0 0
Read Time:8 Minute, 58 Second

24 Ocak günü, Kürdistan Parlamentosu, Kürdistan Parlamento Başkanı Ednan Muftî Başkanlığında olağanüstü toplandı
24 Ocak günü, Kürdistan Parlamentosu, Kürdistan Parlamento Başkanı Ednan Muftî Başkanlığında, Kürdistan Bölge Hükümet Başkanı Nêçirvan Barzanî, Hükümet Başkan Yardımcısı Omer Fettah, Kürdistan Bölge Hükümetindeki çok sayıda Bakanın katılımıyla, Kürdistan Bölgesi ve Kerkûk'e ilişkin olarak, Türk hükümetinin yaptığı tehditler üzerine görüş-alışverişinde bulunmak için olağanüstü toplandı.

Kürdistan Parlamento Başkanı, toplantının başında yaptığı konuşmada; "Türkiye ve o ülkenin siyasi parti sorumlularının içişlerimize karışması, son günlerde yeni bir sürecin de başlamasını beraberinde getirdi. Onların, Irak ve Kürdistan Halkının iradesine karışma hakları yoktur.

Parlamento Başkanı konuşmasının devamında; Bana göre, Türkiyedeki demokrasi eskiye dayanıyor ve Avrupa sistemi üzerinde inşa edilmiştir. Fakat bu tavırlarından, demokrasi Kültürlerinin dar olduğu görülüyor. Hiç bir zaman, Kürdistan Bölgesi, Türkiyenin içişlerine karışmamış ve Kürdistan içinde de Türkiye karşıt bir çabaya girmemiştir.

Yıkılan Baas Rejimi geçmişte, Türkmenlerin kendi diliyle eğitimini yasakladığı, hatta Arapça ya da Kürtçe eğitimi kendileri için zorunlu hale getirirken, Türkmenleri savunmak için Türkiye neredeydi"
. Dedi.

Ne yazık ki, Türkiye Parlamentosu, Kerkûk'e ilişkin olarak, böyle toplantılar yapıyor. Türkiye Parlamentosunun iyi bir niyeti olsaydı, neden gizli bir toplantı yapma ihtiyacı duysun. Bir halkın iradesinin bastırıldığı zamanlar geçti. Kürt halkının başına bir daha aynı şeylerin gelmesini asla kabul edemeyiz"

Müftî ayrıca; Kerkûk ile ilgili 140. maddenin uygulanması için yapılacak olan refarandumun ertelenmesini hiç bir şekilde kabul etmiyoruz. Çünkü, bunun nasıl uygulanacağı da anayasada belirlenmiştir. Türkiyenin  bu toplantıları yapması üzüntü vericidir"

Bazı kişiler bizim toplantımızın da gizli yapılacağını sanıyordu. Fakat, Türkiye'ye karşı ne gizli bir planımız ne de gizli bir çalışmamız vardır. Bunun için, toplantımızı açık bir şekilde yapıyor ve yaptığımız bu eleştirilerin, Türkiye'ye ulaşmasını istiyoruz. Onlardan Kürdistan'a gelip, Türkmenlerin nasıl yaşadıklarını görmelerini istiyoruz",diye belirtti.

Kürdistan Parlamento Başkanı Ednan Muftî'nin konuşmasından sonra, konuyla ilgili tartışmalara geçildi. Parlamento içindeki siyasi grup temsilcileri ayrı ayrı görüşlerini dile getirdiler. Türkmen temsilcisi Kerxi Bermax'ta, bu konuda, Türkiyenin yaptığı açıklamaların ve gösterdiği tavrın, Türkmenlerin çıkarına olmadığını belirterek, şöyle dedi; "Türkiye hiç bir zaman Türkmenlerin yardım çağrısına cevap vermedi. Bu tavırlar da Türkmenlerin çıkarına hiç hizmet etmiyor.

Hatta bu tavırlar, Türkmen Ulusunun zararına olabilir. Kürdistan Halkından, Türkiyenin yaptığı açıklamaların, Türkmenler ve diğer halklarla arasındaki birlik ve kardeşlik ruhunu zedelememesini istiyoruz. Türkiyenin tavırları açık bir şekilde, F.Irak'ın içişlerine müdahaledir.

Bunun için. Karabağ meselesinde bir şey yapamadıkları gibi, bu konuda da bir şey yapamayacaklarına Türkiye'yi ikna etmek gerekiyor.

Türkmen temsilcisi ayrıca; Biz komşularımız için, herhangi bir sorun yaratmadık. Özellikle, Baas Rejiminin yıkılmasından sonra, yeni Irak'ın oluşturulmasında etkin bir rol oynadık, diye belirtti.
 
Daha sonra, Kürdistan Bölge Hükümet Başkanı Nêçirvan Barzanî yaptığı açıklamada, anayasanın Kerkûk ile ilgili 140. maddesinin yalnız Kürtler ya da Kerkûk için olmadığını, Kerbela ve Bağdat'ta da aynı sorunun olduğunu belirtti. Eğer, Türkiye bu sorunu tehditle çözmek isterse, bu en başta kendi zararına olacaktır. Öte yandan, Türkiye Parlamentosunun bu konudaki görüş ve düşüncelerine bu kadar önem  vermemiz gerekmiyor. Çünkü, Kürdistan F.Irak'ın bir parçasıdır ve yalnız değildir. Ben de, Bağdat'ın cevabı, Türkiyenin tehditleri düzeyinde olmalıydı diyenlerle aynı görüşteyim. Bütün kesimlerle iyi ilişkiler içinde olmalı ve bize karşı cephe oluşturmalarına izin vermemeliyiz. Bu bizim çıkarımıza uygun olmaz, şeklinde belirtti.

Kürdistan Parlamentosu, oturumuna son vermeden önce, parlamenterlerin görüş ve düşüncelerini birkaç maddede topladı;  Türkiye yetkililerinin yaptığı son açıklamaları reddedildi. Türkiyede yapılan konferansa, Iraklı bazı tarafların katılmasından rahatsısız ve kaygılarımızı dile getiren bir mektubu da Birleşmiş milletler, Irak Parlamentosu ve ilgili taraflara sunacağız" diye belirtildi.

Türkiye'nin Kürdistan Bölgesi'ne yönelik tehditleri ve içişlerine müdahalesini görüşmek amacıyla olağanüstü toplanan Kürdistan Bölge Parlamentosu genel kurulu, parlamenterlerin görüş ve düşünceleri doğrultusunda,  bir bildiri yayımladı.

Türkiye'nin tutumu ile ilgili yayımladığı sonuç bildirisinde şu hususlara dikkat çekiyor

1- Türkiye'nin, Kürdistan Bölgesi ve Irak'ın içişlerine, karşılıklı dostluk ve komşuluk çıkarlarına hizmet etmeyen her türlü müdahelesinin ret edilmesi…

2- Biz, bütün taraflar olarak, Irak anayasasına ve 140. maddenin uygulanmasına bağlıyız. 140. maddenin uygulanması ve Kerkûk'ün geleceğini ilgilendiren referandumun öngörülen süre içinde yapılmasının ertelenmesini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz.

3- Irak Parlamentosu ve Merkezi hükümetinin, Türkiye'nin bu tür müdahalelerine karşı, sorumlu bir tavır sahibi olması ve hiçbir yabancı ülkenin bu şekilde, Irak'ın içişlerine müdahale etmesine izin vermemelidir. Aynı zamanda, Irak parlamentosunda grubu bulunan ve hükümette yer alan siyasi partilerin, üyelerinin bu tür konferenslara katılmasına izin vermemesi gerekiyor. Çünkü, amaç ve sonuçları baştan belli olan bu tür konferanslar, Irak'ta siyasi  ilişkilere ve F.Irak'ı oluşturan unsurlar arasındaki ittifaka olumsuz etkide bulunuyor.   

4- ABD, İngiltere, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler'den Türkiye'ye, Irak'ın içişlerine karışmasını engellemek amacıyla baskı yapmasını istiyoruz. Irak halkına yardım ve destek sunmalılar. Irak anayasasının öngördüğünün aksine, bu tür konferanslar yoluyla Kürt halkına yönelik tehditlerin devamına ve F.Irak halklarının iradesine müdahale etmesine izin verilmemelidir.

5- Irak, Kürdistan Bölgesi ve Türkiye arasında, ortak çıkarların korunması ve dostane ilişkilerin geliştirilmesini önemle vurguluyoruz. Bunun, karşılıklı saygı, iyi komşuluk ilişkileri ve ortak çıkarların korunması temeline dayanması gerekiyor.

6- Bu açıklama yoluyla, Türkiye parlamentosu, hükümeti ve konuya ilgili diğer  kesimleri, Türk devlet yetkililerinin eline çarpıtılarak ulaşan bütün sorunları görüşmek ve gerçeklere ulaşmak amacıyla Kürdistan Bölgesi'ne davet ediyoruz.

Kürdistan Bölgesindeki Türkmenler, Türkiyenin Kerkûk Hakkındaki tutumunu redediyor ve yakın bir sürede, F.Irak daimi Anayasasının Kerkûk'ün durumunun normaleştirilmesine ilişkin 140. maddesinin uygulanmasını istiyorlar.

Türkiye Hükümeti geçen ayın ortalarında, 140. maddenin uygulanmasına karşı olan Türkmen ve Arap bazı şahsiyetlerin katılımıyla, Ankara'da, Kerkûk Şehri hakkında bir toplantı yaptı. Toplantıda, bu maddenin uygulanması ve seçimlerin yapılması önünde engel olacaklarını açıkladılar. Bu tutum, Kürdistan Bölgesi ve F.Irakta birçok farklı düzeyde reddedildi ve kınandı.

Toplantının sonuç belgesinin dağıtılmasının ardından, Kürdistan Bölge Başkanlığı bu toplantıyı, meşru olmayan, bir toplantı olarak adlandırdı. Türkiye Hükümetinin, zayıf birçok noktası olduğu için, başka milletlerin içişlerine müdahale etmesinin, başkalarının  da aynı şekilde kendilerine müdahale etmesinin yolunu açtığını belirtti.

Ayrıca, F.Irak Hükümeti resmi sözcüsü, Eli El Debax'ta, bir basın toplantısında, Türkiye Hükümetinden, açık bir dille, F.Irak'ın içişlerine karışmamasını istedi. Kerkûk davasının, bir iç sorun olduğunu, F.Irak halkının, bu sorunu F.Irak daimi Anayasasıyla çözebileceğini ifade etti. Ayrıca El-Dabax, Türkiyedeki üst düzey yetkililerin Kerkûk hakkındaki bazı açıklamaları karşısında, F.Irak Hükümetinin rahatsızlığını da ifade etti. Bu tutumun, her iki ülke arasındaki ilişkilerin kesilmesi ve soğumasına sebep olmamasını ümit ettiğini belirtti..

Öte yandan, aynı çerçevede, Kürdistan Parlamentosu, Kürdistan Bölge Hükümeti Başkanı Neçîrvan Barzanî'nin katılımıyla, olağanüstü ve özel bir toplantı yaparak, söz konusu toplantı ve Türkiyenin tutumundan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Bu konu ile ilgili bir şikayet dilekçesini, BM, F.Irak Hükümeti ve ilgili taraflara sunmayı da kararlaştırdı.

Halk düzeyinde de, Kürdistan Bölgesindeki birçok farklı kesim, Türkmen Halkıyla birlikte, bu toplantıyı kınadılar ve Türkiye'nin tutumu karşısında duydukları rahatsızlığı gösterdiler.

Kerkûk davasının, bir iç sorun olduğunu dile getirerek, F.Irak Hükümetinden, en kısa zamanda, Kerkûk ile ilgili 140.maddeyi uygulamasını istediler.

Rizgarî Online

www.rizgari.com sitesinden alındı.

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %
News Reporter