0 0
Read Time:4 Minute, 0 Second

ImagePinochet dört dörtük bir simge. Türünün tüm özelliklerini içinde barındıran gerçek bir temsilcisi. Ama Pinochet bir kişi bir kişilik değil; daha ziyade tarihsel bir tipolojinin, sosyo-ekonomik bir zincirin, düşünceden ziyade eylemin ete-kemiğe bürünmüş bir göstergesi yalnızca.

Böyle olunca, Pinochet'yi bir kişi, insan, şahsiyet olarak değil de, tarihsel bir olgunun aracı, canIı organizması olarak ele almak gerekir. Genelde, devrim ile karşı devrimin, emperyalizm ile bağımsızlığın, sömürü ile özgürlüğün, yurtseverlik ile işbirlikçiliğin, burjuvazi ile işçi sınıfının, daha özelde de, Amerikan emperyalizmi ile Latin Amerika'nın, demokrasi ile militarizmin karmaşık ilişkilerinin boyutları içinde bir anlam ifade ediyor, tarihsel bir kişilik olmasa da, bir misyon kazanıyor General Augustino Pinochet. Pinochet'ye kişilik, özellik kazandıran sadece "Augustino" takısı ve Şili. Yoksa, doğru olan, Pinochet'lerden sözetmek, Pinochet'leri incelemek.

Sözünü ettiğimiz tüm tarihsel ilişkilerin imbiğinden önce "düşünce/eylem" karşıtlığı ortaya çıkıyor. Bu ikiliden "düşünce"de "eylem"e dönüştüğünde yeni bir karşıtlık oluşuyor: "Eylem/şiddet". İşte Pinochet "düşünce"ye karşı "eylem" [hareket]'i, düşün kaynaklı "eylem"e karşı da "şiddet"i simgeliyor. Terminolojimizi siyasal akımlar çerçevesi içine oturtursak, Pinochet, Pinochet'ler "karşı devrim" ve "faşizm" ile özdeşleşiyor, bu kavramlar, giderek, bir canlı organizma ile bütünleşiyor. Bu evrensel olgunun Şili'deki adı Augustino Pinochet; ancak bu bağlamda "kişi"ye dönüşebiliyor General Pinochet.

Pinochet, "karşıdevrim" ile "faşizm"in "eylem"de ve "birey"deki tüm özelliklerini kendi içinde "maksimize" ediyor, onun için de dört dörtlük bir simge olmaya hak kazanıyor. Acımasız şiddet sermayeye kurtarıcılık ve kulluk; gelişmeye, ilerlemeye, yeniliğe, giderek de, güzele, iyiye ve nihayet insani olan her şeye karşı gözü dönmüş bir düşmanlık; köhnemiş, aşınmış değerlere tutku; toplumun, yaşamın değiştirilemez yasası "değişme"den kudurmuşcasına bir öfke yaratan korku; içi boş bir tarih, insani özü yok edilmiş bir gelecek.

Pinochet, bunlara ek olarak, Kuzey Yarımküresi'nin, giderek de, çağdaş azgelişmişliğin yerel özelliklerini de bağrında taşıyor, simgeliğini somutlaştırıyor ve taşralaşıyor: Kurnazlıkla bezenmiş ihanet, ülkesine, halkına tam bir yabancılaşma; işbirlikçiliğin tam bir uşaklığa dönüşmesi; "tüccar-tefeci asker"in militarizmi.

Pinochet aynı zamanda "çağdaş"da; "uygarlığı temsil" savındaki dünyanın modern ilacı. "Serbest piyasa ekonomisi"nin, "ekonomiyi ve yaşamı devletten kurtarmak için devlet terörü" uygulamasının, açlık denizindeki tüketim ekonomisinin eli kamçılı gardiyanı; modern ekonomi ve toplum mühendisi yetiştiren Chicago Okulu'nun bir mezunu; Friedman''ın çömezi; modern kaptalizmin bunalımdan kurtuluş reçetelerinin dünyaya açılan çağdaş penceresinin kalfası. Pinochet bu haliyle, karşı devrimin geçmişi, bugünü, geleceği. Kapitalizmin, dünü, bugünü, yarını, özü. Liberalizmin, "refah devleti"nin nihai yenilgisi, modern sistemin demokrasiyle uzlaşmaz çelişkisinin yaşayan göstergesi.

Pinochet, bir bağlamda, dünya vatandaşı. Karşı devrim ve faşizm soyundan gelme. Tarihsel kökenleri kapitalizm öncesine dayanıyor. Burjuvazi ile birlikte "soyağacı" dallanıp budaklanıyor. Bir başka bağlamdaysa, yeryüzünün taşralısı; ABD'nin "arka bahçesi"nin çöplüklerinde yetişmiş, "West Point"de kanlanmış, canlanmış.

Evet, Pinochet bir "kişi" değil. İnsanoğlunun geleceğe uzanan gizemli serüveninde henüz tarih olmamış ve "an"da yaşayan bir geçmiş. Bir büyük kavganın günümüze gelen bir uzantısı. Geleceği olmayan bir geçmiş, henüz tarih olmamış bir tarih Augustino Pinochet; içimizde, yanıbaşımızda, her yerde, ama kuşkusuz gelecekte değil.

(1986 yılında Çağdaş Liderler Ansiklopedisi'nde yayınlanmıştır…)

http://www.kizilbayrak.net/ sitesinden alınmıştır…

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %
News Reporter