0
0
Erol ÖNDEROĞLU / Susurluk Komisyonu üyesi Fikri Sağlar, "Diğer NATO ülkeleri, Ergenekon gibi yasadışı organları yok ettiler. Bunda geç kalan Türkiye bu dosyayla birlikte derin devlet urunu çıkarabilirse, demokratik hukuk devleti haline gelir" dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Susurluk Araştırma Komisyonu üyesi ve eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar, …
Susurluk kazasında ortaya çıkan kirli ilişkilerde adı geçen Veli Küçük'ün Komisyonda dinlenmesini REFAHYOL koalisyon hükümetinin başındaki Necmettin Erbakan, ortağı Tansu Çiller ve askerlerin engellediğini açıkladı.
Komisyonun görevinin son haftalarında Susurluk ilişkilerinin çözülmesi yönünde ciddi kararlar aldığını anımsatan Fikri Sağlar, Erbakan'ın, "hükümetten ayrılma şantajı" yapan Çiller'in ve askerlerin isteğiyle Komisyon Başkanı Mehmet Elkatmış'tan "kararlardan vazgeçmeleri" talimatını verdiğini söyledi.
Ergenekon Operasyonu ve Veli Küçük'le ilgili bianet'in sorularını yanıtlayan Sağlar, "Operasyon, AKP'nin askerle olan itişmesinden de kaynaklansa sevindiricidir. On yıl önce bizim hükümetimiz döneminde bu yapılmış olsaydı, bugün bunların hiç biri konuşulmazdı" dedi.
"Veli Küçük'ü Komisyona çağırtmadılar!"
Sanırız Veli Küçük hakkındaki isnatlarla ilgili be yargıda ne de Komisyonunuzca bir türlü dinlenememişti. Veli Küçük Komisyonunuzca çağrılmamış mıydı?
Hayır çağrılmamıştı. Veli Küçük'in dinlemesi yönünde Komisyon'un aldığı karar, Necmettin Erbakan, Tansu Çiller ve diğer kaynakların Komisyon başkanı Mehmet Elkatmış'a baskı yaparak, tekriri müzakere vererek vazgeçirmesi neticesinde komisyona gelmedi.
Birçok insan yalan yanlış bir şeyler söylüyor ve yazıyor, "Çağırdılar da gelmediler" diye. O insan da çıkacak, "Beni çağırmadılar ki" diyecek.
Veli Küçük'ü niçin dinlemek istemiştiniz?
Veli Küçük Abdullah Çatlı'nın ölmeden önce son konuştuğu kişi. Küçük için komisyonda verilen ifadelerde; bir ay içinde defalarca Çatlı, Drej Ali ve en az 34 defa Sami Hoştan ile konuştuğu belirtiliyor… Kocaeli, Sakarya, Düzce üçgeninde öldürülenlerle ilgili Küçük'ün bilgi sahibi olduğu biliniyor.
Cem Ersever sonrası JİTEM'de etkin rolü hakkında çeşitli iddialar var. Görev yaptığı Karadeniz bölgesindeki gelişmeler mercek altında. Ve şimdi, Hrant Dink, Azarbaycan, Danıştay saldırısı ve el bombaları ile olan ilişkileri gündemde. 10 yıl içinde çizdiği yaşam çizgisi, "Ergenekon adlı Türk kontrgerillasının" uyguladığı yöntem ve faaliyetleri andırıyor.
"Ergenekon, askerle olan itişmeden kaynaklandı"
Ergenekon Operasyonu'nun bu çapta ele alınması ve tutuklamalara gidilmesini siz, Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde girişilmiş olması bakımından neye bağlıyorsunuz, nasıl değerlendiriyorsunuz?
AKP, askerle olan itişmesinden kaynaklanarak, bu yapının ortaya çıkarılması gibi bir hareketin içerisine girdi. Ne amaçla olursa olsun, sevindiricidir. Çünkü Türkiye, hukuk devleti olma yolunda önemli bir adım atmış olacaktır. Ama tabii ki bu mahkemenin de sonu gelirse…
Soruşturma gerçek mecrasında yürütülse, etki alanı ne olur sizce?
Çok büyük olur çünkü derin devlet diye adlandırdığımız, devletin işlemesini engelleyen, demokratik yapının olması gereken kurum ve kuruluşlarını işlevsiz haline getiren bir kanser ya da ur ortadan çıkarılmış olur. Türkiye Cumhuriyeti, böylelikle bir hukuk devleti olur.
"Derin devlet uru çıkarılırsa demokratik hukuk devleti oluruz"
Siz, bu tür örgütlerin ortaya çıkışını, Avrupa Birliği veya ABD'nin Ortadoğu politikasında Türkiye'ye biçtiği rol çerçevesinde görüyor musunuz? Bu tür örgütlerin ortaya çıkmasını sağlayan ortam ne olabilir?
Kontregerilla örgütlenmesinin, NATO ile birlikte Türkiye'nin içerisinde de yer aldığı açık. Diğer NATO ülkeleri, bu yasadışı meşru organları yok etme doğrultusunda ciddi çalışmalar yaptılar ve gerekeni de yerine getirdiler. Ama Türkiye'de bu çaba gösterilmiyor. Eğer bu dosyayla birlikte bu mümkün olursa Türkiye, sözünü ettiğim derin devlet urunu çıkararak bir demokratik hukuk devleti haline gelir.
Bunun AB ve başka yönlerle bir bağlantısı yok. Bu doğrudan Türkiye'nin kendi geleceğiyle ilgili, demokratik yapısıyla ilgili yapması gereken bir görevi. Ona buna yaranmak için yapılması beklenen bir iş değil, Türkiye'nin yapmakta geç kaldığı bir iştir.
"On yıl önce yapılsaydı, bugün bunu tartışmazdık"
Bu veya bir başka hükümet döneminde operasyonun yapılmasında bir önem görmüyorsunuz, o halde?
On yıl önce bizim hükümetimiz döneminde bu yapılmış olsaydı, bugün bunların hiçbiri konuşulmazdı. (EÖ/TK)
Kaynak: http://www.bianet.org/
