecek İçin Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı"na gelen tüm emekçiler selamlandı.

 

ImagePrograma geçmeden önce işçi sınıfının kurtuluş mücadelesinde şehit düşenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi. Saygı duruşunda kitle hepbir ağızdan Avusturya İşçi Marşı'nı okudu.

 

Dünya işçi sınıfının mücadele kesitlerinden oluşan ve sınıfın devrimci misyonunu vurgulayan sinevizyonun bitiminde kitle coşkuyla "İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!" sloganını yükseltti.

 

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, İşçi Kültür Evleri, Kurultay Hazırlık Komitesi temsilcilerinden oluşturulan Divan adına yapılan konuşmada şunlar söylendi: "İnsanca bir yaşam özgür bir gelecek yükseltme çağrısına yanıt veren sınıf kardeşlerimize ve tüm  dostlarımıza hoşgeldiniz diyoruz. Yaklaşık bir yıldır İstanbul'un 6 sanayi bölgesinde yürütülen yerel işçi kurultaylarının arkasından kapsamlı, sistemli, yoğun bir faaliyet yürüttük. Yola çıkarken temel bir şiarımız vardı ‘ortak sorunlarımıza ortak çözümler üretmek' için toplanıyoruz demiştik. Yerel kurultayların arkasından bir yıllık süre içerisinde mücadele alanlarında yakıcı sorunlarımıza karşı güncel taleplerimizi yükselterek, bu talepleri koparıp alma iddiasıyla davranarak kapsamlı çalışmalar yürüttük. Ancak tüm bu mücadele çağrılarımız, örgütlenme çabalarımız işçi sınıfının çok yönlü, birikmiş ve kapsamlı sorunlarından ayrı düşünülemezdi. Çünkü bu sorunlar örgütlenmenin ve mücadelenin önündeki temel engellerdi. Yerel kurultayların ardından İstanbul İşçi Kurultayı'nı toplayarak sınıfın çok yönlü sorunlarını, tıkanan mücadele kanallarını tartışmaya karar verdik. Kuşkusuz sihirli bir formülü yoktu bunun. Ancak ‘işçi sınıfı öldü, sosyalizm çöktü' propagandasına karşı önemli olan işçi sınıfının tarihsel devrimci misyonunu yeniden hatırlatmaktı.

 

Bugün burada yüzlerce metal işçisi, petro kimya işçisi, tekstil işçisi, tersane işçisi biraraya geldik. Fazlasıyla mutluyuz, fazlasıyla sevinçliyiz. Çünkü biz sınıfın gücüne güvenen, devrimci tarihsel misyonuna inanan yüzlerce işçinin böyle bir dönemde biraraya gelmesini, sınıf hareketinin temel sorunlarını tartışabilmesini fazlasıyla anlamlı buluyoruz."

 

İstanbul İşçi Kurultayı'nın ön sürecini, hazırlıklarını ve amacını anlatmak üzere kürsüye KHK temsilcisi ve metal işçisi Himmet Ekinci çıktı. Ekinci, İstanbul Kurultay Hazırlık Komitesi ve devrimci işçiler adına herkesi selamladı. İşçi sınıfının özellikle son 25 yıldır örgütlülük düzeyi ve mücadele kapasitesi bakımından en zor süreçlerini yaşadığını ifade etti. Sınıf hareketinin dağınık, parçalı mücadelesine değindi. Sınıfın 150 yıllık tarihsel kazanımlarının gaspedildiği bir dönemde dahi kendini toparlayabilme ve mücadele edebilme kapasitesini yazık ki henüz bulamadığından bahsetti. Özelleştirme saldırısına karşı, TİS süreçlerinde, sağlık hakkının gaspı gibi toplumu ilgilendiren saldırılara karşı işçi sınıfının mücadele etme eğilimi gösterdiğini vurguladı, fakat henüz bir çıkış bulamadığı gerçeği üzerinde durdu.

 

Ekinci sözlerine şöyle devam etti:

 

 "İşçi sınıfının tarihsel rolüne, devrimci misyonuna olan inancın Türkiye topraklarında büyük ölçüde sağaltığı bir ortam var. Onun muazzam değiştirici ve yıkıcı gücüne olan inancın büyük ölçüde kötürümleştirildiği bir dönemde, biz sınıf bilinçli devrimci işçiler İstanbul İşçi Kurultayı'nı topluyoruz. Biz onlarca yıldır Türkiye'nin işçi sınıfının yolunu açtığı bir dizi sanayi havzasında, İstanbul'un dört bir yanında işçi sınıfını devrimcileştirmek, siyasallaştırmak, öncülerini biraraya getirmek için yoğun bir emek ve çaba harcıyoruz. Yıllardır işçi sınıfı bitmiş, sosyalizm ölmüş, öncüler yok denilen bir ortamda, büyük bir emek, büyük bir ısrar ve büyük bir çabayla işçi sınıfını devrimcileştirmeye çalışıyoruz. İşçi sınıfını güncel talepler doğrultusunda örgütlemek için sigorta hakkını kazanmak için, kreş hakkı için, servisimizi fabrikamızın önünden kaldırabilelim diye, sendikal örgütlülüğümüzü sağlayalım diye İstanbul'da işçi sınıfının yoğunlaştığı büyük sanayi havzalarında çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmaların bir adresi de İstanbul'un 6 sanayi bölgesinde düzenlenen yerel işçi kurultaylarıdır. Yerel işçi kurultaylarında her gün yaşadığımız sorunlara neşter vurmak istemiştik. Öncü, devrimci işçiler kendi özgür kürsülerini kurdular, sorunlarını tartışlar ve kendi çözüm yollarını ortaya koydular.

 

"Yerel işçi kurultayları sonrasında işçilerin çalışmalarının ve emeklerinin sonucu olarak 6 sanayi havzasında işçi platformları kuruldu. Şimdi topladığımız İstanbul İşçi Kurultayı kurulan öncü işçi platformlarının, işçi inisiyatiflerinin, işçi derneklerinin iradesi ve çabasıyla biraraya geldi.

 

 "Son 7-8 aydır kesintisiz bir biçimde devam eden İstanbul İşçi Kurultayı hazırlık çalışmaları tam da yerel kurultaylarda omuz omuza vermiş, yanyana gelmiş öncü, devrimci işçilerin çabasıyla yürütüldü. Şimdi tam da öncü, devrimci işçilerin ortaya koyduğu iddia  karşılık bulmuş buluyor. Biz şu ya da bu boşluktan ya da işçileri toplayalım, sözümüzü söyleyelim hevesinden biraraya gelmedik. Biz ayaklarımızı yere basıyoruz. Yüzlerce sınıf bilinçli devrimci işçinin yanyana gelmesiyle, fabrikalarda örgütlenen direnişlerle, biraraya gelen öncü devrimci işçilerle ayaklarımızı fazlasıyla yere basıyoruz. Biz işçi sınıfının devrimci tarihsel rolüne, onun  yıkıcı ve yeniden baştan yapan rolüne inanıyoruz. Biz Paris'ten, Lyon'dan Ekim Devrimi'ne bayrakları yukarı taşıyan ‘ayak takımı'nın devrimci rolüne olan inancımızla buralara geliyoruz.

 

"Şimdi nihayet İstanbul İşçi Kurultayı'nı toplamış bulunuyoruz. Bugün burada hiç de söylenildiği gibi yalnız olmadığımızı göreceğiz. Bugün burada hani yapılmaz, nerede o öncüler, kim uğraşacak bu sorunlarla denilen işçileri göreceğiz. Burada kendi sorunlarına çözüm üreten, kendi sorununun tarihsel kökenini irdeleyen ve çözüm yolu üreten işçileri karşınızda göreceksiniz. Ve artık kurultay sona erdiğinde tekrar fabrikalarımıza döndüğümüzde çok daha güçlü, çok daha kitlesel ve çok daha yıkıcı bir güçle mücadele alanlarına döneceğiz. Bugün artık İstanbul İşçi Kurultayı'nın tamamlanmasıyla buradan alacağımız güçle, bir kez daha işçi sınıfının tarihsel devrimci rolüne olan inancımızla mücadelemizi devam ettireceğiz. Biz bir kez daha bütün işçi dostlarımıza, devrimci işçi kardeşlerimize Kurultayımıza hoşgeldiniz diyoruz".

 

Ekinci'nin konuşması büyük bir ilgiyle dinlendi, coşkuyla alkışlandı.

 

Açılış konuşmasının ardından Divan programı sundu.

 

İlk olarak BDSP tarafından hazırlanan "İşçi Sınıfının Toplumsal konumu ve Devrimci Tarihsel Misyonu" başlıklı tebliğ sunuldu. Ardından Prof. Fuat Ercan "Kapitalizm ve Kriz" konulu bir sunum yaptı.

 

Ardından sırasıyla Gaziosmanpaşa İşçi Platformu tarafından hazırlanan "İdeolojik Engeller ve Sınıf İçerisinde Burjuva İdeolojiye Karşı Mücadele", Büyükçekmece İşçi Plaftormu tarafından hazırlanan "Fiziki Engeller ve Emeğin Korunması Mücadelesi", Ümraniye İşçi Plaftormu tarafından hazırlanan "Sendikalar, Sendikal Bürokrasi ve Devrimci Sınıf Sendikacılığı" başlıklı tebliğler sunuldu.

 

Daha sonra kürsüye çıkan Prof. Yüksel Akkaya "Sınıf Hareketinin Örgütlenmesinin Önündeki Engeller" konulu sunum yaptı.

 

Tebliğler ve sunumlar işçiler tarafından ilgiyle dinlendiler.

 

Aranın ardından bu kez sahneye İşçi sınıfının devrimci sanatını yapmak için yola çıkan Mamak İşçi Kültür Evi Müzik Topluluğu çıktı.

 

Tez Koop-İş Eğitim Danışmanı Volkan Yaraşır'ın "Taban Örgütlülüğü" üzerine gerçekleştirdiği sunum da aynı ilgiyle izlendi.

 

Ardından sırasıyla Anadolu Yakası İşçi Platformu tarafından hazırlanan "Sınıf Hareketinin Gelişme Dinamiklerinden Biri Olarak Sendikal Örgütlenme Eğilimi ve Müdahalenin Sorunları", İstanbul İşçi Kurultayı Hazırlık Komitesi tarafından hazırlanan "Birleşik, Kitlesel, Devrimci Bir İşçi Hareketi İçin Devrimci Öncü İşçilerin Birliği", Küçükçekmece İşçi Platformu "Sınıf Mücadelesini Geliştirmede Taban Örgütlenmesinin İşlevi ve Önemi" başlıklı tebliğler sunuldu.

 

Fabrikalardan konuşmalar ve serbest kürsüde söz alan işçiler sendikal mücadele deneyimlerini anlattılar, taban örgütlülüğünün önemine vurgu yaptılar, emeğin korunması talepleri uğruna mücadeleye çağrı yaptılar.

 

Kurultay'a İşçi Kültür Evleri, Ekim Gençliği, İLGP, Ankara İşçi Bülteni Çalışanları, Ankara BDSP, BİR-KAR, Sosyalist Kamu Emekçileri, Adana'dan Tekstil ve Metal İşçileri, Başaran Gençlik Birliği, Öncü AŞ işçileri, Al-Co işçileri, Sincan F Tipi Hapishanesi'nde tutuklu bulunan devrimci işçi Ayten Özdoğan mesaj göndererek selamladılar.

 

Yüzlerce işçi sınıfın devrimci konumunu ve tarihsel misyonunu anlatan, sınıf hareketinin mücadelesinin ve örgütlenmesinin önündeki engelleri tartışan, çözüm önerileri sunan tebliğ ve sunumları ilgiyle dinledi. Sınıf devrimcilerinin sözünü söylediği Kurultay, hem işçi katılımıyla hem de politik içeriği ve başarısıyla güçlü geçti.

 

Hazırlık sürecinde Kurultay'ın gündemlerinin, Kurultay'a katılan işçilerle fabrikasında, işyerinde, bölgesinde tartışılması, örgütlenmenin önündeki engellerle fabrikasında somut karşılaşan öncü işçilerle birlikte Kurultay'ın bir süreç olarak örgütlenmesi, politik konuşmalar ve tebliğlerden oluşan programa yönelik ilgiyi canlı tuttu. Saatler süren sunum ve tebliğlerin sonuna kadar ilgiyle dinlenebilmesi, Kurultay'ın gündemlerinin sınıf bilinçli işçilere maledilebilmesi, sınıf devrimcilerinin yoğun bir emek ve enerjiyle haftalardır hazırlandığı Kurultay'ın sınıf zeminine yaslanmasının bir sonucudur. Bu, tüm zorluklara rağmen kendi özgücüne dayanarak Kurultay'ı büyük bir özveri ve çabayla örgütleyen sınıf devrimcilerinin başarısıdır.

 

Etkinliğin nitelik, nicelik ve politik açıdan başarısı teknik organizasyonuna da yansıdı. Programın ciddi bir aksama yaşanmadan tamamlanması, toplamında teknik organizasyonda ciddi bir sorun yaşanmaması etkinliği başarılı kılan bir diğer etkendi.

 

Sınıfın devrimci konumu, tarihsel misyonu hem tebliğlerde, hem konuşmalarda, hem sloganlara, hem de salonun görsel düzenlenişine (pankart şiarları, sinevizyonun içeriği) kadar güçlü bir şekilde verildi. Etkinlikte temel olarak "Sınıfa Karşı Sınıf" şiarı güçlü bir biçimde işlendi.

 

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %
News Reporter